CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçen hafta "77 milyon insanımız AKP iktidarı döneminde fişleniyor." demişti. Bu hafta fişlemenin somut belgesi olan bir iddianameyi açıkladı. TBMM’de Grup toplantısında açıkladığı iddianamede mağdur olarak Erdoğan ile ailesi olduğunu söyledi. "Ülke muhaberat devleti gibi yönetiliyor." diyen Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı iddianameden bazı bölümler ise şöyle:

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı işlenen Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından Asliye Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamede, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sema Erdoğan, Emine Erdoğan, Ahmet Burak Erdoğan, Ziya İlgen, Mustafa Erdoğan, Necmeddin Bilal Erdoğan, Sümeyye Erdoğan, Reyyan Erdoğan, Vesile İlgen mağdur olarak yer alıyor.

İddianamenin genel bilgiler bölümünde şu ifadeler yer alıyor: Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığının 2550 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanununun ek madde 7/1 fıkrası gereğince emniyet ve asayişi sağlamak üzere ülke genelinde herkese ait istihbarat bilgilerini, sanal ortamda detaylı veri analizi DEVA-I ve II programı ile topladığı program içerisinde ülkede herkese ait istihbarı kişisel bilgilerin bulunduğu.

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin 61. Hükümetinin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve ailesine ilişkin bilgilerinde bu program üzerinde sistemde tutulduğu, Detaylı veri analizi programına, şifre verilen ve istihbarat hizmetlerinde çalıştırılan polis memurlarının şahsi süreleriyle giriş yaparak sorgulama yapabildiği ve bilgi veri girişi yaptıkları,
Şüphelüerin çeşitli illerde görev yapan polis memurları olduğu, kendilerine verilen şifreler ile detaylı veri analizi programını girip sorgulama yapabildikleri, şüphelilere programla ilgili görev verilmeden önce görev gereklerinin öğretildiği ve güvenlik belgesi formu imzalatıldığı, hizmet içi eğitimlerle bilgi verildiği, şüphelilerin görev gereklerini bildiği ve programdaki bilgilerin kişisel veri niteliğinde olduğunu, lüzumsuz yere hiç kimsenin kişisel verilerine erişim sağlamamaları gerektiğini, kişilerin bilgilerinin izinsiz sistem üzerinden alınmasının suç olduğunu bildikleri,

Sanal bir ortamda tutulan "detaylı veri analizi programfna. şifre verilen ve yeterli bilgilendirme yapılan personel dışında hiç kimsenin giriş yapamadığı, bu -programda tutulan bilgilerin saklanması ve korunmasında, 2559 sayılı Kanunun Ek 7 Maddesi 7. fıkrası 2. cümlesi gereğince kanunen gizlilik ilkesinin geçerli olduğu, şifre verilen ve bügilendirilen görevli personelin kişilere ait kişisel veri niteliğindeki bilgileri gereksiz yere öğrenmelerinin ve başkalarına vermelerinin yasak olduğunu ve bu gizliliğin ihlali niteliği taşıdığını açıkça bildikleri,

Detaylı veri analizi programında kişilere ait özel her türlü bilginin yer aldığı ve devlete ait (gizli) sır niteliğinde her hangi bir bilgi bulunmadığı, bu programda ülkenin Başbakanı ile ailesine ait kişisel veri niteliğindeki bilgilerinde sistem üzerinde tutulduğu, - devletin başbakanının veya ailesinden bazılarının özel bilgilerinin bazı hallerde öğrenilmesi veya yayılmasının devlet güvenliğini tehlikeye soktuğu, bu tür bir bilgi öğrenmek için programın kullanılmasının nitehği gereği mantıken ve aklen yasak olduğu,

Şüphelilerin emniyet istihbarat birimlerinde değişik illerde kamu görevlisi olarak çalıştıkları, hiç bir istihbari veri girişi yapmadan sırf başbakan ve ailesinin kişisel bilgilerini elde etmek için programa giriş ve sorgulama yaptıkları, log kayıtlarında bilgi girişi yapan yada resmi bir yazışma yapan kamu görevlilerinin ayrıca tespit edilerek soruşturma haricinde tutulduğu, şüphelilerin başbakan ve ailesinden birilerinin özel bilgilerini elde ederek toplum nazarında küçük düşürmek, aşağılanmasını sağlamak, siyasi olarak bu bilgileri şantaj için kullanmak, seçimlerde yenilmesini sağlamak, dış ülke istihbarat birimlerine vererek Türkiye'nin imajını zedelemek amacı güttükleri anlaşılmaktadır."

İddianamenin talep bölümünde "Şüphelilerin genel hükümlere göre yargılamasının yapılarak; Müştekilerin kişisel verilerini ele geçirmek suçundan şüpheli Fazlı Şen'in TCK'nun 136/1. fıkrası gereğince ayrı ayrı on kez (mağdur sayısınca) cezalandırılmasına, Diğer şüphelilerin kişisel veriyi elegeçirmek suçundan TCK'nun 136/1. fıkrası gereğince ayrı ayrı cezalandırılmasına, Şüpheliler kamu görevlerini kötüye kullanarak bu suçu işlediğinden haklarında TCK'nın 137/1.a bendinin ayrıca uygulanmasına, Şüpheli Özlem Gökkoyun birden fazla kez sisteme giriş yaparak bu suçu işlediğinden hakkında TCK'nın 43/1 fıkrasının uygulamasına, Emanetin 2014/12596 sırasında kayıtlı CD'nin dosyada delil olarak saklanmasına, Şüpheliler hakkında TCK'nun 53. maddesinde yazılı belli haklan kullanamamak güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına, Yargılama giderlerinin CMK'nun 324-330 maddeleri gereğince şüphelilere yüklenmesine karar verilmesi kamu adına iddia ve talep olunur." ifadeleri yer alıyor.