TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Meclis Grup toplantılarının siyasetin en cazip toplantıları olduğunu söyledi. Çiçek, "Toplumdaki gerginliğin, Parlamento'da yaşanan sıkıntıların en önemli nedeni usulüne uygun yapılmayan, partilerin grup iç yönetmeliğine uymayan grup toplantılarıdır. Zaman zaman Ayrancı pazarına döndüğü günler oldu. Şuradan hediye, buradan bilmem ne, neredeyse icra dairelerinin müzayede salonuna döndüğü zamanlar oldu. Bunlar Parlamento adına hoş görüntüler değil. Her şeyi Meclis'te yapamayız. Başka yerlerde yapılacak toplantılar var. Bu Meclis'te yapamadığımız bir tek şey kaldı; bir evlenme merasimi yapamadık. Bir de nikah kıyıverseydik olacaktı. Onun dışında ne varsa bu Meclis'te olmaya çalışıldı. Sonra Meclis'te üzücü olaylar meydana geldiğinde, güvenlik zafiyeti var. Bunların hiçbiri doğru değil." dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Cemil Çiçek, Meclis Tören Salonunda, ulusal yayın yapan basın ve yayın kuruluşlarının temsilcileri ve parlamentoda görev yapan muhabirlerle kahvaltılı bir toplantı yaptı. Bu toplantıda İstiklal Mahkemeleri kitaplarının tanıtımı da gerçekleştirildi.

TBMM'nin 24. Yasama Dönemine ilişkin faaliyetler hakkında bilgi veren Çiçek, acı-tatlı, 'keşke olmasaydı' denilecek olaylar yaşandığını söyledi. "Ümit ederim bunlar 25. Dönemde yaşanmaz. Bu hepimizi üzmüştür. Meclisin itibarı açısından olumsuz bakışa sebebiyet vermiştir." diyen Çiçek, Meclis'in her konunun olgunlukla tartışıldığı ve karara bağlandığı yer olduğuna dikkat çekti.

"Meclisler eylem yeri değildir, genel kurullar hakaret ve benzeri sözlerin, tasvip edilmeyen davranışların yaşandığı yerler değildir, olmaması gerekiyor. Bunlar geride kaldı, 8 Haziran sabahından itibaren yeni sayfalar açılacağına göre ümit ederiz bu sıkıntılar yaşanmaz." diyen Çiçek, Türkiye'de en çok çalışan kurumların başında Meclis'in geldiğini ifade etti. Vatandaşın başı dara düştüğünde ilk olarak Meclis'e ve siyasetçiye başvurduğunu anlatan Çiçek, 24. dönemde Dilekçe Komisyonuna 35 bin 290 başvuru yapıldığını, 1 milyon 445 bin 137 kişinin başvurulara imza attığını söyledi.

Komisyona önemli kısmı Almanya'dan olmak üzere 25 farklı ülkeden 302 başvuru yapıldığını dile getiren Çiçek, İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'na 7 bin 594 başvuru yapıldığını belirtti. Komisyonun bu sürede 44 rapor yayınladığını anlatan Çiçek, komisyonun Almanya'da işlenen cinayetler dahil yurt dışında yaşayan vatandaşlarla Türk soyluların sorunlarını yakından izlediğini kaydetti.

Genel seçim öncesinde yeni anayasanın tartışıldığını dile getiren Çiçek, şöyle devam etti: "Maalesef bu dönem bunu sonlandıramadık. Önemli tecrübe oldu. Herkes yeni anayasa talebini gündeme getirirken bu çalışmalardan azami yararlanması lazım. Sivil toplum, kurum ve kuruluşlar, siyasi partiler, yüksek yargı ve toplumun tüm kesimlerinin görüşünü aldık ve 18 bin sayfalık doküman hazırladık. Bu anayasanın Türkiye'nin ihtiyaçlarına neden cevap vermediğini sık sık dile getiren biz siyasetçiler ya da kuruluşların söylemediğimiz laf kalmadı. Bu anayasa belki bunların çoğunu da hak etti. Bu işin ayrı kısmı. 'Yeni anayasa nasıl olmalı' dediğimizde bir, iki parti dışında kimsenin hazırlığı olmadığını gördük. Anayasa Uzlaşma Komisyonunu kurduğumuzda hiçbir partinin birinci maddeden yürütme ve yürürlük maddesine kadar anayasa taslağı yoktu. Eğer hala o fikirlerinde duruyorsa, çalışmalara katılan dört siyasi partiyle Meclis dışındaki iki partinin iyi kötü anayasa taslağı var. Madem anayasa bu seçimde öncelikli gündem maddesiyse, sadece başlığı konuşmak yerine, kim nasıl anayasa istiyor birinci maddeden yürürlük maddesine kadar taslağı halkın önüne koymalı ki karanlığa kurşun sıkmış olmayalım. 'Gözüme bak anlarsın' olmasın. 30 yıldır yaptığımız suçlamaları geride bırakalım, kimin ne düşündüğü ortaya çıksın. Özgürlükler, sistem, sistemin dengeleri konusunda hiç olmazsa neyi tartıştığımızı, neyi tercih ettiğimizi bilerek bunu yapalım. Toplumun önündeki en önemli, güncel konularla ilgili seçime giderken siyasi partiler daha somut öneriler ortaya koyarsa, siyaset daha kaliteli ve anlamlı hale gelir. Halbuki biz konuları değil, konuşanları tartışarak siyasette mesafe alamıyoruz. Bu beraberinde gerginlikleri ve sıkıntıları getiriyor."

24. Yasama Döneminde bazı komisyonlar kurulduğunu fakat lafının edildiğini, işinin yapılamadığını belirten Çiçek, Siyasi Etik Uzlaşma Komisyonu kurulduğunu fakat Parlamento'da etik yükümlülüklerin uygulanabilir hale getirilemediğine dikkat çekti.

Meclis'te en çok sıkıntı çekilen konulardan birinin iç tüzük olduğunun altını çizen Çiçek, "Resmen TBMM'nin iç tüzüğü var, fiilen iç tüzüğü yok. Herkes kendi talebini, görüşünü iç tüzük hükmü gibi tartışma konusu yaparak, gereksiz tartışmalara sebebiyet verdik. Yeni iç tüzük için 4 -5 madde dışında anlaşıldı. Son defa gayret etmemize rağmen iç tüzük yapılamadı. 'Keşke olmasaydı' dediğimiz görüntüler önümüzdeki dönemde yaşanmak istenmiyorsa iç tüzüğün bir an evvel yürürlüğe konulması lazım." şeklinde konuştu.

Meclis'e sunulan 772 kanun tasarısından 383'ünün kanunlaştığını ifade eden Çiçek, 2 bin 828 kanun teklifinden de 336'sının kanunlaştığını kaydetti. Bu dönem önemli yasal düzenlemeler yapıldığını dile getiren Çiçek, "Tek başına yasal düzenlemeler gerekli değişim ve dönüşümü sağlamaya yetmiyor. Özellikle hak ve özgürlüklerle ilgili yargı, zaman zaman TBMM'nin iradesine rağmen eski alışkanlıklarını sürdürdü, haksız ve uzun tutuklamalarla siyasetin gergin ortamda sürdürülmesine zemin hazırlamış oldu. Kanunları uygulayacak olanların gerekçeleri iyi okuyup o istikamette uygulama yapması toplumsal barış ve kamu düzeni, gereksiz gerginliklerin çıkmaması açısından önemlidir." ifadelerini kullandı.

24. Yasama Döneminde 8 bin 635 sözlü soru önergesi verildiğini, bunlardan 2 bin 134'ünün cevaplandığını belirten Çiçek, 68 bin 784 yazılı soru önergesinin 24 bin 771'inin süresi geçtikten sonra, 13 bin 970'inin süresi içinde cevaplandığını, önemli kısmının cevaplanmadığını söyledi.

Denetimin muhalefet açısından önemli görev olduğuna değinen Çiçek, "Her konuyu her vesileyle sormak, yeterince cevap almak mümkün olmuyorsa bu yöntemi değiştirip batı ülkelerinde uygulanan etkin denetim faaliyetini TBMM gündemine getirmek gerekir." dedi.

Meclis'te 418 araştırma önergesi verildiğini belirten Çiçek, kurulan araştırma komisyonlarının raporlarındaki önerilerin uygulanıp uygulanmadığının denetimini yapmanın mümkün olmadığını kaydetti.

Meclis'i 1 milyon 668 bin 773 kişinin ziyaret ettiğini anlatan Çiçek, "AB üyesi ülkelerin tamamına bir yılda gelen ziyaretçiden fazlası TBMM'ye geliyor. Biz bundan elbette memnuniyet duyuyoruz, demek ki halkın içinde parlamentodur ama bu kadar ziyaretçinin getirdiği zorluklar oluyor. Kural koymakta da zorlandığımız zamanlar oluyor. Ziyaretçilerin bir kısmı salı günkü grup toplantılarına geliyor. Grup toplantıları siyasetin en cazip toplantıları. Toplumdaki gerginliğin, parlamentoda yaşanan sıkıntıların en önemli nedeni usulüne uygun yapılmayan, partilerin grup iç yönetmeliğine uymayan grup toplantılarıdır. Bu doğru değildir, tümüyle yanlıştır. Parlamentolar yasama faaliyetinin merkezidir, siyasi parti faaliyetlerinin merkezi, partilerin genel merkezleridir. Önümüzdeki dönemde de bu yanlış yola devam edilirse, grup toplantılarını, sadece çok katılımlı basın toplantısı olarak, sloganlarla veya başka enstrümanlarla yaparsak, korkarım üzücü ve sıkıntılı durumlarla karşı karşıya kalabiliriz. 25. dönemde gerginlik istemiyorsak, daha kaliteli Meclis müzakeresi istiyorsak, insan ilişkilerine, hoşgörüye dayalı Meclis çalışması arzu ediyorsak, mutlak suretle grup toplantılarının bugünkü görüntüden, üslubundan ve yönteminden kurtulması gerekir. Grup iç yönetmeliklerine baktığımızda bu toplantılara katılabilecek olanlar, sadece milletvekilleri ve üst düzey parti yöneticileridir. Eski milletvekilleri bile bu toplantılara katılamaz. Zaman zaman Ayrancı pazarına döndüğü günler oldu. Şuradan hediye, buradan bilmem ne, neredeyse icra dairelerinin müzayede salonuna döndüğü zamanlar oldu. Bunlar parlamento adına hoş görüntüler değil. Grup toplantılarında en üst düzeyde karşılıklı suçlamaların sonucunda Genel Kurula girdiğinizde, hepimizi üzen sıkıntılar, söylemler, görüntüler olmuştur. Bu, Meclis'in güvenliğini, sağlık şartlarını ve başka şartları olumsuz etkilemiştir. Partilerden kiminle konuştuysam benim gibi düşündü ama bir saat sonra uygulamaya gelince herkes bildiğini okumaktan geri kalmadı. Meclis'in süratle bu görüntüden kurtarılması gerekir. Her şeyi Meclis'te yapamayız. Başka yerlerde yapılacak toplantılar var. Bu Meclis'te yapamadığımız bir tek şey kaldı; bir evlenme merasimi yapamadık. Bir de nikah kıyıverseydik olacaktı. Onun dışında ne varsa bu Meclis'te olmaya çalışıldı. Sonra Meclis'te üzücü olaylar meydana geldiğinde, güvenlik zafiyeti var. Bunların hiçbiri doğru değil." diye konuştu.

Parlamento hukukunu işler hale getirmeye çalıştıklarını, kimseye yanlış yapmamaya ve önyargıyla davranmamaya özen gösterdiklerini anlatan Çiçek, 25. Yasama Döneminin hukuka uyulan dönem olmasını diledi.

Milletvekili danışmanları arasında da Parlamento kültürü olmayanların bulunduğunu dile getiren Çiçek, danışmanların eğitimden geçmesi gerektiğine dikkat çekti.

Bugün ölüm yıl dönümü olan 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'dan çok şey öğrendiğini belirten Çiçek, Özal'ı rahmetle andığını sözlerine ekledi.