HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Türkiye’nin darbe anayasasının tipik sonuçlarını eksiksiz yaşayan bir ülke konumunda olduğunu kaydetti. Balüken, "Basın özgürlüğüne dair hiçbir somut adımın atılmadığı, sansürlerin ve yasakların devletin bekası adına devam ettirildiği, farklı inanç ve kültürlerin yok sayıldığı, herkesin kurgusal bir devlet dinine biat ettiği bir sistem halen bütün kuram ve mevzuatıyla işlemeye devam ediyor." dedi.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolasıyla TBMM Genel Kurulu özel oturumla toplandı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) adına konuşan Grup Başkanvekili İdris Baluken, "1921 ruhunun temsilcisi olan kurucu Meclis, öz yönetime sahip il meclislerine geniş yetkiler vererek tüm yurttaşların farklılıklarıyla beraber bulundukları yerde yönetime katılma imkânını ortaya çıkardı. 1921 Anayasası'nda çoğulculuk, adem-i merkeziyetçilik ve temsilde adalet prensibi esas alındı. Fakat ne yazık ki bu çoğulcu ve eşitlikçi anlayış yerine, 1924 Anayasası'yla tekçi, merkeziyetçi ve otoriter bir yönetim anlayışı geldi. Çoğulculuğa dayalı, insanı merkeze alan demokratik bir cumhuriyet fırsatı da bu şekilde heba edilmiş oldu. Tek bir etnisiteyi, tek bir ırkı, tek bir inancı ve toplum yerine devleti merkezine alan bu anlayış büyük acıların, büyük travmaların ve toplumsal çatışmaların yaşanmasına sebep oldu. Tüm kimliklerin bir arada ve özgür, ortak yaşama hedefi zedelendiği ölçüde toplumun gelecek tahayyülleri de büyük bir yara aldı." diye konuştu.

Hâlihazırda yürürlükte olan Anayasa'nın cuntacıların eseri olduğunu kaydeden Baluken, "Meclis'in üzerinden 33 yıl geçmiş olmasına rağmen, hâlen sivil bir anayasa yapmamış olması bu tespitlerimizin en önemli kanıtı ve aynı zamanda en büyük utanç kaynağıdır. Temel toplumsal sözleşmemiz hâlen darbeci bir aklın ürünüdür ve bu aklın sonucunda halkların iradesi hâlen yok sayılmaya devam ediliyor." dedi.

Ülkede yaşayan farklı kimlik, inanç ve sınıflar şahsında her türlü muhalefet dinamiğinin Meclis dışında tutmak üzere oluşturulmuş olan yüzde 10 barajının hâlen yürürlükte olmasını eleştiren Balüken, "Darbe anayasasının tipik sonuçlarını neredeyse eksiksiz yaşayan bir ülke konumundayız. Basın özgürlüğüne dair hiçbir somut adımın atılmadığı, sansürlerin ve yasakların devletin bekası adına devam ettirildiği, farklı inanç ve kültürlerin yok sayıldığı, herkesin kurgusal bir devlet dinine biat ettiği, kadının eşit yurttaşlık haklarının tanınmadığı, işçinin, emekçinin hakkının gasbedildiği ve bütün bu sorun yumaklarının toplanıp geleceğimizin teminatı çocuklarımızın başında patladığı bir sistem hâlen bütün kuram ve mevzuatıyla işlemeye devam ediyor." şeklinde konuştu.