Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, başta iktidar ve ana muhalefet olmak üzere siyasi partilerin bir an evvel belirsizliği giderip, kanı durduracak kararları almak mecburiyetinde olduklarını söyledi, Kamalak, “Oysa maalesef günümüzde tam aksi bir yaklaşımla karşı karşıyayız. Milleti canından bezdiren terör alabildiğine azarken, maalesef iktidar ve muhalefet, ‘Taht Oyunları’yla vakit geçirmektedirler. Sürekli uzatılan koalisyon görüşmeleri, adeta bir siyasi satranç tahtasına dönüştürülmüştür.” diye konuştu.

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, parti genel merkezinde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ülkenin çok hassas bir dönemden geçtiğini belirten Kamalak, “Kaos ortamı giderek artmakta, bu ortamı fırsat bilen terör de giderek azmaktadır. Her gün yeni bir saldırı, her gün yeni bir bombalama, her gün yeni bir suikast ve her gün yeni bir şehit haberiyle sarsılıyoruz.” dedi.

Türkçe ve Kürtçe ağıtların arşı titrettiğini kaydeden Kamalak, “Ülke olarak büyük bir fitne ateşiyle karşı karşıyayız. Bu fitne ateşini yok etmenin tek yolu, ‘İnadına Birlik, İnadına Kardeşlik’tir. Türküyle, Kürdüyle millet olarak her zamankinden daha fazla sağduyuya ve daha fazla akl-ı selime ihtiyacımız vardır. Çünkü ülkemizi esir alan terör ortamı ne Türk’ün ne de Kürdün lehine değildir.” ifadelerini kullandı.

"ÇATIŞMA ORTAMI NEDENİYLE HER YIL SİLAHA ORTALAMA 15 MİLYAR DOLAR HARCANMAKTA"

Son 20 yılda 50 binin üzerinde insanın, terör ve çatışma ortamında hayatını kaybettiğini anlatan Kamalak, “Bu rakam Kurtuluş Savaşı'nda verdiğimiz şehit sayısından beş kat daha fazladır. Yine bu çatışma ortamı nedeniyle her yıl silaha ortalama 15 milyar dolar harcanmaktadır. Silaha ayrılan bu para ülkemizin kalkınmasına, milletin refahına harcanmış olsa zaten birçok problem kendiliğinden çözülecektir. Kaybeden bir bütün olarak biziz. Kürtler olarak biziz, Türkler olarak biziz, Müslümanlar olarak biziz. Topyekun ülke olarak biz kaybediyoruz. Kazananlarsa, kandan ve kaostan beslenenlerdir. Ne kadar çok terör, o kadar çok silah, ne kadar çok silah o kadar çok para anlayışıyla hareket eden baronlardır.” şeklinde konuştu.

İslam ülkelerini istikrarsız hale getirerek, birbirine düşüp, sömürmek isteyenin küresel emperyalistler olduğunu vurgulayan Kamalak, sözlerine şöyle devam etti: “Haçlı sevdasından hiçbir zaman vazgeçmemiş olan Batılı güçlerdir. Varlığını İslam ülkelerinin parçalanmasına borçlu olun ırkçı Siyonizm’dir. Nihai hedefi Büyük İsrail Devleti’ni kurmak olan Büyük Ortadoğu Projesi'nin mimarlardır. Milletçe bu gerçeklerin farkına varmak ve kanı kanla durdurmak yerine daha fazla birbirimize sarılmak mecburiyetindeyiz. Kurt puslu havayı sever. Bu tür dönemler için en büyük tehdit yönetimdeki belirsizliktir. Başta iktidar ve ana muhalefet olmak üzere siyasi partiler bir an evvel bu belirsizliği giderip, kanı durduracak kararları almak mecburiyetindedirler. Oysa maalesef günümüzde tam aksi bir yaklaşımla karşı karşıyayız. Milleti canından bezdiren terör alabildiğine azarken, maalesef iktidar ve muhalefet, ‘Taht Oyunları’yla vakit geçirmektedirler. Sürekli uzatılan koalisyon görüşmeleri, adeta bir siyasi satranç tahtasına dönüştürülmüştür. Böylesine hassas bir süreç, Makyavelist yaklaşımlara, siyasi rant hesaplarına, oylarımızı nasıl artırırız kaygılarına kurban edilmemelidir. Böyle bir dönemde, ülke kaygısıyla değil, parti kaygısıyla hareket edenleri, milleti oyalayanları ne tarih, ne de millet asla affetmeyecektir. 7 Haziran seçimlerinden hemen sonra ortaya çıkan bu tablo Parlamento'daki mevcut partilerin ülkenin sorunlarına çözüm getiremeyeceğini bir kez daha açıkça ortaya koymuştur. Çünkü sorunları çözme vaadiyle milletten oy isteyenler, tam tersine sorunların kaynağı haline gelmişlerdir. Her dört partinin de Türkiye’ye verebilecekleri hiçbir şey yoktur. Kaybedilen her gün ise milletimizin aleyhine işlemektedir.”

"HÜKÜMET DEĞİŞİKLİĞİNE DEĞİL, ARTIK ZİHNİYET DEĞİŞİKLİĞİNE İHTİYAÇ VAR"

Saadet Partisi olarak Türkiye’de hükümet değişikliğine değil, artık zihniyet değişikliğine ihtiyaç olduğunu vurguladıklarını anlatan Kamalak, “O zihniyetin adresi ise Milli Görüş'tür, Saadet Partisi’dir. Türkiye’nin Milli Görüş’ün tecrübesine, basiret ve ferasetine ihtiyacı vardır. Hocamızın ifadesiyle ister yan yana gelsinler, ister alt alta dursunlar, ister CHP’yle hükümet kursunlar, isterse MHP’yle birlikte olsunlar, milletin bütünlüğünü sağlayamazlar. Çünkü 40 çürük yumurta, bir sağlam yumurta etmez. Hangi hükümet kurulursa kurulsun, vakit kaybından başka bir işe yaramayacaktır. Asla unutmayalım ki terörün en kıymetli gıdası işsizliktir. Terörün potansiyel üyeleri, işsiz gençlerdir. Terörün yardımcıları ırkçı Siyonizm ve küresel emperyalizmdir. Amaçları Türkiye’yi bölmektir.” diye sözlerini tamamladı.