HDP Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan ile İdris Baluken, TBMM'deki HDP Grup Yönetim Salonunda basın toplantısı düzenledi. Toplantı sonrası gazetecilerin sorularını cevaplayan Buldan, Meclis Genel Kurulu'nda yapılacak terör görüşmesinin açık olması gerektiğini söyledi.

Genel Kurul'da yapılacak tüm tartışmaların kamuoyuna açık yapılması gerektiğini belirten Buldan, "Kimin ne söyleyeceğini insanlar bilmeli ve duymalıdır. Dolayısıyla biz HDP olarak bugün bu olağanüstü toplantıyı da kamuoyuna açık, insanlara, halka açık bir şekilde yapılmasında, tartışılmasında fayda olduğunu düşünüyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dokunulmazlıkları HDP'ye yönelik bir tehdit aracı olarak kullandığını düşünüp düşünmediğinin sorulması üzerine Baluken, "Şüphesiz ki ortadaki durum Cumhurbaşkanı'nın açık olarak HDP'ye yönelik başlatmış olduğu bir psikolojik saldırı kampanyasının üst aşamasıdır. Dokunulmazlıklar üzerinden ya da parti kapatma, HDP üzerinden partimizi diz çöktürmeye çalışan bir anlayış ile karşı karşıyayız. Bu tehditlere karşı HDP'nin duruşunun ne olduğunu ortaya koymak için bugün bu başvurumuzu yapıyoruz. Eğer Cumhurbaşkanı ve diğer siyasi partilerin milletvekilleri de kendilerine güveniyorlarsa bunu bir tehdit olmaktan çıkarsınlar, pratik olarak Meclis'te hayata geçirsinler. Kendi denetimlerinde olan yargı önünde kimin ne yaptığını hep birlikte Türkiye halkı önünde tartışalım diyoruz." karşılığını verdi.

Ülkenin içine girdiği bu savaş çıkmazının tek amacının olası bir erken seçimde HDP'yi baraj altına düşürmek ve AK Parti'nin 7 Haziran'da başaramadığı HDP milletvekillerinin gaspını sağlayarak Tayyip Erdoğan'a yeniden bir başkanlık yolu açmak olduğunu dile getiren Baluken, Türkiye halklarının bunu çok net olarak görüyor olduğunu ifade etti.

8 Haziran'dan itibaren bunun işaretlerinin ve startının verildiğini belirten Baluken, Diyarbakır'daki saldırılar ve HDP'yi hedef alan söylemlerin Erdoğan'ın ilk günden itibaren halkın iradesini esas almadığını ve 7 Haziran seçimlerini hiçe saydığını ortaya koyduğunu söyledi. Erdoğan'ın milliyetçi oyları arkasına yedekleyerek erken seçime gitmek istediğini savundu.

Çözüm süreciyle ilgili bir soruya ise Baluken, halkın bu konuda desteğinin çok net olduğuna dikkat çekti. Yüzde 70'in üzerinde halk desteği olduğunu dile getiren Baluken, çözüm sürecinin sonuca götürülmesi için bir çaba içinde olacaklarını vurguladı.

"Barışa bir hafta kalmışken, çözüme sadece bir toplantı uzaklığındaki mesafedeyken birdenbire Türkiye bir savaş girdabının içine sürüklenmek isteniyor." diyen Baluken, hiç kimsenin bu süreci bitirme veya sırtını dönme gibi bir lüksü olmadığını belirtti.

"Beşir Atalay veya Tayyip Erdoğan'ın söylemlerinden daha çok 7 Haziran'da ortaya çıkan mesajlar, yüzde 70 toplumsal destek ve dünya müzakere örneklerinde de önümüzde duran modelleri baz alıyoruz." diyen Baluken, çözüm sürecinin kalıcı barışa gitmesi için bir çaba içinde olacaklarını vurguladı. Demokrasi ve barış cephesini genişletmeye ihtiyaç olduğunun altını çizdi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun görüşeceklerine dair haberlerin sorulması üzerine Baluken, randevu talebi şeklinde bir görüşmenin olmadığını ifade etti. Hem HDP hem de CHP içindeki milletvekillerinin böyle bir görüşme yapılmasının faydalı olacağını düşündüklerini belirten Baluken, bu görüşmenin toplumu rahatlatacağını düşündüklerini kaydetti. Bunun resmi randevu başvuru şeklinde dönüşmediğine dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın koalisyon değil erken seçim istediğini ifade eden Baluken, erken seçime parti olarak hazır olduklarını kaydetti. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın Dolmabahçe'de mutabakat ve ortak metin bulunmadığına ilişkin açıklamalarının sorulması üzerine Baluken, bu açıklamalara ancak gülüneceğini ifade etti. Ortada bir mutabakatın olmadığını söylemenin her şeyden önce kendi emeğini inkar etmek anlamına geleceğini dile getiren Baluken, açıklanan metnin pekçok yerde müzakere edildiğini vurgulayarak, çözüm sürecinin getirdiği dürüstlük içinde hareket edilmesini istedi.

'Seni başkan yaptırmayacağız' meselesinin çözüm süreci masasında asla konuşulmadığını ifade eden İdris Baluken, demokratikleşme konusunun gündeme geldiğini kaydetti. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın "Sürekli Öcalan adına yalan söylüyorlar. Öcalan bunları yakalasa sopayla kovalar." sözlerinin hatırlatılması üzerine Baluken, "Son derece düzeysiz bir üslup. Açıklamanın tamamını okuduktan sonra gerek duyarsak gerekli açıklamayı yaparız. Özellikle mutabakatla ilgili söylediği sözlerin ne kadar gerçekten saptırılmış, algı operasyonuna hizmet etmeye çalışan, doğru olmayan beyanlar olduğunu ifade ettim. Belli ki bütün açıklamanın detayları, bu doğru olmayan çarpıtılmış beyanlarla dolu." şeklinde konuştu.