Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Ankara’da meydana gelen terör saldırılarını kimin düzenlemiş olabileceği konusunda elde edilen bulguların Suruç’taki saldırı ile çok benzerlik taşıdığını söyledi. Kurtulmuş, "Belki bu terör örgütlerinin arkasında bir takım istihbarat lojistik destek de var kendi güçlerinin dışında. Ortak çalıştıkları noktalar olabilir. Efendim başka istihbarat birimlerinden istifade ettikleri noktalar olabilir. Lojistik destek sağladıkları noktalar olabilir. Bunların hepsi titiz bir şekilde çalışıyor." dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, sona eren Bakanlar Kurulu toplantısının ardından bir basın toplantısı düzenledi. Kurtulmuş, toplantıya ilişkin açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı.

Kurtulmuş’a ilk olarak Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıkladığı intihar listesine ilişkin, “Bir intihar listesi varsa neden gereken yapılmıyor, eyleme dönüşmesi mi gerekiyor? İsimlerin listesi Kuzey Irak’tan gelen kişilere mi ait?” sorusu yöneltildi.

BELKİ TERÖR ÖRGÜTLERİNİN ARKASINDA LOJİSTİK DESTEK DE VAR

Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, “Çeşitli terör örgütlerinin Kuzey Irak ya da Suriyeli, birçok terör örgütünün çeşitli adlarla isimlendirmiş olduğu fedai grupları var. Burada isimlerden kasıt tek tek isim Ahmet Mehmet manasında isimler değildir. Fedai listeleri fedai gruplarının olduğu biliniyor. İstihbarat birimlerimiz bununla ilgili istihbarat bilgileri alıyorlar. Ayrıca bu istihbarat örgütleri canlı bomba meselesinde isimler insanlar ayrı bir şekilde geliyor bombalar ayrı bir şekilde geliyor çok büyük ihtimale. Yani eldeki doneleri üst üste koyduğunuz zaman. Ve bunlar herhangi bir şekilde birbirlerini tanımadan hiçbirisi birbirlerini tanımadan, hiçbirisi birbirini tanımadan o terör örgütüne müzahir olan şehirlerdeki örgütlenmelerin hiçbirisi ile ortak hareket içinde olmadan eylemlerini yapıyorlar. Bununla ilgili olarak çok titiz iz sürülüyor. Bunlarla ilgili başbakanımızın da açıkladığı Ankara'da çok üst düzey bir yargı görevlisine yapılacak intihar saldırısı bu istihbaratlar değerlendirilerek önlenmiştir. Diyelim 10 tane bilgi alıyorsunuz, bunun bir kısmı doğru bir kısmı yanlış, bir kısmını değerlendiriyorsunuz, yakalıyorsunuz ama maalesef terör o kadar organize o kadar güçlü bir şekilde hareket ediyor ki yakalayamadıklarımız da var. Belki bu terör örgütlerinin arkasında bir takım istihbarat lojistik destek de var kendi güçlerinin dışında. Ortak çalıştıkları noktalar olabilir. Efendim başka istihbarat birimlerinden istifade ettikleri noktalar olabilir. Lojistik destek sağladıkları noktalar olabilir. Bunların hepsi titiz bir şekilde çalışıyor.” şeklinde konuştu.

DÜNYANIN EN İYİ KORUNAN YERLERİNDE BİLE SALDIRILAR OLABİLİYOR

“Keşke bu istihbarat önceden alınabilseydi. Doğru.” diyen Kurtulmuş, şöyle devam etti: “Ama kusura bakmayın, bunu bir mazeret üretmek için söylemiyorum ama olayın zorluğunu görmek açısından söylüyorum. Dünyanın en iyi korunan yerlerinde bile dünyanın en kuvvetli en muhkem istihbarat birimlerinin süzgeçlerini aşarak geçen terör örgütlerinin saldırılarına hep beraber şahit olduk. 11 Eylül saldırıları bunlardan birisi, Londra metrosunun patlatılması bunlardan birisi, İstanbul’daki HSBC saldırısı bunlardan birisi. Madrid’deki saldırılar bunlardan birisi. Maalesef terör örgütü dediğimiz şey sadece o bombayı taşıyan canlı bomba ya da ona o emri veren 3 tane adamdan ibaret değil. Arkasında gerçekten çok ciddi bir aklın olduğu belki bir yada birkaç devlet aklının olduğu bir terör saldırısı ile karşı karşıya kaldık. Buradaki mesele bir istihbarat meselesinden öte çok yoğun çok iyi planlanmış çok iyi organize edilmiş bir saldırı ile karşı karşıya kaldığımız meselesidir.”

İstihbarat bilgilerinin çoğunun açıklanmadığını kaydeden Hükümet Sözcüsü, “Her hafta rutin olarak birçok istihbarat değerlendiriliyor. Bunun bir kısmı yanlış bilgi, bir kısmı doğru bilgi. Doğru bilgi olduğu zaman onlar yakalanıyor ve bunlarla ilgili gerekli işlemler yapılıyor. Ama şu da var, emniyet güçlerimizin istihbarat birimlerimizin ben falanca örgütün canlı bombasını yakaladım diye de propaganda yapması doğru değil. Çünkü yakaladığınız elemanlar üzerinden o örgütün belki başka birimlerine ulaşma imkanınız olacak. Dolayısıyla zor bir süreç, işin en zor kısmı burasıdır. O istihbarat bilgilerinin doğru bir şekilde değerlendirilmesi ve tabi olayın önceden yakalanması.” ifadelerini kullandı.

SURUÇ’LA ÇOK BÜYÜK BİR BENZERLİK VAR

Ardından Kurtulmuş’a “Suruç’la benzerliğin altını çizdiniz. IŞİD olduğuna dair belirtiler güçlendi mi, kaç kişi gözaltına alındı? Bunlar da örgütle bağlantılı mı?” sorusu yöneltildi. Numan Kurtulmuş, şu değerlendirmeyi yaptı: “Çok büyük benzerlikler gösteriyor. Bombanın türü, bombalama şekli, yerin tercih ediliş şekli, bütün bunları üst üste koyduğunuzda emniyet birimlerinin ilgili istihbarat birimlerinin değerlendirmesi Suruç’la çok büyük bir benzerlik ortaya koyduğudur. Hangi terör örgütüdür? Bununla ilgili olarak da iki canlı bomba olduğu çok büyü ihtimalle tespit edilen, bakın resmi açıklama olacağı için kesin bir şey söylemememiz gerekiyor, kimliklerinin tespiti noktasında da son aşamaya gelinmiştir. Bu kimliklerin tespit edilmesi üzerinden de hem faillerin bombayı patlatanların kimlikleri ortaya çıkacak ama daha önemlisi onun bağlantılı olduğu silsile devam edecektir. Ben onun için netleşmemiş bir bilgi ile yorum yapmayı doğru kabul etmiyorum kamuoyunu da bundan kaçınmaya davet ediyorum. Evet emareler şu örgütü bu örgütü gösterebilir ama dediğim gibi olağan şüpheliler değerlendirildiği gibi hiç akla gelmeyecek olağan dışı şüpheliler de değerlendirilir. Ola ki şu örgüt dersiniz o örgütün dışında başka bir örgütün de bu konuyla bağlantısı olabilir. Çünkü şunu biliyoruz ki örgütler arasında zaman zaman paslaşmalar oluyor, zaman zaman taşeron örgüt kullanımları da oluyor. Böyle bir vaka ile de karşı karşıya kalmış olabiliriz.”

BAKANLARIN İSTİFALARI İÇİN “SORUŞTURMAYI BEKLEYELİM” DEDİ

Kurtulmuş’a ayrıca kamuoyunda çok konuşulan, iki bakanın istifa etmeleri konusu da soruldu: “İçişleri Bakanı ve Adalet Bakanı’na eleştiri okları çevrildi. Bugün toplantıda istifa edeceklerine dair beyanları oldu mu bir değerlendirme oldu mu?”

Kurtulmuş ise istifa konusunda yorum yapmak için erken olduğunu savundu: “Şimdi biliyorsunuz, İçişleri Bakanımız ve Adalet Bakanımız her ikisi de bağımsız bakanlardır. Yani politik kimlikleri olan arkadaşlar değildir. O anayasal hükümetin içerisinde bağımsız kimlikleri ile yer almış insanlardır. Biliyorsunuz Sayın Başbakanımız da açıkladı, olaydan sonra olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Bu soruşturma kapsamında olayın mahiyeti, ihmal, kusur herhangi birşey var mı, bütün bunlar ortaya çıkacak. Bu üstü örtülecek bir mesele değildir. Bütün bunlar ortaya çıkacak. İçişleri Bakanımız gerçekten güvenlik konusunda fevkalade iyi yetişmiş değerli bir bürokratımızdır, teknokratımızdır. Bu anlamda baştan suçlu ilan ederek daha soruşturma bitmeden bir sonuç elde edilmiş gibi karar vermeyi doğru bulmayız. Bu anlamda soruşturma sonucuna göre sayın İçişleri Bakanımız hareket eder.”

VİZE MUAFİYETLERİNİN KALDIRILMASI GÜNDEMDE DEĞİL

Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş’a son olarak şu soru yöneltildi: “Canlı bombaların yurt dışından gelme ihtimali üzerinde duruluyor. Kılıçdaroğlu da Başbakanla yaptığı görüşmede canlı bombanın bir Ortadoğu geleneği olduğunu kendisine ifade ettiğiniz söyledi. Bu bağlamda Türkiye, Ortadoğu ülkelerine vize muafiyetini kaldırmayı düşünüyor mu?”

“Bu tür şeyler vize ile gümrükle girmiyor. 11 Eylül’de İkiz Kuleleri yok eden bombalar herhalde resmi yöntemlerle girmedi. Ya da başka yerdeki bombalar." diyen Kurtulmuş, Burada da canlı bombalar bombaları getirmişler. Bunlar vize meselesi ile ilgili olan konular değil. Türkiye’nin Suriye ile Irak sınırı 1251 kilometre. Bunun içerisinde dağlardan son derece geçmesi bu anlamda illegal geçişlerin son derece rahat olduğu bölgeler olduğunu biliyoruz. Bunları kapatmak için de çok sür'atli çalışmalar sürdürüyoruz. Maalesef Ortadoğu özellikle Suriye kısmen de Irak bir örgütler konfederasyonuna dönüştürülmüştür. Bunun altını çizerek ifade ediyorum. Kontrol edilemeyen dünyanın büyük güçlerinin de kontrol edemediği bir örgütler konfederasyonu haline gelmiştir. Buralardan son derece titizlikle sınırlarımızı koruyabilmek mecburiyetindeyiz. Bununla ilgili düzenlemeler her gün daha iyi iyileşiyor ama buradan illegal geçişler oluyor. Bu illegal geçişler içinde terör örgütü mensuplarının da geçtikleri ortada. Bununla ilgili olarak da her türlü önleyici faaliyetlerin yapılması konusunda devlet kurumları üzerine düşeni yapmaya çalışıyorlar.” diye cevapladı.