CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AK Parti’den koalisyon teklifi gelmediğini belirterek, "Seçim hükümeti teklif geldi." dedi.

Kılıçdaroğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu görüşmesine ilişkin basın toplantısı düzenledi. Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: “Türk demokrasi tarihi açısından önemli bir gün. 7 Haziran seçimlerinde ortaya çıkan tabloyu biliyoruz. Bir partinin iktidar olmasına izin vermedi. Geriye koalisyon kalıyor. 15 Haziran’da Parti Meclisi’nde koalisyon çalışması yaptık. Bunu açıkladık. 14 temel ilkemizi kamuoyu ile paylaştık. Bu ilkelere itirazı olanların söylemesini istedik. Bu güne kadar itiraz gelmedi. Cumhurbaşkanı Sayın Davutoğlu’na görev verdi. 13 Temmuz’da Davutoğlu ziyarete geldi. Güzel görüşme oldu. Görüşmede ‘Türkiye gerçekten sorunlarını aşabilecek hükümet kurmak istiyorsa, yüksek profilli hükümetin kurulması lazım. Parlamento'da ağırlığı olan reform yapabilecek hükümet olması lazım. Türkiye ekonomik açıdan sorun yaşıyor. Bu sorunları aşmak zorunda. Kurulacak hükümetin 4 yıllık olması lazım. Kurulacak koalisyon ortaklarının samimi ve dürüst olması lazım. Davutoğlu bunun üzerine ‘koalisyon görüşmelerine başlayabiliriz’ dedi. Bizim için önemli olan CHP değil Türkiye. Türkiye için elimizi taşın altına koymaya, bunun için gerekirse oy kaybetmeye hazırız dedik. Görüşmeler çok güzel bir ortamda geçti. Görüşmelere katılan AK Parti yönetici ve katılanlara teşekkür ederim. Başbakanlık Konutu’ndaki görüşmede görüşmelerin uzamasının partimizi ve tabanımızı rahatsız ettiğini söyledim. Davutoğlu iki öneri getirdi. 'Kısa süreli seçim hükümeti veya biz azınlık hükümeti kurarsak destekler misiniz?' 'Önerilerinizi aldım. Partimizin yetkili organlarında görüştükten sonra size görüşümüzü bildireceğim' dedim. MYK’da yüksek profilli 4 yılık hükümet olması kararı aldık. Bugün Davutoğlu’na teklifini değerlendirdiğimizi ve kamuoyuna açıkladığımızı ifade ettik. Koalisyon teklifi gelmedi, seçim hükümeti önerisi geldi. Bu bizim MYK’nın aldığı karara uygun değil.”

BİZ HER KONUDA GÖRÜŞLERİMİZİ AÇIK YÜREKLİLİKLE İFADE ETTİK

AKP ile CHP arasında yapılan görüşmelerin önemli olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “En azından Adalet ve Kalkınma Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi'nin her konuda görüşünü öğrenmiş oldu. Biz hangi konu başlık olarak seçilirse o konudaki görüşümüzü bütün açık yürekliliğimizle ifade ettik. Bunun demokrasimize bir katkı sağladığına yürekten inanıyorum. Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın, Türkiye büyük bir ülkedir, güçlü bir ülkedir. Türkiye kendi sorunlarını aşabilecek kapasiteye sahip bir ülkedir. Kendi ülkemize güvenelim. Biz kendi ülkemize güveniyoruz. Sorunları çözebiliriz. Sorunları çözümsüz hale getiren -üzülerek ifade edeyim- siyaset kurumunun başındaki yöneticilerdir biz halkımıza da güveniyoruz. Halkın verdiği oyları da başımızın üstünde taşıyoruz milli iradeye saygı olarak görüyoruz bütün davranışlarımızı bu çerçevede yola çıktık bu çerçevede geldiğimiz nokta bu bundan sonraki takdir tümüyle yüce milletimize ait, nasıl takdir ederse biz o takdire saygı duyacağız.” diye konuştu.

GÖREVİ İADE ETMEZSE YETKİ GASPI OLUR

Kılıçdaroğlu, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, “Başbakan Davutoğlu, koalisyon olmamasına ilişkin iki başlığı söyledi; eğitim ve dış politika. Bu konular gündeme geldi mi? Ayrıca teamül gereği hükümeti kurma görevini cumhurbaşkanından size de vermesini bekliyor musunuz?” sorusuna Kılıçdaroğlu, şu cevabı verdi: “Teamüllere göre cumhurbaşkanı anayasa gereği en çok oyu alan partinin liderine görevi verdikten sonra kendisi parlamentoda güven oyu alacak bir hükümet kuramıyorsa görevini götürüp iade edecektir. Aksi halde buna biz 'yetki gaspı' deriz. Bu demokrasiyi ve teamülleri zedeler. Çoğunluğu sağlayacak, güven oyu alacak hükümeti kuruyorsa elbette buna söyleyeceğimiz bir şey yok ama hem çoğunluğu sağlayamıyorum, güven oyu alacak bir hükümet kuramıyorum ama götürüp iade etmiyorum derseniz, bu ahlaki değil. Eğitim konusuna gelince bir müzakere olmadı ki. Hangi alanda bir müzakere oldu? Görüşlerimizi sordular, ifade ettik. Ama ben ve arkadaşlarım şunu açık yüreklilikle söyledim, doğrudan doğruya Ahmet Davutoğlu’na ben ifade ettim. İmam Hatip'te okuyan çocuklar bizim çocuklarımızdır, o çocuklarımızın çok iyi eğitim almasını isteriz. İmam Hatip okulları ile ilgili hiçbir sorunumuz yoktur ama eğitim sistemi ile bizim sorunumuz vardır. Hiç bir veli bu eğitim sisteminden memnun değildir. Türkiye bilgi toplumunu yakalayacaksa, eğitim sistemi ile yakalayacaktır. Orta gelir tuzağından ve orta teknoloji tuzağından kurtulacaksa eğitimle kurtulacak. Bunu ifade ettik, onun dışında İmam Hatip okullarıyla ilgili ne düşünüyorsunuz, ne düşünmüyorsunuz diye herhangi bir şey gelmedi. Size söylediğimiz konuları Davutoğlu’na Başbakanlık konutunda ilettim.”

GÖRÜŞMELERDE HİÇBİR KIRMIZI ÇİZGİMİZ YOKTU

Başka bir gazetecinin, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir yönlendirmesi olduğunu düşünüyor musunuz? Özellikle hangi başlıklarda anlaşamayacağınızı gördünüz?” sorusuna Kılıçdaroğlu, “Biz anlaşamayacağımız bir başlık görmedik. Onu açıkça ifade edeyim. Cumhurbaşkanının etkisi olmuş mudur buna yanıtı kamuoyu ve Davutoğlu’nun vermesi lazım.” dedi.

“Başbakan Ahmet Davutoğlu açıklamalarında ben görevi aldığımda bütün formüller tüketilmişti dedi. bu açıklama ile ilgili ne düşünüyorsunuz?” sorusuna Kılıçdaroğlu şu cevabı verdi: “Görüşmelerde hiçbir kırmızı çizgimiz yoktu, kırmızı çizgi diye birşey gündeme gelmedi. Sadece ana başlıkları ile ilgili anayasa, eğitim ve dış politika konusunda CHP ne düşünüyor onları anlattık. Onlar da kendi düşüncelerini bize aktardı. Bir müzakere, bir koalisyon müzakeresi söz konusu olmadı, birbirimizi dinledik karşılıklı. O kadar. Ben rahatsızlığımı, sürenin uzaması dolayısıyla Davutoğlu’na ifade ettim. Onun için Perşembe günü bu işi noktalamamız gerektiğini konusunda bir mutabakat sağladık.”

SİYASETTE 24 SAAT ÇOK UZUN BİR SÜREDİR

“AKP ile yapılan görüşmelerin önemli ve değerli olduğunu söylediniz. Erken seçim sonrası benzer bir sonuç çıkarsa AKP ile yeniden bir koalisyon görüşmesine başlamaya kapınız açık mı?” sorusuna Kılıçdaroğlu, “Önce bir erken seçim olacak mı olmayacak mı onu göreceğiz. Çıkan sonuçlar nasıl olacak onu göreceğiz. Bizim ülke yönetiminde esas aldığımız nokta Türkiye’nin çıkarları. Türkiye’nin çıkarları, bizim insanımızın çıkarları neyi gerektiriyorsa, bu milletin çıkarları neyi gerektiriyorsa biz o çıkarların yanında olacağız.” şeklinde cevapladı.

ERKEN SEÇİMİ, TEK SEÇENEK OLARAK İFADE ETMEYİ DOĞRU BULMUYORUM

“Başbakan tek seçenek erken seçim dedi. Sizin için de böyle mi? Erken seçime nasıl gidilir? Meclis'ten bir erken seçim kararı için size gelirlerse yanıtınız ne olur?” sorusuna Kılıçdaroğlu, “Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir. Demokrasi kendi sorunlarını çözebilecek bir kurumdur. Demokrasiyi sorunlar karşısında çözümsüz görmek doğru değil, o zaman demokrasiye inanmamak demektir. Hele hele bugünden erken seçimi tek seçenek olarak ifade etmeyi doğru bulmuyorum.” açıklamasında bulundu.

“Deniz Baykal görüşmeler esnasında bir tiyatro sahneleniyor demişti. Siz de bu koalisyon görüşmelerinin ardından aynı görüşte misiniz?”sorusuna Kılıçdaroğlu, “Bu sorunun bu ortam için çok uygun bir soru olmadığını ifade edeyim. Gerçekten de yapılan görüşmeler karşılıklı saygı esası çerçevesinde olmuştur ve gelişmiştir ve sonunda da noktalanmıştır.” dedi.