Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, darbe akşamında dışarıya çıkan er ve erbaşlarla ilgili, “Darbe gecesi er ve erbaşlara astsubaylar çıkın dışarı demişler. Şimdi sen komutanları bırakmışsın er ve erbaşları hapse atmışsın. Olmaz, bombalayanı bul getir kardeşim. Meclis’i bombalayanı hapse at. Er ve erbaştan ne istiyorsun. Takipçisiyim. O gece linç edilenler var, takipçisiyim. O erlerin hakkını savunacağım, o erlere sahip çıkacağım. Onların ailelerine sahip çıkacağım. Ben bütün mağdurlara sahip çıkacağım” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bursa’nın Mudanya ilçesinde Mudanya Mütarekesi’nin 94. yıl dönümü etkinliklerine katıldı. Kılıçdaroğlu’nu Mudanya girişindeki Tepedevrent mevkiinde partililer karşıladı. Araçtan inen Kılıçdaroğlu, partililerle selamlaştıktan sonra konvoy halinde Mudanya Cumhuriyet Meydanı’na geldi. Partililerle birlikte Mütareke Meydanı’na kadar halkı selamlayarak yürüyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Mudanya Mütareke evini gezdi. Kılıçdaroğlu, ardından toplanan kalabalığa hitap etti.
“Lozan’ın önemini hala kavrayamıyorlar”
Mudanya’nın sıradan bir ilçe olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Tarihi kökleri var. Lozan sözleşmesinin hangi koşullarda imzalandığını gördük. Burada imzalanan anlaşma Kurtuluş Savaşı’nın ilk adımıdır. Artık Ankara’yı bütün dünyaya tanımaktır. İnönü geldi, burada oturdu. Lozan’ın önemini hala kavrayamıyorlar. Bilmeyenler var. Lozan’ı öğrenmek isterseniz Atatürk’ün Nutuk kitabının 50 sayfasını okusunlar, o günün şartlarını öğrenirler” diye konuştu.
“Herkes kendi tarihini bilecek”
Tarihi bilmenin önemine değinen Kılıçdaroğlu, “Aynı hataları tekrar etmemek için çok önemlidir. Tarihi çok iyi bilirseniz, geleceği çok iyi inşa edersiniz. Tarihi bilgisinden yoksun olanların devletin üst makamlarına oturmaları ayıptır. Herkes kendi tarihini bilecek. Olayı saptırmamak gerekiyor. Doğruları konuşmamız gerekiyor. Bütün bunlar yapılırken 4 kez Yüce Divan’a dosyayı gönderdik. Yolsuzluk iddiaları vardı. Biz yolsuzluklara tahammül edemeyiz dediler. Her kuruşun hesabını vereceğiz bu millete dediler” açıklamasında bulundu.
“Yaptığına bakmıyor, tarih bilmeden tarihi eleştiriyor”
“Tarihimizi bileceğiz ki geleceğimizi sağlıklı inşa edelim” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“İnönü’ye biri sormuş, ‘Sen bizi ekmeksiz bıraktın, ekmeği karneye bıraktın’ demiş. İnönü ise, ‘Evet ekmeği karneye bağladım, ama hiçbir çocuğu yetim bırakmadım’ demiş. Onlar savaşın ne olduğunu biliyorlardı. Buyurun bakın Suriye’ye. Süleyman Şah Türbesi’ni bile kaçırdılar. O topraklar bize aitti. Yaptığına bakmıyor, tarih bilmeden tarihi eleştiriyor. Benim ağrıma giden o. Hani bir adam tarihi bilmez, ama bilenden öğrenir. Çağırır tarihçileri, bilgi sahibi olur. Bilmemek değil, öğrenmemek ayıptır. Öğreneceksin, soracaksın, konuşacaksın.”
“Liyakatı parti yandaşına teslim edersen birileri gelir böyle darbe yapar”
Son haftalarda devlette liyakat sistemden söz ettiğini anlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Ben hakim, doktor, dişçi, eczacı olamam. O bölümlerden mezun değilim. Ama ben maliyeciyim. O konuyu bilirim. Liyakat eşi ehline teslim etmektir. Parti yandaşına teslim edersen birileri gelir böyle darbe yapar. Darbe yapar ama darbe fırsatçılığına bizim izin vermemiz gerekir. Biz darbeye karşıyız. Biz tam demokrasiyi savunuyoruz. Gazetecileri, yazarı, çizeri, üniversite hocasını hapse atarsınız bunlar doğru olmaz, bunlar Türkiye üzerine karanlık gölge düşürür. Biz demokrasiyi kimseye anlatamayız. Masum insanlar hapislere atılıyor. CHP mağdurun edebiyatını yapıyor diye söyleniyor. 16 günlük bir çocuğu eğer sen anneden ayırıyorsan ve ben onu dile getiriyorum diye mağdur edebiyatı yapıyor diyorsan, evet ben mağdur edebiyatı yapıyorum. Okulunda derse giden öğretmeni sen kapının önüne koyarsan benim vicdanım el vermiyor. Gazeteciyi hapse atarsan, benim vicdanım el vermiyor. Hapisteki gazetecilerin tamamı belki bir cümle CHP lehine yazmış değil. Ben onların hakkını, demokrasiyi savunuyorum. Demokrasiyi, insan haklarını savunacağız. Benim gibi düşünmüyor diye benim onu hapse atmam doğru olmaz. Farklı düşünceler her zaman zenginliktir.”
“Er ve erbaştan ne istiyorsun”
Kılıdaroğlu, kadınların askerlik yapmadığını ama erkeklerin tamamının askerlik yaptığını belirterek, “Komutan ne talep verirse er ve erbaşlar ona uyar. Sürün derler sürünür, yürü der yürür. Darbe gecesi er ve erbaşlara astsubaylar çıkın dışarı demişler. Şimdi sen komutanları bırakmışsın er ve erbaşları hapse atmışsın. Olmaz, bombalayanı bul getir kardeşim. Meclis’i bombalayanı hapse at, er ve erbaştan ne istiyorsun. Takipçisiyim. O gece linç edilenler var, takipçisiyim. O erlerin hakkını savunacağım, o erlere sahip çıkacağım. Onların ailelerine sahip çıkacağım. Ben bütün mağdurlara sahip çıkacağım” şeklinde konuştu.