Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Merkez Bakansı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Kurtulmuş, “Biz, Merkez Bankası'nın araçsal bağımsızlığını hiçbir zaman tartışmıyoruz. Hükümet her gün Merkez Bankası'na bir şey söylemez zaten. Ama Merkez Bankası başka bir ülkenin Merkez Bankası olmadığına göre, Merkez Bankası hükümetin genel ekonomik programıyla, hedefiyle, orta vadeli planıyla Türkiye’nin 2023 hedefiyle uyumlu hareket etmek durumundadır.” dedi.

AK Parti İl Kongresi için Kahramanmaraş'ta bulunan Kurtulmuş, sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle akşam yemeğinde bir araya geldi. Kurtulmuş, Merkez Bankası ile ilgili gazetecilerin sorularını cevapladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Merkez Bankası'na yönelik eleştirilerine açıklık getiren Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, “Ortalama bir sanayicimiz, tüccarımız kendilerini döndürebilmek için herhalde yüzde 15 civarında bir faizle borçlanarak para alıyor ki, bu dayanılmaz bir yüktür. Bu yükün azaltılması gerekir. Onun için biz hükümet olarak bir takım tedbirler alıyoruz. Ama bütün bunları yaparken de Merkez Bankası da Türkiye’nin bir kuruluşu olarak bu anlamda hükümetin politikalarıyla uyumlu bir şekilde para ve faiz politikalarını gözden geçirecek.” diye konuştu.

“YÜKSEK FAİZLER TÜRKİYE’NİN ÖNÜNDE ÇOK BÜYÜK BİR ENGEL”

Faiz oranlarının Türkiye’nin önündeki en büyük engellerden biri olduğunu söyleyen Numan Kurtulmuş şunları kaydetti: “Üretim yapılabilmesi içinde yüksek faizler Türkiye’nin önünde çok büyük bir engel. Piyasa faizlerinin düşürülebilmesi için de bu anlamda politika faizlerinin, Merkez Bankası politika faizlerinin düşürülmesi lazım. Türkiye’de yüzde 5’lerin altında bir enflasyon olmasını hepimiz sonuna kadar talep ederiz ama sadece enflasyonun düşüklüğü tek başına yetmez. Türkiye’nin üretim gücünün artırılabilmesi için, istihdamının güçlendirilebilmesi için Türkiye’nin para politikalarının, faiz politikasının da makul bir seviyede olması lazım. Sayın Cumhurbaşkanımız bunu söylüyor.”

“KÜÇÜK SANAYİCİLERİMİZİN KREDİ BULMAKTA SON DERECE YÜKSEK MALİYETLERLE KARŞI KARŞIYA KALDIĞI BİR DÖNEMDEYİZ.”

Türkiye’de, piyasa faizinden kaynaklı Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler’in (KOBİ) işlerini yürütmek için yüksek kredi maliyetleri ödediğine dikkat çeken Kurtulmuş, ülkenin orta gelir tuzağından kurtulması için daha çok üretim yapması gerektiğini ifade etti. Ekonominin yüzde 65’ini KOBİ'leriin oluşturduğunu hatırlatan Kurtulmuş, “Merkez Bankalarıyla ilgili tartışma sadece Türkiye ile ilgili bir tartışma değil, bu mesela sadece faizle ilgili değil. Dünya piyasalarında faiz ciddi şekilde düşüyor. Bazı ülkeler faiz oranlarını iyice düşürerek özellikle sıcak paranın kendilerine gelmemesi için tedbirler almaya çalışıyorlar; İsviçre gibi. Dolayısıyla bizim ülkemizde faiz oranlarının çok yüksek olduğu, piyasa faizinin çok yüksek olduğu, hele hele halen istihdamının yüzde 80’ini KOBİ'lerin oluşturduğu ve Türkiye’nin ekonomik büyüklüğünün yüzde 65’ini de KOBİ'lerin oluşturduğunu düşünürsek özellikle küçük sanayicilerimizin, orta direğimizin kendi işlerini döndürmek için kredi bulmakta son derece yüksek maliyetlerle karşı karşıya kaldığı bir dönemdeyiz. Bu açıdan baktığınızda Türkiye’nin orta gelir tuzağından kurtulması için mutlaka daha çok üretmesi lazım. Her sene aşağı yukarı 700 bin istihdam oluşturması lazım. Türkiye’nin bu anlamda asgari yüzde 5 büyüme hedefini tutturması gerekir. Bunun da yolu çok açık; istihdam, üretim, üretim.” ifadelerini kullandı.

“ŞÜPHELERİ DOĞRU ÇIKARTACAK BİR BULGU OLURSA BUNLARIN ÜZERİNE DE SONUNA KADAR GİDİLECEKTİR”

Gazetecilerin, Aselsan’da yaşanan mühendis ölümleriyle ilgili soruyu da cevaplayan Numan Kurtulmuş şunları aktardı: “Uzun bir süredir Aselsan’da çalışan mühendislerimizin bir kısmının böyle şüpheli ölümlerle vefat ettiklerini biliyoruz. Buna bir yenisi eklenmiş oldu. Ümit ederim bu konuyla ilgili her türlü çalışma, her türlü tahkikat çok titiz bir şekilde sürdürülecektir. Hakikat neyse, kamuoyunda oluşmaya başlayan bu şüpheleri giderecek tahkikatın gerçekleşeceğine inanıyoruz. Bu şüpheleri doğru çıkartacak bir bulgu olursa bunların üzerine de sonuna kadar gidilecektir.”