Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, "Ak Saray diye bilinen o binanın maliyeti 10 milyar lira. Para binaya değil insana yatırılmış olsaydı tam 40 bin gencimiz iş sahibi olacaktı." dedi.

Partisinin Mersin Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen 5. Olağan Genel Kuruluna katılan SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak, il yönetimi ve partililer tarafından karşılandı. Kamalak, kongredeki konuşmasında iktidar olduklarında yapacaklarını anlattı. Cumhurbaşkanlığı Sarayı hakkında konuşan Kamalak, "Günlerdir tartışıldı hala tartışılmaya devam ediliyor. Şu Ak Saray denilen bina. Aylığı 2 bin liradan tam 333 öğretmenin bir yıllık maaşına tekabül ediyor. Bir işyerinin açılması için 250 bin lira lazım. Yapılan hesaplara göre Ak Saray diye bilinen o binanın maliyeti 10 milyar liradır. 10 milyarı 250 bin liraya bölün, göreceksiniz sadece o binaya değil de insana yatırılmış olsaydı, iş alanına çevrilmiş olsaydı tam 40 bin gencimize iş imkânı sağlanmış olacaktı sadece bir binadan." şeklinde konuştu.

'SURİYE’DE YANLIŞ YAPILDI'

İktidarın Suriye politikasını eleştiren Kamalak, şunları söyledi: "Dönemin Dışişleri Bakanı’na yani şimdi ki Başbakan’a yöneldik. Orada yanlış yapılmasın dedik. Kardeş kanı dökülmesin dedik. Bizi Esatçı olarak suçladılar. Mevcut iktidarın Suriye politikasının doğru olduğunu söyleyen bir tek insanımız var mı? 300 bin Suriyeli kardeşimiz katledildi. 3 milyon Suriyeli kardeşimiz Suriye’yi terk etmek mecburiyetinde kaldı. Bunlardan bir milyon 600 bin kadarı Türkiye’mizin kapısına dayandı. 200 bin kadarı da şu an Mersin'imizde."

'KANKALARINI YÜCE DİVAN’A GÖNDERMEDİLER'

Hükümetin kendi milletvekillerini Yüce Divan’a göndermediğini ifade eden Kamalak, "Aile reisi baba hakim olarak ya da okumuş hakim olmuş kardeş, hırsızlık yapmış kardeşinin davasına bakarsa buradan adil bir sonuç çıkar mı? Çıkmaz. Peki, Meclis'te hırsızlık yaptıkları iddia edilen bakanları yol arkadaşları sorgulayacak, yargılayacak olursa oradan adil bir sonuç çıkar mı? Elbette ki çıkmaz. Burada selam gönderiyorum. Kulakları çınlasın Burhan Kuzu Hocama, gayet haklı olarak diyor ki 'Tabii ki' diyor 'Yüce Divan’a göndermeyiz. Niye, çünkü oğlan bizim kız bizim' diyor. Bizim arkadaşlarımız, kankalarımız. Niye onları gönderelim ki diyor. Doğru söylüyor, niye göndersin ki. Ve diyor, 'Yüce Divan’a gönderenlerin siyasi hayatı biter.' Dillerine sağlık Burhan Hoca, doğru söylüyorsun." ifadelerini kullandı.

'DARBE ANAYASASINA HAREKET EDİYOR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın istediği zaman Bakanlar Kurulu’na başkanlık yapmak istediğini ifade eden Kamalak, sözlerini şöyle sonlandırdı: "Şu an biliyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanımız, 'Ben' diyor 'Bakanlar Kuruluna başkanlık yaparım' diyor. 'Anayasa'da var bu.' Her zaman mı? Anayasa cevap vermiyor ama. 'Ben' diyor 'Ne zaman canım isterse o zaman Bakanlar Kuruluna başkanlık yaparım.' Anayasa'da sınırlayıcı bir durum yok. Çünkü darbe ürünü bir Anayasa. Postalla gelmiş adam, çizme ile kural koymuş gitmiş. Silahla."