CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, DSP'nin kapanarak kendilerine gelmesini istedi. Birleşmek için gerekirse DSP'nin güvercin amblemini altı okun altına koyabileceklerini söyledi. Açılış ve incelemeler için Denizli’ye gelen Kılıçdaroğlu, yerel Pamukkale TV'nin canlı yayınına katılarak soruları cevapladı.

Programda, parti milletvekillerini nasıl belirleyecekleri konusunda açıklama yapan Kılıçdaroğlu, “Ön seçim iki türlü yapılabilir; ya delegelerle ön seçim yapılır veya bütün üyelerle ön seçim yapılır. Biz tüzüğümüzü değiştirdik, bütün seçim çevrelerinde yüzde 85 ön seçim, yüzde 15 merkez yoklaması olsun diye. Bu kurultayda kabul edildi. Bu saatten sonra genel başkan olarak benim kurultayın üstünde bir yetki kullanma şansım maalesef yok. Olmaması da son derece doğal ve gerekir de aslında ama burada şu, bizim üyelerimiz, yani CHP'ye kayıtlı üyeler oy kullanırken ben hep şunu söylüyorum beni ziyarete gelen üyelere, yarın milletvekilini seçerken lütfen sizi Parlamento'da temsil edeceğinize inandığınız, gençlere ve kadınlara da önem veren bir aday profili çıkarın. Söylüyoruz ama sonuçta üyeler kimi tercih ederler onu bilemeyiz tabi.” dedi.

'ANKARA, İSTANBUL, İZMİR'DE ÖN SEÇİM YAPILACAK'

Ön seçimin hakim gözetiminde yapılacağını belirten CHP Genel Başkanı Kılıçdaoğlu, “Normal hakim yapar, mühürler, listeyi önümüze koyar ve biz de o listeyi götürür YSK'ya veririz, orada biter. Biz Ankara, İstanbul, İzmir'de böyle yapacağız. Hakim gözetiminde ön seçim yapacağız. Diğer illerde şöyle, şimdi neden üç ilde ön seçim? Çünkü Siyasi Partiler Yasası'nda yüzde 5'lik kontenjan var. O yüzde 5'lik kontenjanı bu üç ilde kullanacağız, o nedenle hakimler oraya geliyor ve biz istediğimiz takdirde ön seçim yapılıyor ama tüzüğümüzden kaynaklanan yüzde 15'lik kontenjan için, 'O sizin tüzüğünüzde yazıyor.' diyor, 'Siyasi Partiler Yasası'nda olmadığı için hakim olarak biz oraya gelmeyiz.' diyorlar. Gelmeyince biz mecburen eğilim yoklaması yapacağız buralarda. Tabii nerede eğilim? Mesela Denizli, eğilim mi yoksa merkez yoklaması mı, onu bu pazar günü parti meclisi toplantısında konuşacağız. 81 ille ilgili ve diğer seçim çevreleriyle ilgili, galiba 85 seçim çevresi var, hangi seçim çevresinde ne uygulanacak ona bakacağız.” diye konuştu.

‘ALTI OKUN ALTINA GÜVERCİNİ YERLEŞTİRİRİZ’

Seçimlerde ittifak söylentileriyle ilgili ise Kılıçdaoğlu, bu konuda demokratik bir ortak payda oluşturulması gerektiğini, küçük ayrıntılarda boğulmayacaklarını söyledi. DSP’ye çağrıda bulunarak, “Mesela ben şahsen DSP'nin bir parti olarak yoluna devam etmesini doğru bulmuyorum. Onlar da sosyal demokrat, biz de sosyal demokratız. Gelmeliler CHP'ye artık. Bu saatten sonra ne yapacaklar? Ben kendilerine açıkça şunu da söyledim, bizim altı okumuz var, altında şöyle kırmızı bir boşluğumuz var. Gerekirse güvercini de oraya yerleştiririz, amblemimizi de değiştiririz. Ecevit bizim liderimiz değil mi? Bizim liderimiz. Eğitim merkezini kurduk, adına Bülent Ecevit Eğitim Merkezi dedik. Önüne Rahşan Hanım'ın beğendiği, onun istediği türden bir Bülent Ecevit heykelini de oraya koyduk.” şeklinde konuştu.

DSP’ye açık çağrıda bulunan Kemal Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Yani kendilerine açık, net bir çağrım var. Bu vesileyle o çağrıyı da tekrar yinelemek isterim. Yani gelsinler partiye, DSP'yi kapatsınlar artık. Gelsinler CHP'ye, biz sosyal demokrat bir partiyiz. Gelsinler birleşelim, bu işi bitirmiş olalım. Temennimiz o. Ayrıca biz tabii Haziran Hareketi'ne de saygı duyuyoruz. Yani demokrasiden, özgürlükten yana olan bir hareketi, çağdaş uygarlıktan yana olan bir hareketi, bilimsel eğitimi savunan bir hareketi gözardı edemeyiz. Şimdi hem sosyal demokrat olacaksınız hem çağdaş uygarlıktan dem vuracaksınız hem aklın özgürleşmesini isteyeceksiniz hem bilimsel eğitim diyeceksiniz ama bunları savunan bir hareketi görmeyeceksiniz. Hayır, onları da görüyoruz, biliyoruz, onlara da saygı duyuyoruz. Sonuçta eğitim sisteminin çağdaş bir süreç içinde yeniden ele alınması ve değerlendirilmesi gerektiğini de savunuyoruz zaten. Biz o hareketin içinde, zaten bizim milletvekili olan arkadaşlarımız da var orada. Onlar eğer seçim sürecinde CHP'ye destek verirlerse ayrıca çok mutlu oluruz.” ifadelerini kullandı.

'GÖRÜŞÜ NE OLURSA OLSUN ZULMEDİLDİYSE BİZ ONUN YANINDAYIZ'

'Seçimlerde Cemaat'le bir işbirliğiniz olacak mı?" sorusuna karşılık ise Kılıçdaroğlu, zulme uğrayanın, görüşü ne olursa olsun yanında olacaklarını söyledi: "Bazıları yazıyor, ona herkes bir süre sonra inanmaya başlıyor. Aslında yok öyle bir şey. Az önce söyledim, herkesin bizim partimize destek vermesini isteriz. 77 milyon yurttaşın destek vermesini ve oy vermesini isteriz. Cemaat'le işbirliğine gelince, tam bir propaganda. Biz ne geçmişte ne bugün ne gelecekte, yani sadece bu cemaatle değil, hiçbir cemaatle bizim işbirliğimiz olmadı, çünkü biz insanı savunuruz, insanın inancına saygı gösteririz. Hangi inançtan olursa olsun, insanın kimliğine saygı gösteririz. Hangi kimlikten olursa olsun, insanın yaşam tarzına saygı gösteririz. Hangi yaşam tarzını benimserse benimsesin, insan insandır. Bana göre Allah'ın yarattığı en değerli varlıktır ve bizim başımızın üstünde yeri vardır. Çıkarıp önüme belgeyi koysana bakalım, biz nasıl işbirliği yapmışız. Böyle bir şey yok. Tam bir kara propaganda ama şunun altını özenle çizeyim, bir kişi ama bir kişi bile görüşü ne olursa olsun hukuksuzlukla karşı karşıya kaldıysa, haksız yere zulmedildiyse biz onun yanındayız, kim olursa olsun."