CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, Maden İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği'nde Değişiklik Yapılması Yönetmelik'te, maden ocaklarında oksijenli ferdi kurtarıcı değişim veya dolum istasyonları kurma zorunluluğunun 2016 yılına ertelendiğini bildirdi.

Özel, AKP hükümetinin madenci ölümlerini önlemek için madenlerde kurulması istenen yaşam odaları yerine maske değişim istasyonları kurulmasını, 2014 Eylül ayında çıkardığı yönetmelikle duyurduğunu, bunun için de patronlara bir yıl süre tanıdığını hatırlattı. Önceki gün bir yönetmelik daha çıkarıldığını ve bazı düzenlemeler öngörüldüğünü belirten Özel, “Ama bu yönetmelikte de görüyoruz ki oksijenli ferdi kurtarıcı değişim veya dolum istasyonları kurma zorunluluğu 2016 yılına kadar ertelenmiş. Öyle görünüyor ki bakanlık, iki üç ayda bir çıkardığı yönetmeliklerle durumu idare etmeye çalışacak. Yaşam odaları değilse bile zorunlu hale getirdiği maske değişim istasyonlarının yürürlüğe giriş tarihini öteleye öteleye yeni yönetmelikler çıkarmaya devam edecek.” dedi.

'HER GÜN ONLARCA EVLADIMIZI ÖLÜME YOLLUYORUZ'

Madencinin hayatını umursayan olmadığını iddia eden Milletvekili Özel, “Her gün onlarca evladımızı ölüme yolluyoruz. 13 Mayıs Soma faciasından bu yana aylar geçti ve o günden beri hükümeti uyarıyoruz, yaşam odaları madenlerde zorunlu olsun diye. Maske değişim istasyonları ile yaşam odaları birbirinin alternatifi olamaz diye anlatıyoruz. Soma’nın hemen akabinde çıkarılması planlanan ama neredeyse beş ay sonra çıkan torba yasanın TBMM’deki görüşmeleri sırasında, işverene yüzlerce milyon lirayı bir kalemde aktarmaya çalışan AKP'lilerin, yaşam odaları kurulmasına ilişkin önergelerimizi yüzleri kızarmadan reddettiklerini hepimiz biliyoruz artık.” diye konuştu.

'GÖSTERMELİK ÇIKARILAN YÖNETMELİKTEN BİR ŞEY BEKLEMEK MÜMKÜN DEĞİL'

Bu yönetmelikle de maske değişim istasyonlarının yanısıra madenlerde çalışanların yeryüzüne çıkışını kolaylaştıracak "hayat hattı" kurma zorunluluğunun getirildiğini aktaran Özel, “Bu hayat hatları, oksijenli ferdi kurtarıcı değişim veya dolum istasyonlarının bulunduğu güzergahta yer alacak, bununla ilgili eğitimler verilecek. Bu sürekli hayat hattı, acil durum planına uygun şekilde çalışanların en kısa sürede madeni terkedecekleri şekilde yerleştirilecek. Bu hat, uygun aralıklarla 130 santimetre yüksekliği sağlayacak bağlantılarla tavana ya da yan duvara monte edilecek. Pekiyi şimdi bu yönetmeliği hazırlayan bakana, hükümete ve iktidar partisi yetkililerine soruyorum, Soma’da acil durum planı var mıydı? 'Mış gibi' hazırlanmış acil eylem planları, 'mış gibi' yapılan tatbikatlar, 'mış gibi' alınmış önlemler. Sonuç? 301 canımız gitti. Şimdi bu acil durum planlarını denetlemekten aciz hükümetin göstermelik çıkardığı bu yönetmelikten bir şey beklemek, madencinin ölümle burun buruna geçirdiği saatlere çözüm bulmasını düşünmek mümkün değil.” dedi.

'MADENCİ İÇİN HAYAT HATTI DEĞİL, ÖLÜM HATTI KURDULAR'

Yönetmelikte, muhakkak olması gereken düzenlemeler bulunduğunu belirten Özgür Özel, “Ama iyi niyetle kaleme alınmış olsaydı, Ermenek faciasında karşı karşıya kaldığımız eski, kapatılmış maden ocaklarıyla ilgili de kalıcı önlemler alınırdı. Bu yönetmeliğe göre önceden çalışma yapılmış madenlere yaklaşıldığında kontrol sondajı yapılacakmış. İyi de önceden çalışılmış madeni haritaya işlemeyen ve bunu kontrol etmeyen MİGEM’e sormazlar mı, kim hangi madene, neye göre sondaj yapacak? Nereden bilecek bu madeni? Anlaşılan o ki AKP, çıkardığı bu yönetmelikle tıpkı bugüne kadar yaptığı gibi madenci için hayat hattı değil, ölüm hattı kurmuş. Madencilerimize, 'Ölmeye devam edin.' diyor.” şeklinde konuştu.