CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes, Meclis'te basın toplantısı düzenledi. Yılbaşı gecesi Facebook sayfasına yazdığı "Hz. İbrahim tabii ki benim. Hz. Muhammed ise en küçük kardeşim." sözleri sebebiyle peygamberlerin manevi şahsiyetlerine saygısızlık yapmakla suçlanan AKP Düzce Milletvekili İbrahim Korkmaz'ı eleştiren Özkes, "Tüm Düzceli kardeşlerime saygılar, sevgiler sunuyorum. Maalesef Düzce’den bir yalancı peygamber daha çıktı. Düzce AKP Milletvekili İbrahim Korkmaz 'Hz. İbrahim tabii ki benim. Hz. Muhammed ise en küçük kardeşim' diyor ki bunu söylemek küfürdür, söyleyen de kafir olur." ifadelerini kullandı.

Şeytanın hatasında ısrar ettiği için şeytan olduğunu hatırlatan Özkes, şöyle devam etti: "Erdemli bir kimse hatasında ısrar edip sağa sola saldırmaz. Ne hazindir ki son yıllarda kimi AKP’lilerde hem Allah’a, Peygambere dil uzatmak hem de hatasının arkasında durup saldırganlaşmak moda haline geldi. İbrahim Korkmaz hala küfür içeren sözlerinde ısrar ediyorsa ben ne diyeyim. Şeytandan ve İbrahim Korkmaz’dan Allah’a sığınırım. Buradan aziz milletimize sesleniyorum ve soruyorum: Hz. İbrahim denildiğinde Hz. İbrahim’i mi anlarsınız, yoksa Düzce AKP milletvekili İbrahim Korkmaz’ı mı anlarsınız? Yine soruyorum: Hz. Muhammed denildiğinde Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’i mi anlarsınız, yoksa Düzce AKP Milletvekili İbrahim Korkmaz’ın en küçük kardeşini mi anlarsınız? Yüce milletimizin nezih vicdanına havale ediyorum. Şayet böyle bir sapkın sözü, kazara bir CHP’li söylemiş olsaydı; buna Peygamber sevgisiyle karşı çıkacak olanların imanına havale ediyorum. Emekli bir müftü sıfatımla söylüyorum: Hz. İbrahim tabii ki benim. Hz. Muhammed ise en küçük kardeşim diyenin namazı, orucu, guslü batıldır. Böyle diyenin kendisi öncelikle tövbe edip namazlarını iade etsin ve biraz edep, erkan öğrensin. Edeb Ya Hu sözünü hiç mi duymamış? Edeb; eline, diline, beline sahip olmaktır. Yüce dinimizin sunduğu güzel ahlak, hem Camilerimizde hem de Cemevlerimizde öğretilir. Güzel ahlaktan nasibini almamışsa ben ne yapayım? Sünniliğin de Aleviliğin de inancı aynıdır. Allah’ımız, Kitabımız, Peygamberimiz ve Ehli Beytimiz birdir. Ancak Peygamberlik iddiasında bulunmak ve Peygambere saygısızlık, İslam inancı ile bağdaşmaz ki işte gayrılık dediğimiz şey de budur. Ey dinidar ve kindar İbrahim Korkmaz! Senin her şeyden önce yalancı peygamberlik iddiasında bulunmaktan dolayı tövbe edip Allah’a sığınman gerekir. Hey Allah’tan korkmaz, kuldan utanmaz! Seninle aynı inancı taşımadığım için Yüce Mevla’ya hamdolsun. Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu Beyefendinin güzel ahlakının zekatı yani kırkta biri sende olsaydı; bu densizliği yapmazdın ve Hz. İbrahim tabii ki benim. Hz. Muhammed ise en küçük kardeşim demezdin. Bu nasıl bir cehalettir ki din ile şaka edilemeyeceği bilinmez. Din; şaka konusu olamaz. Ciddisi de ciddi, şakası da ciddi olan itikadi hassas konular vardır. Bu cehaletle Ebu Cendel değil ancak Ebu Cehil olunur."

Bir soru üzerine Özkes, "Kul hatasız olmaz. Ben hata ettimse, maksadı aştığından özür dilersi o anda biter. Ama arkasında duruyoruz diyorlar, saldırganlaşıyorlar, toplumu ahmaklıkla suçluyorlar. Kendilerinde öyle dini pozisyon görüyorlar ki bu zatı muhteremler, ne söylese doğrudur, güzeldir, hoştur, hatasızdır anlayışında olurlar. Dini tekellerinde gibi görüyorlar. Dini seversek biz severiz, döversek biz döveriz diyorlar. Böyle bir havadalar. Bir şımarıklık var. 13 yıllık iktidarın ezici, baskıcı iktidarın gelmiş olduğu bir şımarıklıktır. Küçük dağları ben yarattım havasında haşa. Seçimler yaklaşıyor, bir etkinlikle öne çıkamadılar, çatlak, çarpık, ucube sözler ile gündeme geliyorlar. Eğer tutturabilirse kendi beyfendinin gözlerine girerek önümüzdeki dönemi garantilemeye çalışıyorlar." diye konuştu.

YÖK, 8 ay önce televizyonda söylediği Hz. Peygamber’in (sas) bir sözünün sosyal medyada başkalarınca paylaşılması sebebiyle Prof. Dr. İbrahim Cerrah’ın ifadesini almasıyla ilgili bir soruya da Özkes, "Ben bir hadis okudum diye dört eski bakandan birisi, beni dava etti. Şuan dava sürüyor. Bir hadis okudum diye, bir yorumum bile yok. Hz. Muhammed'e (s.a.v) hadisi dava ettiler. Din özgür değil, vesayet altında. 17/25 Aralık sonrası hırsızlık ve yolsuzluk hadisleri okunmuyor. Okuyanlara tedbir alınıyor, cezalandırılıyor. İslam tarihinde çok karanlık bir döneme girildi dini bakımdan. Dini bakımdan çok vahim durumlar oluyor. Ağır konuşmak istemiyorum ama Hz. Muhammed (s.a.v) yaşasa ona savaş açarlardı; böyle bir zihniyet. Allah bu mübarek günde hidayet versin." şeklinde konuştu. Özkes, dava edilen hadisi yeniden okudu.