CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın konuşmalarına atıf yaparak, yolsuzluğu 7 Haziran'a kadar gizleme yetkileri olmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, Denizli'nin Bekilli ilçesinin CHP'li Belediye Başkanı Mustafa Başkafa'yı makamında ziyaret etti. Burada gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde emeklilere dinî bayramlarda birer maaş ikramiye vereceklerini vaadetti. Kılıçdaroğlu, "Bütün emeklilere sözüm var, dinî bayramlarda, Ramazan bayramlarında ve Kurban bayramlarında birer maaş ikramiye vereceğiz. Emekliye bizim minnet borcumuz var. Eğer ülkede bir parça kalkınma varsa emeklilerin yüzüsuyu hürmetinedir." dedi.

Başbakan Yardımcısı Arınç ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek arasındaki yolsuzluk tartışmalarına da değinen CHP Genel Başkanı, "Şu soruyu sormuştum: Hükümet sözcüsü kalktı, cumhuriyet tarihinde ilk kez şu açıklamayı yaptı: 'Ankara Büyükşehir Belediyesi, Ankara'yı parsel parsel satmıştır.' Birinci soru şu, parsel parsel Ankara'yı satarken siz neredeydiniz? Siz hükümet değil miydiniz? Bunun cevabını almış değiliz. Hükümet sözcüsü diyor ki, '7 Haziran'dan sonra, seçimlerden sonra ayın 8'inde ömrüm vefa ederse 100 dosya açıklayacağım.' diyor. Yolsuzluğu 7 Haziran'a kadar neden gizliyorsunuz? Size bu yetkiyi kim verdi? Niye açıklamıyorsunuz? Davutoğlu, şu ana kadar konuşmuş değil. Efendim, 'İki taraf da hata yaptı.' İki taraf da hata yapmadı, suç ortaklığı ortaya çıktı. Davutoğlu'nun çıkıp açıklama yapmasını istiyorum. Kim haklı? Bülent Arınç mı haklı, Melih Gökçek mi haklı? Bu ülkeyi Başbakan olarak yönettiğini söylüyor, iddia ediyor. Vesayet altında Türkiye Cumhuriyeti yönetilemez. Davutoğlu, vesayet altındadır; konuşamıyor, karar veremiyor. Kim haklı kim haksız, bunu söylemeye cesaret edemiyor. Bu konuda karar veremeyen insan, koskoca Türkiye Cumhuriyeti'ni nasıl yönetecek? Yönetemez. O nedenle söylüyoruz, yeni bir anlayışa, bu ülkede huzura, kardeşçe yaşamaya ihtiyacımız var. Bunun adresi CHP'dir. Herkesi CHP'nin çatısı altına bekliyorum. Emeklileri, işçileri, memurları, işsizleri, sanayicileri, esnafı, toplumun her kesimini. Bu ülkeye barışı getireceğiz. Bu ülkeye huzuru, kardeşçe yaşamayı getireceğiz." diye konuştu.

'ÖN SEÇİME GİRMEM, DİĞER GENEL BAŞKANLARA ÖRNEK OLSUN'

CHP olarak 55 yerde ön seçim yaptıklarını belirten Kemal Kılıçdaroğlu, "Bu, demokrasiye giden yolun açılması demektir. 12 Eylül askerî rejiminin getirdiği, demokrasi üzerindeki vesayeti kaldırma demektir. Bu, genel başkanın diğer genel başkanlara örnek olması demektir. Ben de ön seçime gidiyorum. Hep şunu söyledim, milletin vekilini milletin kendisi seçmelidir. Milletin vekilini, bir genel başkanın iki dudağı arasına teslim edemezsiniz. Yazık günahtır. Demokrasiye yazık günahtır. Herkes özgürce milletin önüne çıkmalı, oy istemeli, kazanırsa başımızın üstünde yeri var, Parlamento'ya taşınmalı." ifadelerini kullandı.

'KAÇAK SARAYA GELİNCE PARA VAR, EMEKLİYE GELİNCE PARA YOK'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Merkez Bankası Başkanı'nı eleştirmelerinden sonra milletin sırtına 90 milyar liralık yük getirildiğini öne süren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "O parayı buluyor, emekliye gelince para yok. Niye emekliye gelince para yok? Kaçak saraya gelince para var, emekliye gelince para yok. Çocukların yatak odalarına gelince boy boy kasalar koyup içine dolar doldururlar, para var. Emekliye para vardır bu ülkede. Türkiye Cumhuriyeti, onun düşündüğünden daha zengin bir ülkedir. Biz Türkiye'yi yönetmeye talibiz. Ben, bizim tarihimizde görülmemiş bir taahhüdü noter huzurunda yaptım. Bütün emeklilere taahhüt ettim, tarihini de verdim. Hangi gün hesaplarına para yatacağını da söyledim. Yapmazsam başbakanlığı da bırakacağım, siyaseti de bırakacağım. Bu kadar açık, bu kadar net söylüyorum. Onlar korkuyorlar. Efendim, 'para bulamayız.' Sen kendi yandaşına para buluyorsun, emekliye para bulmuyorsun. Ben kendi yandaşıma değil, ben emekliye para bulacağım. Benim için yandaş yok, vatandaş var."