HDP Grup Başkanvekilleri İdris Baluken ve Pervin Buldan ile İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Meclis HDP Grup Yönetim Toplantı Salonu'nda çözüm sürecine dair açıklamalarda bulundu. Gazetecilerin sorularını cevaplayan Önder, "Gidilecek yolun sonuna gelindi" sözlerinin hatırlatılması üzerine "Bize verdiği sözlere ve vardığımız mutabakata sahip çıkacağını deklare etmesiyle olur. Toparlanması, hükümetin kalkarak 'böyle bir masa var, muhatabı var' demesiyle mümkün olur. Biz buraya kadar yapmamız gerekenleri yaptık. Muhataplarımız sizi itibarsızlaştırmışken, Sayın Efgan Ala 'inşallah barajın altında kalmalı' derken; biz onun için bu süreci en iyi anlayan insanlardan biri olduğunu söyledik. Halklarımıza bir hesap vermek zorundayız. Cayır cayır bir itibarsızlaşma, tüm siyasi duruşumuza darbe vurmuş oluruz çıkış yapmazsak. Bütün sorumluluk Başbakan'ın omuzlarındadır, çıkıp konuşacaklar." ifadelerini kullandı.

Süleyman Şah Operasyonu'na ilişkin bir soruya Önder, "Sayın Davutoğlu PYD'ye teşekkür etti o zaman. Operasyonun böyle bir koordinasyonla yürüdüğünü söyledi. Sayın Cumhurbaşkanı o zaman da çıkıp ortada Kobani direnişçilerinin katkısı görünmez kılındı. Bu iş tamamen PYD'nin bilgisi ve inisiyatifi ile geliştirilmiştir. Bakın hasım değil hısım olmayı seçtiğinizde bir ülkenin itibarı kurtarıldı. Biz de arabulucu olduk." dedi.

İmralı ile yeni bir görüşme olup olmamasıyla ilgili bir soruya ise Önder, "Bu gidiş gelişin doğuracağı siyasi sonuçlar kapsamında söylüyorum. Bir sohbet toplantısından öte bir iş olmaz. Sayın Öcalan ile görüşme ziyaret etmiş oluruz." karşılığını verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çözüm sürecinden elini çekip çekmemesine yönelik bir soruya da Önder, "Herkes yasada çerçevelenmiş görev ve sınırları içinde kalsın. Bizim doğal olarak muhatabımız hesap verebilecek olanlardır. Seçim olacak, diyelim ki biz seçilemedik, bugün yürüttüğümüz faaliyetlerden dolayı yargılanmaz mıyız, yargılanabiliriz. Cumhurbaşkanı yargılanmaz ama Davutoğlu yargılanabilir. Biz kenarda dursun, çıksın diye bir tarz benimsemedik. Yasallığa çağırıyoruz." ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın söylem değişikliğine ilişkin bir soruya Önder, anket sonuçlarının değişmesiyle söylemlerin değiştiğini kaydetti. Sonuçları yorumlayacak rasyonel bir akla ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Önder, sağlıklı olarak analiz edildiğini düşünmediğini belirtti.

Çatışmaların olmasını istemediklerini dile getiren Önder, "Yarın kaos olursa bizim yapacağımız tek şey gövdemizi siper etmektir. Bizim son nefesimize kadar göstereceğimiz çaba barıştır. Savaş başlasa Allah korusun, bizim yine yapacağımız budur." şeklinde konuştu.

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak ile Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı arasındaki görüşmeye ilişkin bir soruya Önder, "Ne var bunda? Kendi adıma ben görüştüm. Eleştirilerimiz baki. Biz hükümetle de görüşüyoruz. Buna bir gizem katmanın bir anlamı yok. Buradan bir şey yürümüyor." karşılığını verdi.

HDP Grup Başkanvekili Baluken ise "Kamuya tamamen açık olarak yapılmış ve ertesi günü basında yer alan bir görüşme. Şimdi bütün bunlar yokmuş gibi gizemli bir görüşme yapılmış gibi gösteriliyor." dedi.

Siirt'te öldürülen korucuyla ilgili bir soru üzerine ise Önder, "Bu olayla HDP'nin ilişkisi nasıl kurulmuş anlamış değilim. Muhtemelen çıkar çatışması olabilir ama ortada ölü var, yakınlarını incitmek istemem." ifadelerini kullandı.

Öcalan'ın statüsüyle ilgili talebin ne olduğunun sorulması üzerine de Önder, "Görüşmeci ve resmi muhatap olduğu belirlenmeli. Çünkü öyle. Buna mevcut çerçeve yasa bile izin veriyor, çıkarılacak bir kararnameye bakıyor." diye konuştu.

CHP'den yapılan 'HDP'nin barajı geçmesi' temennisine ilişkin açıklamaların hatırlatılması üzerine de Önder, "Bu en azından 'barajı geçmelerini istemeyiz' diyenler açısından daha saygılı, demokrasiye, demokratlığa yakışır bir yaklaşım." dedi.