HDP Grup Başkanvekilleri İdris Baluken ve Pervin Buldan ile milletvekilleri, Meclis HDP Grup Yönetim Toplantı Salonunda basın toplantısı düzenledi.

Aylardır hükümete çağrı yaptıklarını ve uyarıda bulunduklarını dile getiren Pervin Buldan, adına Güvenlik Paketi denilen bu paketin Türkiye’yi karanlık bir noktaya doğru götüreceğini, bu paketin barışı, demokrasiyi, özgürlükleri, toplumsal yaşamı tehdit ettiğini her zeminde ve fırsatta dile getirdiklerini ve getiriyor olduklarını söyledi. Bu paketin bir güvenlik paketi değil, tersine devlet terörünü meşru –yasal hale getirecek bir darbe yasası olduğu sayısız örnekleriyle ortada olduğunu belirten Buldan, "Toplumsal gösterilerde yapılan yargısız infazlar, işkence uygulamaları, demokratik gösterilerin devlet şiddetiyle bastırılması, düşüncesini ifade edenin tutuklanması, gazetecilerin baskı altına alınması, demokratik siyaset kanallarını tıkamaya yönelik girişimlerin artması, kadına yönelik artan şiddet bu paketin ne gibi tehlikeli sonuçlara yol açacağını ortaya koyan gelişmelerdir. Dün gece Meclis Genel Kurulu’nda yaşananlar tam da bahsettiğimiz bu tehlikenin boyutunu gözler önüne sermektedir." diye konuştu.

'YASA GELMEDEN İLK KANI MECLİSTE DÖKTÜLER'

"İç Güvenlik Yasası henüz gelmeden ilk kanı Meclis'te döktüler. Grubumuza ve ana muhalefet grubuna yapılan saldırılar paketin somut yansımasıdır." diyen Buldan, şöyle devam etti: "Dün gece Genel Kurul’da kurulmaya çalışılan hegemonya, paketin toplumsal kesimler üzerinde oluşturacağı baskının bir provasıydı. Paket yasalaştığında; AKP grubunun muhalefete saldırısı gibi devletin güvenlik mekanizmaları da muhalif tüm toplumsal kesimlere karşı saldırıya geçecektir. AKP’nin İl Başkanları gibi hareket eden vali ve kaymakamların talimatıyla şehirler, ilçeler, yarı açık cezaevine dönüşecektir. Yasanın amacı asla kamu güvenliği değildir. Kamuya karşı iktidarın, Sarayın, AKP’nin güvenliğini esas alan bir pakettir. Yurttaşı değil, devleti koruyan darbe yasasıdır. Bu yasa çıktığında zaten çok sınırlı olan demokrasi ve özgürlükler tamamen ortadan kalkacaktır. Toplumsal barış kesinlikle bu yasa çıktığında çok ciddi zarar görecektir. Asıl tehlikede olan demokrasi, barış ve birlikte yaşamdır. Barış ortamını sabote etmek isteyen, bu ülkeyi kapalı-otoriter bir rejime dönüştürerek kendi vesayetçi sistemlerini oluşturmak isteyen güvenlik mekanizmaları içerisindeki karanlık odaklar yasa çıktığında tıpkı 1990’lardaki gibi devreye girecek ve Türkiye o karanlık döneme yeniden dönecektir. Her gün sokaklarda infaz gerçekleştiren güvenlik güçleri yasa çıktığında muhalif avına çıkacak ve sokaklar artık infaz alanlarına dönüşecektir. Yeni Ali İsmail Korkmazlar, Ahmet Cömertler, Berkin Elvanlar, Uğur Kaymazla, Nihat Kazanhanlar yaşanacak. Sınır ötesi operasyon tezkeresi çıkarır gibi güvenlik yasasını Parlamentadan geçirmeye çalışan AKP Hükümeti, çözüm ve barış sürecini çok ciddi bir biçimde tehlikeye sokmakta, adeta bu süreci kendi elleriyle sonlandırmanın gayreti içerisine girmektedir."

'HÜKÜMETİN ZİHNİNİN ARKA PLANINDA NE VAR?'

"Hedefi demokratik çözüm ve barış olan bir hükümet niçin böyle bir yasa paketine ihtiyaç duyar?" diyen Buldan, "Madem barışı sağlayacaksanız, barış ortamında Türkiye normalleşecekse bu yasaya niye ihtiyaç duyuluyor? Demek ki Hükümet çözüm ve barış konusunda da samimi değil. Acaba bu hükümetin zihninin arka planında sürecin sürdürülmesi değil de sona erdirilmesi planı mı var? Güvenlik paketini bunun için mi çıkartıyor? Bunlar derin kuşku uyandıran gelişmelerdir. Müzakereye geçilmesi için adım atması, bununla eş güdümlü olarak yasal demokratik adımları hızlandırması gereken bir hükümetin bütün bunları bir yana bırakıp barış ve çözüm karşıtı yasa için çalışması, AKP grubunun gözü kararmışçasına grubumuza yönelik adeta linç girişiminde bulunması hükümetin artık raydan çıkmakta olduğunun işaretidir. Hükümet freni patlamış kamyon gibi yokuş aşağı hızla iniyor, nereye çarpacağı, kimleri ezip geçeceği, nereleri yıkacağı belli değil." şeklinde konuştu.

'AKP ARTIK KONTROLDEN ÇIKMAYA BAŞLADI'

"Dün Genel Kurul’da bir AKP Grup Baskanvekilinin kadın vekillerimize yönelik darp girişimi AKP’nin artık kontrolden çıkmaya başladığını göstermektedir." diyen Buldan, şunları söyledi: "20 yaşındaki bir genç kadının, Özgecan’ın hunharca katledildiği, kadın katliamlarının kınandığı, Meclis'te kadın katliamlarına karşı geliştirilecek refklekslerin tartışıldığı bir günde bir AKP Grup Başkanvekilinin kadın vekilimize yönelmesi çok vahim bir tablo ortaya çıkartmıştır. Özellikle Başbakan’ın kadına şiddet uygulayan kolları koparırız söyleminin ardından AKP Grup Başkanvekilinin biz kadın vekillere yönelmesi darp girişiminde bulunmasıyla açığa çıkan bu zihniyetin, sokaklarda kadını katleden zihniyetten farklı olmadığı açıkça görülmektedir. AKP Grup Başkanvekiliyle ilgili ne gibi işlemlerin yapılacağını takip ediyoruz. Özellikle Meclis oturumunu yöneten Başkanvekili’nin tutumu da ibret vericiydi. Başkanvekili Genel Kurulu, AKP’nin talimatlarıyla yönetmiş ve muhalefete karşı sert tutum izleyerek tarafsızlığını tümüyle kaybetmiştir. Kadın Meclis Başkanvekilinin biz kadın vekillere darp girişimi karşısında sessiz kalması tarihe geçecek bur tutumdur. AKP’nin 7 Haziran’da yaşayacağı hezimet, seçim anketlerinde gizledikleri ciddi düşüşler, HDP’nin barajı aşacak olmasının yarattığı korku, AKP’nin uykularını kaçırmaktadır. Kendine güvenen, demokrasiye inanan bir hükümet böyle Ortaçağ yasalarına ihtiyaç duymaz. AKP’nin şuan dayandığı tek zemin kalmıştır o da yolsuzluklar ve rant düzenidir. Bunun da artık sonuna doğru gelindiğini görünce iyiden iyiye kontrolü kaybetmeye başladılar."

'TÜRKİYE'Yİ KARANLIĞA SÜRÜKLEYECEK BU PAKET DERHAL GERİ ÇEKİLMELİDİR'

"Eğer AKP bu pakette ısrar etmeye devam ederse şunun bilinmesini isteriz: bu paket hükümeti götürecektir." diyen Buldan, "Buradan bir kez daha çağrı yapıyoruz: Türkiye’yi karanlığa sürükleyecek bu paket derhal geri çekilmeli. Hükümet derhal demokratik çözüm ve barış sürecine yönelmeli, bunun gereklerini yerine getirmeli. Grubumuza yönelik yapılan saldırı nedeniyle AKP Grup Başkanvekili hakkında partisi tarafından derhal işlem başlatılmalı ve AKP Grubu, başta biz kadın vekiller olmak üzere tüm demokratik kamuoyundan derhal özür dilemelidir." dedi.

Dün akşam başından darbe alan HDP'li Ertuğrul Kürkçü ise toplantıya kaskıyla geldi. Kaskı kara mizah olsun diye getirmediğini belirten Kürkçü, dünkü tablonun bir dönüm noktasının geçildiği düşüncesini oluşturduğunu söyledi. Yaşadıklarını anlatan Kürkçü, Sebahat Tuncel'e yönelik yumruğu önlemek isterken kafasına darbe aldığını ifade etti.

Kadına şiddet konusunda "Sabocan, Pervincan'a sıra geldiğinde, yıkıcı darbeleri görünce samimi olduklarını söyleyemeyiz." diyen Kürkçü, dün İstanbul'da öldürülen gazeteci Nuh Köklü'yle ilgili üzüntülerini ifade etti; başsağlığı diledi.