İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’yi kenara iterek etrafımızdaki coğrafyayı şekillendirmeye çalıştıklarını belirterek, “Şunu çok net söylüyorum bizim bu coğrafyada bugünkü kuvvetimiz, bugünkü gücümüz çok büyük bir oyun kurmaya yetmeyebilir. Ama Bitlisli hemşehrilerim bizim dışımızda da burada kimsenin oyun kurmasına müsaade etmeyeceğiz” dedi.
Çeşitli gezi ve incelemeler için Bitlis’e gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sivil toplum örgütlerinin katılımıyla Polis Evi’nde düzenlenen kahvaltıya katıldı. Burada bir konuşma yapan Bakan Soylu, ziyaretlerinin terör eksenli bir ziyaret olmadığını belirterek, "Bu ziyaretlerimiz terör eksenli ziyaretler değildir. kardeşlik eksenli, ekonomik ve kalkınma eksenli ziyaretlerdir. Devlet millet kucaklaşmasını pekiştirmeyi hedefleyen ziyaretlerdir. Gerek ben, gerekse diğer bakan arkadaşlarım bu buluşturmaları gerçekleştiriyoruz, gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Birileri bundan ciddi bir şekilde rahatsız oluyor. Son haftalarda yaşanan terör hadiseleri bu rahatsızlığın en önemli göstergelerinden birisidir. Ancak bizim bu yoldan dönmemiz kesinlikle mümkün değildir. Bizim en büyük mücadelemiz Doğu ve Güneydoğu’nun terörle anılır olmasının, daha doğrusu terörle tanınmış olmasının önüne geçmesine yöneliktir. Bakınız Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Cizre ve Bitlis gibi yerlerimiz tarih boyunca çok önemli medeniyet merkezleri olmuştur" dedi.
OHAL’in hiçbir vatandaşın günlük hayatını etkilemediğini ve buna göre talimatlar verdiklerini söyleyen Bakan Soylu, "Gerek Sayın Cumhurbaşkanımız, gerek Başbakanımız, gerek bakan arkadaşlarımız ve milletvekillerimiz sürekli olarak dile getiriyoruz. Yaşanan terör hadiseleri milletimizin moralini bozmaya ve geleceğe yönelik umutların karartmayı hedeflemektedir. 15 Temmuz’un hemen akabinde OHAL ilan edildi ve halen yürürlüktedir. Olağanüstü Hal, adı üstünde normalin çok dışında bir durumu ifade eder. Oysa biz ilk günden şunu söyledik. OHAL vatandaşın günlük hayatını etkilemeyecek. OHAL süresince Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü açtık, Avrasya Tüneli’ni açtık, Ankara’da hızlı tren garını açtık. Sayın Başbakanımız Eylül ayında Diyarbakır’da yatırım ve teşvik paketini açıkladı. Yani ülkemizdeki alt yapı yatırım hamlesi kesintiye uğramadan büyük bir hızla devam edecektir. Ancak bu yatırım hamlemizi terörle maskelemeye çalışıyorlar. Türkiye hem yeni anayasa çalışmaları ile siyaseti ve hukukunu güçlendirmeye çalışmaktadır hem de biraz önce saydığım ve devam eden yatırımları gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Yani aynı anda birden çok kulvarda koşmakta ve devam etmektedir. Bu Türkiye’nin 14 yılda elde ettiği gelişmişlik gücünün bir göstergesidir. Türkiye’nin terörle mücadelede en üst seviyede olduğunu bir kez daha buradan ifade etmek istiyorum. Biz bu topraklar üstünde binlerce yıldır Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i, Abaza’sı gibi bütün etnik kökenlerle bir arada kardeşçe yaşıyoruz. Şunu bütün dünya bilmelidir ki bu kardeşliğin birkaç bomba ile bozulması mümkün değildir. Yine bütün dünya ve terörün bir siyaset aracı olarak kullanılmaması gerektiğini idrak etmelidirler. Çünkü terör sadece Ortadoğu’da yaşanmıyor. Beyinleri yıkanmış bu insanlar eylemlerini dünyanın her yerine gerçekleştiriyorlar. Şunu herkes çok iyi bilmelidir. Terörün kimliği yoktur, iyisi kötüsü yoktur" diye konuştu.

“Bizim bugünkü kuvvetimiz çok büyük bir oyun kurmaya yetmeyebilir ama bizim dışımızda da burada kimsenin oyun kurmasına müsaade etmeyeceğiz”
Bakan Soylu, yatırımcılara yönelik ise şunları söyledi:
"Ben buradan yatırımcımıza, yatırım yapmak isteyen insanımıza bir çağrıda bulunmak istiyorum. Yatırım teşvik programlarını lütfen iyi takip edin. Teşvikler hibe programları ve düşük faizli krediler aslında çoğu zaman insanların farkında olmadan gelip geçmektedir. Bazen bürokrasinin çarkları arasında kaybolduğu için, bazen bunları takip etmekte hakikaten zorlandığımız için hiçbirinden haberimiz olmuyor. Bütün engelleri birlikte devlet ve millet olarak elbette aşmamız mümkündür. Şunu ifade etmek istiyorum. Önemli bir zaman dilimindeyiz. Bakınız etrafımızdaki coğrafyayı şekillendirmeye çalışıyorlar. İlk hamleleri ise bunu bizsiz yapmak istediler. Türkiye’yi kenara itmek ve bunu uluslararası akınların bir ürünü olarak Ortadoğu’da ortaya koymak istediler. Bilemediler ki bu medeniyet yüzlerce yıldır bir Irak ve Suriye parçasıdır. Bilemediler ki nerede olursa olsun Libya, Yemen ve Mısır gibi ülkeler bizim parçamız, biz onların parçasıyız, bir ve bütünüz. Bilemediler ki bir taraftan Azerbaycan, bir taraftan İran, bir taraftan Balkanlar, nereden bakarsanız bakın Romanya’dan Bulgaristan’a kadar, Ukrayna’dan Gürcistan’a kadar, Ermenistan’dan Azerbaycan’a kadar biz bu coğrafyanın çok önemli bir parçasıyız. Bizi bu parçadan koparabilmek mümkün değildir. Dünyanın en büyük güçleri bir araya gelseler dahi bu doğal hadiseyi birbirinden ayırabilme kudretine ve gücüne sahip değillerdir. Şunu çok net söylüyorum bizim bu coğrafyada bugünkü kuvvetimiz, bugünkü gücümüz çok büyük bir oyun kurmaya yetmeyebilir. Ama Bitlisli hemşehrilerim bizim dışımızda da burada kimsenin oyun kurmasına müsaade etmeyeceğiz. Çok net söylüyorum, 300 yılın en güçlü seviyesindeyiz. Etrafımızda ateş çemberi var, biz dünyanın gözünün içine baka baka Avrasya Tüneli’ni açıyoruz. Etrafımızdaki coğrafya ateş çemberi, biz dünyanın gözüne baka baka Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü açıyoruz. Hedef koyuyoruz kendi uydumuzu fırlatıp artık milli bilgilerimizi başkasının aracılığı olmadan kendimiz alacağız" dedi.

“Bin yıldır bu coğrafyada onlarca, yüzlerce oyunla karşı karşıya kaldık”
Terörle sadece terörü tasfiye etmek için mücadele etmediklerini vurgulayan Soylu, "Terörle niçin mücadele ediyoruz. Sadece terör örgütünü tasfiye etmek için mücadele etmiyoruz. Bütün herkesin bilmesini istiyorum. Dün Siirt’te söyledim. Çocuklarımızı annelerinin, babalarının yanından alıp bir taraftan Kandil’e götürmeye çalışanlar, Sincan’a götürmeye çalışanlar, orada çocuklarımızı insanlıktan çıkartıp bir suç makinesi haline getirmeye çalışanlara karşı itirazımız olduğu için o çocuğu biz üniversiteyle buluşturmalıyız. Eğer zihninde, kafasında doktorluk varsa ve bu doktorluğu biz yerine getiremiyorsak benim İçişleri Bakanlığım da haram olsun, bu memleketteki kardeşliğim de haram olsun. Bu coğrafyada bizim zenginliklerimizi, bizim farklılıklarımızı bize karşı kullanmaya yönelik en büyük anlayışımız medeniyetimiz, kültürümüz ve kardeşliğimizdir. Biz bu imtihandan bugün değil tam bin yıldır geçiyoruz. Bin yıldır bu coğrafyada onlarca, yüzlerce oyunla karşı karşıya kaldık. Hepsini de Allah’a şükürler olsun ki birlikte ve beraberce alt ettik. Bu kadar içeriden ve dışarıdan uğraşılan bir ülke olmamıza rağmen Allah’ımıza şükürler olsun ki ne yaparlarsa yapsınlar ne ederlerse etsinler Ezani Muhammedi Allahü Ekber dediği andan itibaren şu kalplerimiz, gönüllerimiz, şu ay yıldızlı bayrak altındaki birlikteliğimiz aynı anlayışı ve aynı yolcuğu ortaya koymaktadır. Gün gelir PKK’yı, gün gelir DEAŞ’ı, gün gelir FETÖ’yü ülkemizin başına musallat etmeye çalışabilirler. Ancak FETÖ konusunda bir şey söylemek istiyorum. Bunun Türkiye’yi nasıl allak bullak etmek istediğini hepimiz biliyoruz. Ama bunu İçişleri Bakanı olarak bütün Türkiye’ye söylüyorum. FETÖ konusunda daha işin yüzeyindeyiz. Daha derine kulaç attığımız bu FETÖ’nün memleketimizdeki tahribatlarını ortadan kaldırmak için attığımız adımların daha henüz başlarındayız. Türkiye’ye sinsi bir şekilde yapıştırılmış ve onun üzerinden Türkiye’nin yönetilmesi için çaba harcamış bir örgütün sadece 17-25 Aralık’tan sonra sadece attığımız adımlarla tasfiye edilmesini benimsemek bizim için yanıltıcı olur. Bu devletin her bireyinin bu FETÖ’nün kıskacından kurtarabilmek ve bu FETÖ’nün ortaya koymuş olduğu bu kötümser görünümden kurtarmak hem bizim hem de buradaki akil insanlar olarak en temel görevlerimizdir" diye konuştu.

“Biz PKK ile yapmış olduğumuz mücadelenin sadece bir safhasındayız”
Mart ve Nisan aylarında terörle mücadele kapsamında daha sıkı bir mücadele içinde olacaklarını kaydeden Bakan Süleyman Soylu, "Biz PKK ile yapmış olduğumuz mücadelenin sadece bir safhasındayız. Mart ve Nisanın başından itibaren aha Kandil orada duruyor, aha Sincan orada duruyor. Bu ülkeye bir daha ama bir daha oyun oynamaya kabiliyeti olmayacak ve bunu onlara önümüzdeki bahar aylarında göstereceğiz. Ama FETÖ’nün devletimizin içişlerine nasıl duhul ettiklerini, nasıl bir oyun kurgusu içinde olduklarını, hangi alçaklıkları gerçekleştirdiklerini, masum Anadolu çocuklarını nasıl ifal ettiklerini ve her birini nasıl Haşhaşi’ye döndürdüklerini, sanki arkadan kurulan bir sistem gibi salıp ondan sonra milletimizin içinde bir canlı bombaya döndürdüklerini hem milletimize, hem medeniyetimize hem de kardeşliğimize nasıl bir zarar verdiklerini biraz daha içinde ve yakın gören birisi olarak çok daha iyi biliyorum" dedi.

"Vatandaşımızın PKK konusunda, KCK konusunda devlete yardımcı olan tavrı belki de bu dönemde bizim en çok yol bulmamıza neden olmuşlardır"
Vatandaşların PKK/KCK konusunda devlete yardımcı olduklarını dile getiren Soylu, "Geçen sene 24 Temmuz’dan bu yana vatandaşımızın bir taraftan PKK konusunda, bir taraftan KCK konusunda evet şurada şunlar var diyen ve devlete yardımcı olan tavrı belki de bu dönemde bizim en çok yol bulmamıza neden olmuşlardır. Her gittiğimiz yerde vatandaşlarımızın göstermiş olduğu sıcaklığın bu işin çözülebilmesi için en önemli panzehir olduğunu burada sizinle paylaşmak istiyorum. Bundan 10-15 yıl önce acaba ne olacak, bu ülkenin yarınları nereye gidecek diye düşünen bir ülkeden bugün Allah’a hamdolsun ki büyük bir gayretle 21. yüzyılın başından itibaren 2023, 2053 ve 2071 hedeflerini ortaya koymuştur. Bu bile Türkiye’ye hasetle bakmaya yetmektedir. Bize, siz kimsiniz ki, siz ne oluyorsunuz da 50 yılın, 60 yılın, 100 yılın hesabını yapıyorsunuz. Siz kimsiniz ki kendi uçağınızı üretebileceğinizi, siz kimsiniz ki kendi milli uydunuzu, kendi mille geminizi yapacağınızı söylüyorsunuz ve siz kimsiniz ki dünyanın en büyük havalimanını yapıyorsunuz diyorlar. Allah’a şükürler olsun 21. yüzyılın başında itibaren hiçbir şey yapılmamışsa bu ülkede bugün tek bir şey yapılmıştır. Dün biz yapamayız, biz edemeyiz ve bizi baskı altında tutmaya çalışanlara karşı bugün 10 yaşındaki bir evladımız bile herhangi bir insanımız bile hemen biz yapabiliriz, biz gerçekleştirebiliriz diyor" dedi.
Bakan Soylu, daha sonra çarşı merkezine giderek kahvehanede vatandaşlarla birlikte çay içip sohbet etti. Ardından Bitlis Valiliğine geçen Bakan Soylu, burada Valilik Şeref Defteri’ni imzaladı. Sonra tekrar Polis Evi’ne geçen Soylu, Bitlis’in ileri gelmiş kanaat önderleri ile buluştu.