Büyük Birlik Partisi(BBP) Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi avukat Selami Ekici, ”Hiçbir devlet, hiçbir millet kendi düşmanı olan bir terör örgütünün güçlenmesine göz yumamaz. Bunu ne pahasına olursa olsun engellemek zorundadır. Engellemeyenler, Cumhurbaşkanı, Başbakanı dahil bütün idari görevde bulunanlar hukuken sorumludurlar. Türkiye normal bir hukuk sürecine girdiği taktirde bunlarda hukuk önünde hesap vereceklerdir.” dedi.

Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan BBP’li Selami Ekici yaşanan terör olayları ve ‘Çözüm Süreci’ ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Ekici, ”Türkiye’de iki yılı aşkın bir süredir ‘Çözüm Süreci’ adı altında bir bölünme süreci sürdürüldüğünü kamuoyuna ülkeyi yönetenlere yüksek sesle anlattık. Ama maalesef uyarılarımız dikkate alınmadı. Türkiye bölünmenin eşiğine getirilmiş tabiri caizse ateşten bir ateşten bir çemberin içine atılmış durumdadır. Biz testi kırılmadan önce uyarılarımızı yapmıştık. Türkiye’yi yönetenler gaflet içinde olabilirler ama bu milletin çocukların gaflette olmadığını ülkeyi yönetenlerin bilmesi gerekir. Ülkeyi bölmek isteyen şer odakları ve terör örgütünün de bu isteklerine müsaade etmeyeceğimizi bilmelerini istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı bir konuşmasında ki Başbakan da hükümet yetkilileri de bunu ifade ediyorlar çözüm sürecinde PKK’nın güçlendiğini silah depoladığını, bunu bildiklerini ifade ediyorlar. Hukuki olarak bunun karşılığı TCK’nın 302. maddesine göre bir suç teşkil etmektedir. Savcılarımızı bu açıdan harekete geçmeye çağırıyorum. Çünkü ülkeyi yönetenlerin terör örgütüne güçlenmesine göz yumması vatana ihanet suçlamasına ulaşabilecek bir noktayı göstermektedir. Tarih bunu böyle yazacaktır. Hiçbir devlet, hiçbir millet kendi düşmanı olan bir terör örgütünün güçlenmesine göz yumamaz. Bunu ne pahasına olursa olsun engellemek zorundadır. Engellemeyenler, Cumhurbaşkanı, Başbakanı dahil bütün idari görevde bulunanlar hukuken sorumludurlar. Türkiye normal bir hukuk sürecine girdiği taktirde bunlar da hukuk önünde hesap vereceklerdir.” ifadelerini kullandı.

“7 Haziran sonrası mevcut iktidar tek başına iktidar olma kabiliyetini kaybetti akabinde terör olayları başladı.” diyen Ekici, ”1 Kasım’da Türkiye tekrar bir seçimin kucağına itildi. Bunu çok net bir şekilde söyleyebiliriz. AK Partiyi tek başına iktidara getirmenin bir arayışı bir senaryosu olarak görmekteyim. Netice olarak Türkiye komitacı bir zihniyet ile bugün yönetiliyor. Bu komitacı yönetim kimsenin hukuk, can ve mal güvenliğinin olmadığının da bir göstergesidir. Bu yaşananlar bildiğimiz şeylerdi. Bugün Türkiye’yi yöneten sayın Başbakan dönemin Dışişleri Bakanı iken bir ses kaydı internet düşmüştü. Orada Türkiye’yi en üst düzeyde yöneten kişiler maalesef Türkiye ile Suriye’yi savaşa sokmak için 'dört militan göndeririz, sekiz füze atarız, bir bomba patlatırız Türkiye ile Suriye’yi savaşa sokarız' diyebilecek kadar vatana ihanet içinde olan bir zihniyettir. Türkiye’yi de bugün bu zihniyet yönetmektedir.” dedi.

Medya ve eğitim kurumlarına yapılan operasyonları da değerlendiren Ekici şunları söyledi: ”Bugün ülkemizde eğitim özgürlüğü kısıtlanmış durumdadır. Anayasa Mahkemesinin dershaneler konusunda vermiş olduğu karar resmen uygulanmamaktadır. Hizmet Hareketine ait okullara baskı ve yıldırma hareketleri yapılmaktadır. Medyaya sermaye gruplarına biat için baskılar yapılmakta. Bunu kabul etmek, buna destek olmak mümkün değildir. Bu tamamen bir hukuksuzluktur. Bu bir zulümdür. Zulüm kimden gelirse gelsin daima karşısındayız. Milletimizin umutsuz olmasına gerek yok. Bu millet iki bin yıllık tarihini yöneticilerin gaflet içinde olduğu dönemlerde dahi kendi vicdanının sesi, öngörüleri ile büyük badireleri atlatabilmiş bir millettir. Türkiye yine normal günlerine dönüp hukuk içinde hak ve adalet için yaşayacağını ifade etmek istiyorum.” dedi.