Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Mevlüt Karakaya, Türkiye Cumhuriyeti'nin 'tarihinin en buhranlı dönemlerinden birini yaşadığını' belirterek, bu tablonunu sorumlusunun AK Parti olduğunu söyledi. AK Parti ve CHP'nin hükümet kuramamasını da eleştiren Karakaya, MHP'nin sunduğu ancak kabul edilmeyen 4 şart için "MHP’nin sunduğu 4 maddelik şart, Türkiye için altın değerinde bir fırsattı ama maalesef AKP, siyasi ihtirasları uğruna bu fırsatı geri tepti." dedi. Karakaya, "PKK’nın gayrimeşru taleplerini baş tacı eden AKP, MHP’nin 4 maddelik meşru talebine kulak tıkadı. 4 tane bakanı korumak için Türkiye’yi ateşe attılar. Yazıklar olsun." ifadelerini kullandı.

Yazılı bir açıklama yapan Mevlüt Karakaya, "Türkiye Cumhuriyeti, tarihinin en buhranlı dönemlerinden birini yaşıyor. Vatanımızın bölünmez bütünlüğü, milletimizin birliği ve kardeşliği dinamitleniyor, bu uğurda mücadele veren Türk askeri, Türk polisi, Türk korucusu alçakça katlediliyor. Ülkemizin özellikle bir kısmında bölücü terör örgütü can ve mal güvenliğini ciddi şekilde tehdit ediyor. Aynı bölgede son iki üç yılda paralel devlet inşa eden terör örgütü ve yerel uzantıları, vatan toprağından bölünmesi için kan döküyor. 20 Temmuz’dan bu tarafa 57 vatan evladı şehit edildi, çok daha fazlası yaralandı." ifadelerini kullandı.

Bu tablonun sorumlusunun da AK Parti olduğunu kaydeden Karakaya şöyle devam etti: "Bu tablonun sorumlusu 2002’de terörden arındırılmış bir Türkiye yönetimini devralan ve 13 yıl tek başına iktidar koltuğunda oturan AKP’dir. Yiğitler toprağa düşüyor, ocaklar sönüyor, yetimlerin, dul eşlerin, anaların, babaların gözyaşları sel olup akıyor ama böyle bir süreçte bile şahsi menfaatlerini ülkenin ve milletin menfaatlerinden üstün tutanların olduğunu görüyoruz."

Bir sonuca varılamayan koalisyon çalışmalarına değinen MHP milletvekili, CHP ve AK Parti'yi şu sözlerle eleştirdi: "CHP ve AKP, milletin en kıymetli bir ayını heba ettiler. 32 gün boyunca birbirine gidip-gelmişler, çay-kahve içmişler. Türkiye bir aydır dedikodu ile meşgul edildi. Oysa MHP, ortak hükümeti kurmaları için ikisine de destek vermişti. Sonuç çıkmayınca MHP, AKP’yle koalisyon hükümeti kurmak için 4 maddelik şartı öne sürdü. MHP’nin sunduğu 4 maddelik şart, Türkiye için altın değerinde bir fırsattı ama maalesef AKP siyasi ihtirasları uğruna bu fırsatı geri tepti."

Karakaya, MHP'nin 4 maddelik koalisyon şartıyla da ülkeye bir altın fırsat sunduğunu ancak değerlendirilemediğini kaydederek, eleştirilerine şöyle devam etti: "MHP’nin Türk Milleti adına ortaya koyduğu şartlar neydi? Türkiye’nin üniter yapısının korunması için ‘Anayasa’nın ilk 4 maddesine dokunmayın’ dedik. ‘Yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasına izin verin’ dedik. Terörü başımıza bela eden ‘çözülme sürecini bitirin’ dedik. Bir de, Meclisin yaptığı yasaları tanımayan Cumhurbaşkanı’nın Anayasal sınırlar içine çekilmesini istedik. Bu maddelere aklı başında olan, ülkesini seven kim hayır diyebilir? AKP itiraz etti. Kabul etmediler. PKK’nın gayrimeşru taleplerini baş tacı eden AKP, MHP’nin 4 maddelik meşru talebine kulak tıkadı. 4 tane Bakanı korumak için Türkiye’yi ateşe attılar. Yazıklar olsun."

'Sistemlerin insanlar için inşa edildiğini, insanların sistemler için harcanmayacağını' vurgulayan Karakaya, açıklamasını şöyle bitirdi: "Şimdi Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin MGK’nın toplanması ve sorunlu bölgeler için sıkıyönetim talebine karşı çıkıyorlar. MGK bugün toplanmayacak da ne zaman toplanacak? Anayasal bir kurum olan sıkıyönetim istemek demokrasiye niye aykırı olsun? Terör örgütü '2 ilde 10 ilçede özerklik ilan ettim' diyor; siz anayasal bir kurum olan sıkıyönetimi dillendirdi diye MHP'ye veryansın ediyorsunuz. Nedir sizin öneriniz? Sıkıyönetimin karşılığı olarak neyi öneriyorsunuz bölgede? Özerklik mi? Yoksa daha fazla şehit mi? Çözüm sürecinizin ülkeyi getirdiği noktayı hep beraber gördük. Bütün sistemler insanlar için inşa edilir, insanlar sistemler için harcanmaz. Kendi düzenlerinin devamını Mehmetçiğin, Türk polisinin kanından daha değerli görenler yarın milletin karşısına nasıl çıkacaklar acaba? Geldiğimiz nokta vahimdir. Duracak zaman yoktur. Kanayan yaraya neşter vurma zamanıdır. Yılanın akıttığı zehir bütün vücudu sarmadan acil tedbir gerekmektedir."