Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, ateş çemberine dönen bölgede akan kanın durması ve silahların susması için Ramazan ayının bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğini bildirdi. Herkesin Ramazan ayını tebrik eden Kamalak, "Ramazan ayı boyunca bütün silahlar susmalı, Mısır ve Bangladeş’te alınan idam kararları durdurulmalıdır. Gerekçesi ne olursa olsun silahlı, silahsız bütün kesimler ümmetin geleceği için, çatışmayı değil, diyalog ve müzakereyi esas almalıdır.” çağrısında bulundu.

Genel Başkan Kamalak yazılı değerlendirmesinde, “İslam coğrafyası tarihi bir süreçten geçmektedir. İslam ümmeti, her türlü etnik ve mezhebi farklılıklar tahrik edilerek birbirine düşürülmektedir. Mısır’dan ve Bangladeş’ten gelen idam kararları, Libya, Suriye, Yemen ve Irak’ta yaşanan kanlı iç çatışmalar, İslam dünyasındaki bu kaosu daha da derinleştirmekte olup telafisi imkansız bir noktaya sürüklemektedir. İslam ülkelerinde yaşanan bu olumsuz gelişmelerin Müslümanlara değil, coğrafyamız üzerinde karanlık hesapları bulunan ırkçı emperyalizme ve onların sömürge planlarına hizmet ettiği apaçık ortadadır. Gelinen bu noktada İslam ülkeleri halklarının ve yöneticilerinin atacağı her adım geleceğimiz açısından tarihi bir önemi haizdir. Öfkenin yerine sağduyuyu, çatışmanın yerine diyalogu hakim kılmak zorundayız. ‘Başı rahmet, ortası mağfiret sonu azaptan kurtuluş olan’ mübarek ramazan ayı bunun için bizlere tarihi bir fırsat sunmaktadır.” düşüncesini ifade etti.

“BU MANEVİ İKLİM İYİ DEĞERLENDİRİLMELİ”

Kamalak, bu manevi iklimin iyi değerlendirilmesi gerektiğine işaret ederek, bu çerçevede şunları sıraladı: “İlk adım olarak Ramazan ayı boyunca bütün silahlar susmalı, Mısır ve Bangladeş’te alınan idam kararları durdurulmalıdır. Gerekçesi ne olursa olsun silahlı, silahsız bütün kesimler ümmetin geleceği için, çatışmayı değil, diyalog ve müzakereyi esas almalıdır. Etnik, mezhebi ve siyasi farklılıklarımız, ayrılık ve çatışma nedeni değil zenginlik kaynağı olarak görülmelidir. Yaşanılan acı tecrübelerden ders çıkarılmalı ve sorunlar yakarak, yıkarak değil, konuşarak çözülmelidir. Acilen İslam ülkeleri ile ilişkilerin güçlenmesi ve sağlıklı bir müzakere ortamının oluşması sağlanmalıdır. D-8 kuruluş amacı ve yapısı itibariyle bu konuda uygun bir zemin olarak değerlendirilmelidir. D-8’in kurucu ülkelerinden Malezya’da, bütün ülke ve grupların temsil edildiği bir barış ve müzakere süreci başlatılmalıdır.”

“ORTAK ACILAR ORTAK KARARLILIKLAR GEREKTİRİR”

“Ortak acılar ortak kararlılıklar gerektirir.” diyen Kamalak, “Kim olursa olsun, bu sorumluluktan kaçan herkes sadece tarih önünde değil ilahi adalet karşısında da vebal altında kalmaktan kurtulamayacaktır. Biz, Saadet Partisi olarak, Milli Görüşün İslam ülkeleri nezdinde sahip olduğu birikim, tecrübe ve etkinliği harekete geçirmeye, bu yönde atılacak her türlü olumlu adımı desteklemeye hazırız. Mübarek Ramazan ayına girdiğimiz bu süreçte, uyarılarımızı bir kardeşlik vazifesi olarak görüyor ve inandığımız gerçekleri tarihi bir sorumluluk olarak kamuoyuna arz ediyoruz. Şüphesiz ki güç ve kudret sahibi yalnız ve yalnız Cenab-ı Allah’dır. Allah (cc) ülkemizin, milletimizin ve İslam aleminin yardımcısı olsun. Mübarek Ramazan ayını ümmetin birliğine ve dirliğine vesile kılsın.” temennisini iletti.