Başbakan Ahmet Davutoğlu, hükümet kurma kapsamında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na görev verilip verilmemesinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın takdiri olduğunu söyledi. Davutoğlu, “Doğru olan neyse onu yaparız. Bütün partilere bana verilen oran nispetinde teklifte bulunurum.” dedi.

Bugün için önceden duyurulmuş bir programı olmayan Başbakan Davutoğlu; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun saat 14.00 sıralarında basın toplantısı düzenlediği esnada bir grup gazeteciye açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu’nun basın toplantısı televizyonlardan canlı yayınladığı sırada Davutoğlu konuşmaya başlayınca yayınların bu kez Başbakan’a dönmesi dikkat çekti.

Davutoğlu bazı gazetecilere yaptığı açıklamada, Anayasa ne diyorsa onun yapılmasının önemli olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: “Küçük siyasi hesaplar için anayasal çerçevelerden kopulduğu zaman hep beraber zaman görürüz. AK Parti olarak da 7 Haziran'dan bu yana bu anayasal çerçeveyi uygulamak için büyük çaba sarf ettik. Nedir bu? Anayasa diyor ki, TBMM Başkanı seçilir, seçildi. Başkanlık divanı seçilir, seçildi. Cumhurbaşkanı görevi verir, verdi. Ben geçtiğimiz hafta görevi iade ettim. Olağandışı bir görünüm verilmek istenen her aşamada son derece olağan davranmak lazım. Anayasal çerçeve bugün itibariyle, Cumhurbaşkanı yetkisini kullanır ve bir görevlendirme yapar. Bu artık Cumhurbaşkanımızın takdiridir. Görevin bana verilmesi halinde yine Anayasa bana ne diyorsa onu yapacağım. Ne eksik, ne fazla.”

Meclis Başkanı’nın kendisine sayıları verdiğinde uygun gördüğü isimlere teklif götüreceğini dile getiren Ahmet Davutoğlu, "O teklif götürülen şahıslar, bakanlık gibi onurlu, hele hele bu kritik dönemde bakanlık görevi üstlenmek milli bir vazifedir benim için. Böyle bir görev verdiğimde hayır dememesini beklerim.” dedi.

Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye perşembe günü yaptığı çağrıyı hatırlatan Davutoğlu, “Keşke Cumhurbaşkanımızı böyle bir karar vermek zorunda kalmamış olsaydı. Keşke biz siyasi partiler buna bir çözüm bulsaydık. Şimdi işleyiş de böyle olacak. Ümit ederim ki teklif götürdüğümüz, daha 24 saatlik süreç var. Böyle bir durum olması halinde, bütün elimdeki imkanlar ve gördüğüm perspektifleri de değerlendirerek en uygun isimlere teklif götürürüm.” düşüncesini paylaştı. Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'na görevin verilip verilmemesinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın takdiri olduğunu kaydetti.

“İsimlendirme konusunda nihai duruma gelmiş değilim. Henüz görevi almadım.” diye devam eden Davutoğlu, “Ama zihni bir hazırlık anlamında soruyorsanız, 7 Haziran'dan sonra bütün hazırlıkları zihnimizde yoğuruyoruz. Hiçbir siyasi aidiyet bağına atıfta bulunmaksızın tek ölçüm var. Ehliyet, liyakat ve temsil kabiliyetine haiz olmak. Herhangi bir bakanlık için isimler, milletvekilleri arasında teklif ederim. En doğru ismi bulmaya çalışırım.” izahında bulundu.

ÜÇ DÖNEM KURALI

Üç dönem kuralına da işaret eden Davutoğlu, “Bu ilkenin temel felsefesi siyasette kan değişimine imkan sağlamaktı. Ama bu sefer özel bir durum hasıl oldu. Dört ayda bir dönem bitmiş oldu. Bunu bir dönem olarak saymak, bazı arkadaşların birikimlerini kullanmak bakımından zorluklar doğurur, dönem olarak saymak üç dönem kuralına takılanlar açısından zorluklar doğurur. Bir tüzük heyeti oluşturduk. Çalışma talimatı verdim. Tüzüğümüzde başka değişikliklerin olmasını planlıyoruz.” açıklamasını yaptı.

“ANAYASA NE DİYORSA ONU YAPARIM”

Başbakan Ahmet Davutoğlu, herkesin Anayasa'ya uyulması çağrısında bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti: “Ben şu anki sistem içerisinde Anayasa ne diyorsa onu yaparım. Anayasa bu konuda, 'gruplar karar alır, partiler karar alır' demiyor. Anayasa; 'Meclis başkanı sayıları bildirir', görevlendirilen başbakan görevlendirmede bulunuyor. O sistem gereği de muhataplarımıza, muhataplarımız burada tek tek milletvekilleridir. Partilerle ilgili olan sayısal olarak o partinin temsil oranlarıdır. Partiler nasıl istişare ederler o beni ilgilendiren bir husus değil. Ondan sonrası eğer hayır derlerse, onu o zaman yine ehliyet ve liyakata bakarak, önümüzdeki 2 ay çok kritik bir dönem. Terörle mücadele devam ediyor, dünya ekonomik bunalım içinden geçiyor. Doğru olan neyse onu yaparız. Bütün partilere bana verilen oran nispetinde teklifte bulunurum.”