Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), İzmir Valiliği’nin kamu kurumları ve siyasi parti binaları önünde basın açıklaması ile yollarda gösteri ve yürüyüş yapılmasına yönelik yasak kararının iptali için İzmir İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Müracaattan önce İzmir Adliyesi önünde partilileriyle birlikte basın açıklaması yapan HKP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir İl Başkanı Tacettin Çolak, “İzmirliler, basın açıklamalarını havada ya da denizde mi yapacak?” diye sordu.

İzmir Valiliği’nin, basın açıklaması ile gösteri ve yürüyüş yapılmasına yönelik yasak kararına sivil toplum kuruluşları, sendikalar ve baro tepki gösterdi. Yasak kararının iptali için ilk olarak HKP, İzmir İdare Mahkemesi Başkanlığı’na başvurdu. Dava dilekçesinde öncelikle yürütmenin durdurulması, ardından da kararın iptali talep edildi. Müracaattan önce ise yasak kararına rağmen İzmir Adliyesi önünde basın açıklaması yapan Genel Sekreter Yardımcısı Çolak, İzmir Valiliği’nin hiçbir hukuk normuna dayanmayan, keyfi bir kararla şehrin neredeyse bütün sokaklarında basın açıklaması ve düşünce açıklaması yapılmasını yasakladığını söyledi. Kararın 3 Mart 2015'te alındığını ancak İzmir kamuoyunun yasaktan ayın 9'unda haberdar edildiğini belirten Çolak, “Bir valilik, halktan böylesine gizli kapaklı kararlar alıp uygulamaya koyarsa bu valilik, halkın huzuru ve sükunu için, kamu güvenliği için çalışmıyor demektir.” dedi.

'İZMİRLİLER HAVADA MI DENİZDE Mİ AÇIKLAMA YAPACAK?'

Valiliğin yorumuyla kamu güvenliği, genel güvenlik gibi nitelemelerle barışçıl şekilde yapılan toplantılara yasak koyulduğunu kaydeden HKP İl Başkanı Çolak, “Siyasi partilerin önünde, sendikalarda, derneklerde, adliyelerde, belediyelerde, yol güzergahlarında yürüyüş ve toplantı yapılamayacağı, basın açıklaması yapılamayacağı yönünde yasak getirilmiştir. Bu yasak uygulandığında soruyoruz valiye, İzmir’de düşünceyi açıklama özgürlüğünü kullanacak insanlar havada mı yapacak, denizde mi yapacak?” diye sordu. Valiliğin yasaklarını HKP olarak tanımadıklarını belirten Av. Çolak, bu yasakları, hükümetin ve şu an devlet başkanlığı makamındaki kişinin halkından korkan, yabancılaşan anlayışının ürünü olarak gördüklerini belirtti. Çolak, “Gerçekten bu ülkede hukukun bir kırıntısı varsa açıkça Anayasa'nın 34 ve 26. maddesine, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 11. maddesine ve AİHM’nin sayısız kararlarına aykırı olan İzmir Valiliği’nin bu yasaklarını iptal etmek için idare mahkemesine yürütmeyi durdurma talepli dava açacağız. Bu ülkede gerçekten bağımsız, hukukun üstünlüğüne inanan, tarafsız yargıçlar varsa beklemeden bu yasağa karşı yürütmeyi durdurma talebimizi kabul etmesi gerekir. Bakalım göreceğiz.” diye konuştu. "İzmir'deki sıkıyönetim yasaklarını tanımıyoruz" yazılı pankart taşıyan HKP'liler, "Sıkıyönetim istemiyoruz" sloganı attıktan sonra mahkemeye gitti.