Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Türkiye’nin 7 Haziran seçimleri öncesinde savaşa gireceği iddialarını bir çılgınlık olarak değerlendirdi.

Milli İttifak’ın seçim çalışması kapsamında BBP eski Genel Başkanı Mustafa Destici ile birlikte Edirne’ye gelen Kamalak, sanayi sitesindeki düğün salonunda partililere hitap etti. Salonun çıkışında gazetecilerin "Türkiye’nin seçime yakın bir zamanda savaşa gireceği" şeklindeki iddiaların hatırlatılması üzerine Kamalak, böyle bir duruma ihmal vermediğini ancak Türkiye’nin savaşa girmesinin bir çılgınlık olacağını kaydetti. Türkiye’nin Suriye’ye 15 saatte değil, 15 dakikada girebileceğini ancak 15 yılda çıkamayacağını vurgulayan Kamalak, "Çıktığında ülkesi bölünmüş olarak çıkar. Kolu, kanadı kırılmış olarak çıkar. Neticede kendisine faydası olmaz bu şeyin. Türkiye için bir felaket olur. Eğer öyle bir düşünce varsa, iktidar sahipleri bu düşünceden kesinlikle ve derhal vazgeçmek durumundadır." dedi.

'HIRSIZI BU ÜLKENİN HAKİMLERİNE YARGILATACAĞIZ'

Salonu dolduran kalabalığa seslenen Mustafa Kamalak, hırsızı ve arkadaşlarını bu ülkenin hakimlerine yargılatacaklarını söyledi. Kamalak, "Hırsızlıkla, yolsuzlukla, vurgunla, talanla suçlanan misalen bir bakanı aynı partinin milletvekillerine havale edip 'şu dosyayı inceleyin bakalım' dediğiniz takdirde o milletvekillerinin vermiş olduğu kararın adil olması düşünülebilir mi?" diye sordu.
Nitekim 4 bakanın güya yargılandığını anımsatan Kamalak, şöyle konuştu: "Kim tarafından? AK Parti’ye mensup milletvekilleri tarafından. Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu ne diyor. 'Niye Yüce Divan’a gönderelim diyorum. Oğlan bizim, kız bizim. Bir de Yüce Divan’a gönderecek olursak bizim de siyasi hayatımız biter.' Peki bu düşüncenin içinden adil bir karar çıkar mı? Mümkün değil?" diye sordu.

Adil yargılama konusundaki düşüncesini açıklayan SP Genel Başkanı, şunları söyledi: "Bir hukukçu olarak madem ki milletvekilleri arkadaşlarının durumunu takip etmek istiyorlar. Şu halde soruşturma komisyonunu Meclis kursun ama hırsızın arkadaşlarından değil. Nerden kursun? Yüksek hakimlerden. Madem ki bu ülke anayasası itibariyle yasama, yürütme, yargı ayrılığını benimsemiştir. Kuvvetler ayrılığını benimsemiştir. O halde yasama ile ilgili bir kişi suçlandığında sorgulamayı yüksek hakimler yapmalı. Peki yargılamayı? Yargılamayı da Yüce Divan yapmalıdır. Öyle istiyoruz. Yani Meclis Soruşturma Komisyonu kuracak. Danıştay’da, Yargıtay’da, Sayıştay’da, Anayasa Mahkemesi’nde, HSYK’da bizim yüzlerce yetiştirdiğimiz bu ülkenin evladı yüksek hakimler var. Onlar kolay mı yetişti. Sorgulamayı onlar yapacak. Dosyayı onlar hazırlayacak. Şüphelilerin ifadesini her bir dosya için onlar alacak. Yargılamayı da Yüce Divan yapacak."