Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri durumunda taşeron işçiliği kaldıracaklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, "Zaten devlet veriyor. Bizim sistemimizde taşerona değil, direkt işçiye para verilecek." dedi.

Artvin'de halka seslenen Kemal Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri durumunda taşeron işçiliği kaldıracakları sözünü yineledi. Kılıçdaroğlu, "Bu ne demek biliyor musunuz? Diyelim ki Artvin Devlet Hastanesi’nin temizlik işleri var. İşçi almıyorsun, ne yapıyorsun, bir taşeron buluyorsun. Gel kardeşim sen git işçileri bul. Burayı sabah, öğle, akşam temizleyin. Ben sana ay başında para vereceğim, sen de işçilere ver diyorsun. Biz de dedik ki ‘taşeron sistemini kaldıracağız.’ Kadrolu hakkı var, devlette çalışsın. Hemen dediler ‘kaynağı nereden bulacaksın?’ Bunun kaynağı yok kardeşim. Zaten devlet veriyor. Taşerona değil de direkt işçiye vereceksin. Taşerona verirsen yüzde 18 de KDV ödüyorsun. Refahı tabana böylece yayacağız." diye konuştu.

Yaşanacak bir Türkiye’nin anahtar şifresinin refahı topluma, tabana yaymak olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: "Büyümeden, kalkınmadan her vatandaşın yararlanmasını sağlayacağız. İster esnaf, ister çiftçi, sanayici olsun hepsi kazanacak. Kim kaybedecek? Hortumcular kaybedecek. Zaten benim hedefim de o. Emekliye bizim vefa borcumuz var. Bu ülke kalkındıysa onların sayesinde. Onun için emekliye bayramlarda iki maaş ikramiye vereceğim deyince, ‘kaynak nerede?’ diye kıyamet koparıyorlar. Bu ülke zengindir, kaynağı vardır, çatlasalar da patlasalar da vereceğim. 27,5 yılımı devlete harcadım. Vergi nasıl toplanır, bütçe nasıl hazırlanır biliyorum. Söz veriyorum, Başbakan olunca onlara devlet nasıl yönetilir diye kurs açacağım, onlara öğreteceğim. Refahı tabana yayacağız. 17 milyon yoksulumuz var. Zaten verdim hiçbir rakama itiraz etmiyor, ‘bunu nasıl yapacaksın?’ diyorlar. 3 milyon 750 bin hanede oturuyorlar. Aylık geliri 200 TL’nin altında. Sen 13 yılda bu ülkede 17 milyon yoksul yarattın. Ben 4 yıllık yetki istiyorum. Bu 4 yılda yoksulluğu tarihe gömeceğim. Hiç kimse ben yoksulum demeyecektir."

“ONLARIN ÇOCUKLARI KPSS’YE GİRMEDEN DEVLET MEMURU OLUYORLAR”
Gençlerin iş beklediğini anlatan Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: "İşsizliğin ne demek olduğunu biliyor musunuz? Bir evde gencecik bir çocuk işsizse o evde huzur yoktur. Anne-baba bekler, çocuğum ne zaman işe girecek diye. Onların böyle bir derdi yok. Onların çocukları zaten KPSS'ye girmeden devlet memuru oluyor. Sonra da dönüp size ders veriyorlar. Binlerce kişi hiçbir sınava girmeden devlet memuru oldu. Hepsinin listelerini açıkladım. KPSS sınavına giren bütün gençlerimize, onların anne-babalarına sesleniyorum. Yeniden güzel, huzurlu bir başlangıç yapacağız. CHP’yi tek başına iktidara getireceğiz, 4 yıl için yetki istiyorum."

“SEN 14 BİN LİRA AYLIK ALIRKEN ZULÜM DEĞİL DE ASGARİ ÜCRETLİYE 1500 LİRA VERİLİNCE Mİ ZULÜM OLUYOR.”
Asgari ücretin 949 lira olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu şunları kaydetti: "Asgari ücret 1500 TL olacak dedim. Vay efendim nasıl olacak? Hemen Maliye Bakanı; işçiye 1500 lira vermek zulümdür diye açıklama yaptı. Artvin meydanından o beyefendiye soruyorum; sen aylık 14 bin lira alırken zulüm olmuyor da asgari ücretliye 1500 lira verilince mi zulüm oluyor? Asgari ücretliye 949 lira ücret veriyoruz. 5 kişilik bir aile düşünün. Her öğün bir çay, bir simit yeseler. Bir öğün 10 TL, 3 öğün 30 lira. 30 günde eder 900 TL. Şimdi ben Ankara’da oturup ahkam kesen, ayda 14 bin lira alan, işçiye 1500 lira vermek zulümdür diyenlerin vicdanlarına sesleniyorum. Çay simit parasından artan 49 lira ile ev kirası mı ödesin, mutfak masrafını mı ödesin, okul masrafını mı ödesin, minibüs, otobüs masrafını mı ödesin? Hayatı, hayatın gerçeklerini, Türkiye’yi bilmiyorlar. Oturmuşlar saraylarında etrafında binlerce korumu geziyorlar. Bakın ben buraya sade bir yurttaş olarak geldim. Sizin Kemalinizim, Anadolu’nun çocuğuyum. Ben sizden birisiyim. Sizin için, güzel ülkem için çalışmak istiyorum. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği Türkiye için çalışmak istiyorum. Onlar Konya’nın ayazında, camı kırık evde zatürreden ölen Kübra bebeği unuttular, ben unutmadım. Kocası askerdi, bir anne. Yüreğimde bir yaradır. Bu ülkede yoksulluğu bitireceğiz. Hiçbir ailenin 720 liranın altında geliri olmayacak. Her yoksul ailede kadına diyeceğiz ki, ‘git bankada bir hesap aç’. Parayı onun hesabına yatıracağız. Harcamayı o yapacak. Bankaya yatıracağım, gidip alacak, harcamasını yapacak. Onun yoksul olduğunu kimse bilmeyecek. 2 milyon Suriyeli kardeşimize 5,5 milyar dolar harcarken, biz çıkıp ‘kaynak nerede?’ diye sorduk mu? Sormadık. Bakacağız dedik. Ama ben emekliye, asgari ücretliye vereceğim, yoksulluğu bitireceğim deyince ‘parayı nereden bulacaksın?’ diyorsun. Parayı bulacağım. Kaçak saraya bağlanan bütün hortumları keseceğim. Sözüm söz, Kılıçdaroğlu sözü. O paraların tamamını bu millete adaletle vereceğim."