CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, Meclis'te basın mensuplarının sorularını cevapladı. Nevruz Bayramı'nı kutlayan Gök, Cumhurbaşkan Recep Tayyip Erdoğan'ın Harp Akademisi'nde yaptığı konuşmayı eleştirdi. Erdoğan'ın tarihi bir özür yaptığını zannettiğini dile getiren Gök, "Bu özür de değildir sadece Cumhurbaşkanı'nın kamuoyunu oyalamaya, askerlerle o zamanki sürdürdüğü ilişkileri yeniden tesise yönelik son derece samimiyetsiz, ciddiyetsiz bir açıklamadır. Ergenekon ve Balyoz davalarının olduğu o günlerde yüzlerce insan hapislerde çürümeye terk edildi. Bunların bazıları hapislerde can verdi. Bazılarının hayatlarında onarılmaz yaralar açıldı. Bütün yargılananlar, hapis yatanlar hayatlarından özgürlüklerini feda ettiler, ailelerini feda ettiler. İtibarları da o zamanlar iktidarın marifetiyle neredeyse ayaklar altına alındı." diye konuştu.

CHP olarak o zamanlar davaların siyasi ve kumpas davalar olduğunu söylerken; dün timsah gözyaşları döken Cumhurbaşkanının yanıltıldığını ifade etmek suretiyle CHP'nin o günkü görüşünün ne kadar haklı olduğunu itiraf ettiğini dile getiren Gök, Erdoğan'ın o zamanlar bu davaların savcısı olduğunu açıkça beyan ettiğine dikkat çekti. Gök, "Savcısı dediği davalarda yanıltıldığını açıklaması büyük bir ayıptır, büyük bir ciddiyetsizliktir ve herhalde tarihin affetmeyeceği önemli konulardan bir tanesidir." değerlendirmesinde bulundu. Yaşanan mağduriyetlerin arkasında Erdoğan olduğunu belirten Gök, bu açıklamaların kendisini tarih önünde affettirmeyeceği açıklamalar olduğunu vurguladı.

Kürt sorununun çözümüyle ilgili Gök, Meclis'in çözüm için devrede olması gerektiğinin altını çizdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın izleme heyetiyle ilgili açıklamalarına değinen Gök, "Bu sürecin gerek Cumhurbaşkanı, gerekse hükümet, gerekse taraflar bakımından son derece gayri ciddi bir ortamda götürüldüğünü bizlere işaret etmektedir. Cumhurbaşkanı ben bu süreci basından takip ediyorum dediği noktada CHP'nin ne kadar haklı olduğu birkez daha ortaya çıkar. Biz de basından takip ediyoruz, bize de bilgi veren yok. Ama bu konunun muhatapları eğer böyle söylüyorsa bu süreçle ilgili gerçekten son derece ciddiyetsiz bir durumun ortaya çıktığını da gözler önüne sermektedir. CHP bu sorunun çözümünü Parlamentoda olması gerektiğini, denetimin de Parlamento tarafından yapılması gerektiğini defalarca ifade etmiştir." şeklinde konuştu.