Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, yaklaşan seçimler öncesinde Başkanlık sisteminin AK Parti’nin seçim beyananmesinde yer alıp almayacağının, Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanmasının isabetli olacağını söyledi. Başkanlık sisteminin yer aldığı veya almadığına dair net bir ifade kullanmayan Kalın, "AK Parti 2015 7 Haziran seçimleri beyannamesine başkanlık sistemini alıp almayacağını Sayın Başbakanımız beyannameyi ve kampanyayı açıkladığı zaman hep birlikte öğreneceğiz. Onlardan duymak daha isabetli olur diye düşünüyorum." dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda bir basın toplantısı düzenleyen İbrahim Kalın, ilk olarak çözüm sürecine ilişkin kısa bir açıklama yaptı. "Şu aşamada da en önemli konu artık silahların tamamen susması, terör örgütünün silah bırakmasıdır. Bunu sağladığımız nokta da tam da cumhurbaşkanımızın dediği şey, çözüm süreci artık amacına ulaşmış olacaktır. Bu yüzden kendisinin daha önce ifade ettiği gibi bu üç aşamalı bir süreç olarak bugüne geldi." dedi.

"ERDOĞAN ÇÖZÜM SÜRECİNİN ARKASINDADIR"

Bu üç sürecin ikisini demokratik açılım ve milli birlik ve kardeşlik projesi ya da aşaması olarak açıklayan Kalın, “Son olarak da çözüm süreci aşamasında da bu iş bir hal yoluna konulmak suretiyle silahsızlanma aşamasına gelmek suretiyle son aşamaya bir anlamda ulaşmış bulunuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız bütün zorluklara rağmen bu süreci en başından beri yürüten siyasi aktör olarak bugün de cumhurbaşkanı ve devletin başı olarak çözüm sürecinin arkasındadır ve arkasında olmaya da devam edecektir.” dedi.

"İRAN SEYAHATİNDE DEĞİŞİKLİK YOK"

Ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Kalın’a Yemen’deki gelişmelere ilişkin değerlendirmesi ve Erdoğan’ın Nisan ayında planladığı İran ziyaretinde bir değişiklik olup olmadığı soruldu. İbrahim Kalın, "Cumhurbaşkanımızın nisanın ilk haftasında İran’a yapacağı seyahatte herhangi bir değişiklik söz konusu değildir. Tam tersine gelişmeler bu ziyareti daha da önemli kılmıştır. Biz İranlı muhataplarımızla Suriye, Irak ve benzeri konuları ve şimdi Yemen’i her zaman konuştuk bundan sonra da konuşmaya devam edeceğiz." diye kaydetti.

Kalın, "Suudi Arabistan tarafı bu operasyon ile ilgili Türkiye Cumhuriyeti yetkililerine bilgi vermiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız da bu konuda bilgilendirilmiştir. Kendisi dün akşam itibariyle bu konuyu bizzat takip etmeye başlamıştır. Dışişleri açıklamasında dikkat çeken bir husus: İşin bu noktaya gelmesindeki hatalara da atıfta bulunuyoruz o açıklamada. Keşke süreç bu noktaya gelmeseydi ve bu askeri müdahale bir zaruret haline dönüşmeseydi. Yemen’de devam eden gerginlikler neticesinde maalesef Yemen’in seçilmiş meşru Cumhurbaşkanı ülkenin başkentini terk etmek Aden’e sığınmak zorunda kaldı. Bu da yetmedi Husiler ve onların destekçileri Aden’i de ele geçirmek üzereyken Cumhurbaşkanı Hadi’nin yaptığı çağrı üzerine Suudi Arabistan Körfez İşbirliği Konseyi’nden aldığı bir kararla bir ortak operasyon başka ülkelerin de katılımı var onların da katılımıyla operasyon bu sabah itibariyle gerçekleşti. Bizim tabi ki temennimiz Yemen’deki bu gerginliklerin siyasi diyalog yoluyla çözülmesidir. Umarız en kısa sürede siyasi diyalog yolu açılır taraflar bir masa etrafında toplanarak hiçbir çatışmaya savaşa mahal vermeden bu sorunu diyalog yoluyla çözebilirler. Bölgemizde yeteri kadar kan akıyor. Bunun Yemen veya başka ülkede tekrarlanmasını asla arzu etmeyiz." ifadelerini kullandı.

"BAŞBAKAN İZLEME HEYETİ KONUSUNDA CUMHURBAŞKANINI BİLGİLENDİRDİ"

Çözüm süreci kapsamında açıklanan izleme heyetine ve bu konuda hükümetin Cumhurbaşkanını bilgilendirip bilgilendirmediğine ilişkin bir soru üzerine de İbrahim Kalın, şöyle konuştu: “Çözüm sürecinde en önemli husus en aciliyet arz eden husus şu anda silahsızlanma aşamasının tamamlanmasıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın daha önce ifade ettiği gibi buna benzer çağrılar geçmişte de yapılmış idi. Fakat aslolan şimdi uygulamanın nasıl olacağını görmektir. Uygulama noktasında netice alınır tam bir silahsızlanma ortamına geçilirse zaten süreç amacına ulaşmış demektir. Şu anda bizim de hükümetin de bütün sürecin aktörlerin en önemli önceliği de budur. Bilgilendirme konusunda elbette gerek sayın başbakanımız gerekse diğer arkadaşlarımız cumhurbaşkanımızı elbette bilgilendirmektedir. Burada bir zaten cumhurbaşkanımızın başbakanımızla yürüttüğü normal bir görüşme trafiği vardır. Ama bunun dışında ihtiyaca binaen kendileri bir araya gelebilir bu konuları görüşebilirler. Bizzat sayın başbakanımızın bu konuda cumhurbaşkanımızı bilgilendirdiğini biliyoruz. Sürecin bundan sonraki aşamaları ile ilgili de bu mekanizma etkin bir şekilde kullanılmaya devam edecektir.”

BAKANLAR KURULU ARTIK BELLİ BİR SİSTEME OTURDU

İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı’nda bir sonraki Bakanlar Kurulu toplantısının ne zaman düzenleneceğinin sorulması üzerine ise “Bakanlar Kurulu’nun Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda toplanmasına ilişkin kesinlemiş bir tarih yok. Bu da artık belli bir sisteme oturdu diyebiliriz.” dedi.

"3 AB ÜLKESİNİ ZİYARET EDECEK, ABD NET DEĞİL"

Erdoğan’ın önümüzdeki hafta 3 AB ülkesini kapsayan bir ziyareti olacağını haber veren Kalın, ABD’yi ziyaret edip etmeyeceği konusunda ise şu ifadeleri kullandı: “Amerika ile ilgili planlanan bir seyahat söz konusu değil. Fakat Cumhurbaşkanımız bildiğiniz gibi G-20 liderler zirvesinin ev sahibidir o zirveye de başkanlık edecektir. Programlar el verdiği ölçüde de G-20 ülkelerini ziyaret etmeyi planlamaktadır.”

Ardından Kalın’a Erdoğan’ın kurucusu olduğu AK Parti’nin seçim beyannamesinde başkanlık sisteminin yer alıp almayacağının sorulması üzerine de şöyle konuştu: "AK Parti 2015, 7 haziran seçimleri beyannamesine başkanlık sistemini alıp almayacağını Sayın Başbakanımız beyannameyi ve kampanyayı açıkladığı zaman hep birlikte öğreneceğiz. Onlardan duymak daha isabetli olur diye düşünüyorum."

İbrahim Kalın, Başkanlık sistemine ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu tartışma artık Türkiye’nin gündemine oturan bir tartışmadır. Yani Türkiye daha iyi nasıl yönetilir yeni Türkiye hedeflerine ulaşmak için hangi yönetim sistemi ile hareket etmeliyiz sorusu artık Türkiye’nin gündemine oturmuştur. Farklı mecralarda tartışılmaktadır. Seçimlerden sonra da devam edecektir. Seçim sonuçlarından bağımsız olarak da bu konu gündemimizde olmaya devam edecektir. Biz cumhurbaşkanı olarak çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Kamuoyunda bilinçli sapıtmaların olduğunu görüyoruz. Son derece spekülatif değerlendirmeler yapılıyor. Bu tartışmayı daha da derinleştirerek devam ettirmemizde fayda olduğu kanaatindeyiz.”