1 Kasım’da yapılacak olan 26. Dönem Milletvekilliği seçimleri öncesinde Erzincan Cumhuriyet Meydanı'nda Erzincanlılara seslenen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümete yüklendi. Hükümeti eleştiren Kılıçdaroğlu, "Davutoğlu saray için çalışır, Kılıçdaroğlu halk için çalışır." dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Erzincan’da Cumhuriyet Meydanı'nda partililere seslendi. Hava yolu ile Kars’tan Erzincan’a gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasında hükümeti eleştirdi. Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: “Bütün Türkiye Erzincan’la gurur duyacak. Erzincan 1 Kasım’da bir yazacak. Size inanıyorum, size güveniyorum. 1 Kasım’da yeniden sandığa gideceğiz. Elinizi vicdanınıza koyup, şu soruyu kendinize sorun. Ne oldu da 1 Kasım’da yeniden sandığa gidiyoruz. Terör tırmandı, dolar yükseldi, faizler yükseldi. Niçin, niye bana 400 milletvekili vermediniz. Millet vermiyor kardeşim. Millet vermiyor diye illa sandığa mı götüreceksin. Ben bugüne kadar hiçbir vatandaşıma niye şu partiye veya bu partiye oy verdin diye asla ve asla sitem etmedim. Vatandaş istediği a partiye oy verir. Çünkü bir demokrasiye inanıyorum. Ülkenin sorunları var. Çözmemiz gerekiyor."

'Başbakan Kemal', sloganlarının atılması üzerine CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı: “Slogan noktasın da sıkıntı yok. Bütün mesele bunu hayata geçirebilmek. Sandıktan çıkmak. Oyalarımızı kullanmak ve gereğini yapmak. Oy veren vermeyen bütün vatandaşlarıma sesleniyorum. 7 Haziran’dan sonra hiçbir Allah’ın kulu çıkıp da CHP şu konuda yanlış yaptı diyemez. Her şeyi milleti düşünerek, ülkemizi düşünerek yaptık. Uzlaşmadan ayana olduk kavgadan bu millet bıktı. Bu millet çözüm istiyor, refah istiyor, çocuğuna iş istiyor. Esnaf alışveriş yapmak, kazanmak istiyor. Tüccar kazanmak istiyor. Ne oluyor peki. Neden siyasette bu kavga. Kavgayı bırakacağız, bırakacağız da zaten. Yeni bir siyaset anlayışını bu ülkeye getirmek istiyorum. O kadar ayrıştık, o kadar bölündük ki arkadaşımıza selam veremez hale geldik. Caddede karşılaştığımızda yolumuzu çevirmeye kalktık. Bunları bırakmamız lazım."

Meydandaki partililerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aleyhine slogan atması üzerine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Bu sloganı atmayalım arkadaşlar. Hiç endişe etmeyin. CHP’yi herkes şu ya da bu şekilde suçlayabilir. Her eleştiriye ben saygı gösteririm. Ama hiçbir Allah’ın kulu çıkıp siz kul hakkı yediniz diyemez. Ne şerefim, ne inancım, ne ahlakım buna elvermez. Sondan söyleyeceğimi başta söyleyeyim. Bir şeyi sakın unutmayın. Bu gün yüzüne de çıkmış durumda."

"Başbakan Ahmet Davutoğlu saray için çalışır, Kılıçdaroğlu halk için çalışır." diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "İşin gerçeği budur. Sözüm söz bu ülkeye, insanca, hakça bir düzen getireceğim. Hiç bir vatandaşımı ötekileştirmeden. Birisi geliyor, din üzerinden siyaset yapıyor. Kimin elinde böyle bir terazi var ki bu daha az Müslüman bu daha fazla Müslüman. Böyle bir şey yok. İbadet Allah için yapılır. Siyaset için yapılmaz. Herkesin inançlarına saygılıyız. Bir grupta ak aklıyor, etnik kimlik üzerinden siyaset yapıyor. Bu da yanlıştır. Siyasette etnik kimlik tartışılamaz. Hangimiz anne ve babamızı seçebiliyoruz. Anne, babayı seçme özgürlüğü kimde var? Hepimiz annemizle, babamızla gurur duyuyoruz. Soyumuzla, sopumuzla gurur duyuyoruz. Benim inancım, benim ahlakım, benim siyaset anlayışım insan Allah’ın yarattığı en değerli varlıktır. Benim başımın üzerinde yeri vardır."

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, konuşmasının devamında seçim vaadlerini ise şöyle sıraladı: “Şöyle bir propaganda yapıyorlar. CHP iktidara gelirse taşeron işçileri çıkartacak, kendi taşeron işçilerini alacak. Sakın buna inanmayın. Biz kimsenin ekmeği ile oynamayız. Hiç kimsenin. Hiçbir ayrım yapmayız. İktidara geldiğimizde göreceksiniz. 78 milyon vatandaşımızı kucaklayacağız. Bir çocuk açsa emin olun ben o gece rahat uyuyamayacağım demektir. Herkesin kaygı duyması lazım bu güzel ülkede.

CHP iktidarında gençler, bu ülkenin gururu, onuru olacak. Hiç bir meydan size yasaklanmayacak. Hangi görüşten olursa olsun bütün gençlerimizi kucaklayacağız. Onlar bizim geleceğimiz, onlar bizim umudumuz. Onlar yarın Türkiye’yi yönetecekler. Eminim bizden daha iyi yönetecekler. Ülkeyi barış içinde, huzur içinde yönetecekler.
Yurt sorunlarını halledeceğiz. Yemeklerini okulda hiçbir bedel ödemeden yiyecekler. Bu bölümü henüz kopyalama fırsatı bulamadılar. Çünkü bu bölüm ikinci seçim bildirgemizde vardı. Çocuklarımıza en güzel eğitimi vereceğiz. Taşımalı sistemde kalkacak. Nerede çocuğumuz varsa öğretmende orada olacak. Atanamayan öğretmen de kalmayacak. Bütün öğretmenlerimizi görevlendireceğiz. Yeni dershaneler yeni sınıflar açacağız.

22 milyon fakirimiz var. Yaklaşık 7 milyon hanede oturuyorlar. Ayda 300 TL ile geçiniyorlar. Bu ailelere sözüm var. Hiç bir ailenin geliri 720 TL’nin altında olmayacak. Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Bütün ailelerin onurunu koruyacağız. Onların yoksulluğunu fakirliğini deşifre etmeyeceğiz. CHP gelince 'imam hatip okullarını kapatacak' diyorlar. Hayatımda duyduğum en saçma söz. İmam hatip okullarını kuran zaten CHP, kendi kurduğu okulu niye kapatsın? Ben o okullardaki çocukların en iyi eğitimi almasını isterim. Onlar bizim evlatlarımız değil mi? Ayırmayacağız. Onlar ayrıştırıyorlar. Biz ayrılmayacağız. Beraber olacağız.
Bu ülkede huzuru ve refahı isteyen milyonlarız. Çoğunluğuz aslında, fakat bölünmüşüz ayrılmışız. Eğer huzur ve refah istiyorsak bu güzel topraklarda, ayrışmayı değil, beraber yaşamayı istiyorsak birleşmek zorundayız. Birleşeceğiz. Birleşmeliyiz. 30 yıldır bir terör belası var. Şimdi bir de IŞİD belası çıktı. Bugün Diyarbakır’da 2 polisimiz şehit düştü. İçim kan ağlıyor. Yazık günah değil mi o çocuklara. O polislere yazık günah değil mi? Benim bu ülkeye sözüm var. Ben bu ülkede terörü bitireceğim. Bu ülkeye kardeşlik, barış ve huzuru getireceğim."