MHP Genel Sekreter Yardımcısı Recep Dumanlı, son günlerde toplumun her kesiminin aşırı derecede sosyal gerginlik yaşadığını ve toplumsal sorunların çözümünde yorgunluk emareleri göstermeye başladığını belirtti.

Recep Dumanlı, yazılı açıklamasında, "Görünen o ki bu çaresizlik durumu hem AKP’nin karanlık Türkiye manzarasını bütün çıplaklığı ile ortaya koyacak, hem 12 yıllık yalancı baharı sonlandıracak hem de yalan, dolan ve talan imparatorluğunu tarihe gömecektir." dedi.
MHP’nin halkın sorunlarını en ince detayına kadar bildiğini ve bunların çözümü üzerinde aylardır çalıştığını söyleyen Dumanlı, Türkiye’de gerçekte neler olduğunu ise şöyle sıraladı:

"• Türk tarihinde ilk kez kurşun atmadan vatan toprağı düşmana teslim edilirken, Süleyman Şah Türbesi yerle bir edilerek sanduka kaçırılırken, bu durum Hükümetçe zafer naralarıyla kutlanıyor.

• Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir Genelkurmay Başkanı savaşmadan toprak kaybeden ve türbe yıkan komutan unvanını alıyor.

• Türk Milleti ilk kez kaçmanın kahramanlık olduğunu öğreniyor.

• Şah Fırat operasyonunda ilk kez Türk Silahlı Kuvvetleri üçüncü bir ülkede PKK’nın uzantısı PYD-YPG ile askeri işbirliği yapıyor.

• İlk kez bir Cumhurbaşkanı ekonomiden sorumlu Bakan ile T.C Merkez Bankası Başkanını hainlikle suçluyor.

• Hainlikle suçlanan Bakan ile ve Merkez Bankası Başkanı muhtemel siyasi beklentileri kapsamında bu hakarete sessiz kalıyor.

• Ekonomiden sorumlu olan aktörler ani faiz indiriminin enflasyonla mücadelede uygun olmayacağını söylerken Cumhurbaşkanı 'Sadece bize mi bağımsızsın?' diyerek başka şeyleri ima ediyor ve faiz indiriminin daha fazla yapılmasını istiyor.

• Faizleri yüksek gören o Cumhurbaşkanı, başbakan olduğu yıllarda faiz lobisine yılda ortalama 50 milyar TL faiz ödüyor.

• Cumhurbaşkanının 'Ey Merkez Bankası' diyerek başlayan muhteşem iktisat teorisi dersi sayesinde dolardaki kur hareketlenmeleri 16 Ocak 2015’te 2,30 ile başlıyor, 20 Ocak’ta 2,35, 30 Ocak’ta 2,43, 9 Şubat’ta 2,50 ve son olarak ta 7 Mart’ta 2,64 lira ile rekor üstüne rekor kırıyor.

• Ekonomi yönetimine bu müdahalenin bedelini 2014 yılı sonu itibariyle yaklaşık 215 milyar dolar borcu bulunan özel sektör, kur farkından kaynaklanan ilave 70 milyar TL ile yeni borç yükünün altına girerek ödüyor.

• Cumhurbaşkanı, başbakan gibi her gittiği ilde sözde 'Toplu Açılış' töreni ile sayısız yatırımın temelini atıyor, işsizlik ne hikmetse rekor üstüne rekor kırıyor.

• Türkiye’nin sayılı zenginlerinden olan Ali Koç işsizliğin ulaştığı boyutlara işaret etmek açısından 'her kesimden milyonlarca insanın umutları yok oluyor, onlar için dünya yaşanmaz hale geliyor. İki çocuğumun geleceğinden endişeliyim' diyor. Cumhurbaşkanı her gittiği yerde ille de dört çocuk demeye devam ediyor.

• İşsizlik çığ gibi artıyor. İşsiz sayısı 6 milyonu geçiyor. Hükümet bunun da sebebi neredeyse paralel yapıdır demeye getiriyor.

• İş kazalarında her gün ortalama üç işçi hayatını kaybediyor. Hiçbir tedbir alınmıyor.

• Türkiye İstatistik Kurumu-TÜİK, işsizlik ve yoksulluğu düşük göstermek için elinden geleni yapıyor. Yoksulluk azaldı denilirken 25 milyon kişiye devletten yardım yapılıyor.

• Kurdaki artış vatandaşa yansımaz diyen malum baş ekonomistimiz sayesinde asgari ücret bir ay öncesine göre 413 dolardan 359 dolara düşüyor. Asgari ücretlinin cebinden bir ayda 52 doları uçuruluyor.

• Bütçe açıkları 22 milyar TL’yi aşıyor, vergi ödeyen vatandaş ödediğim vergiler nereye gidiyor diye soruyor.

• Milli gelir arttı, kişi başına 15 bin dolara yükseldi diyen hükümete, vatandaş benim 15 bin dolarımı kim çaldı diye soruyor.

• Ülke kalkınması için, işsizliğin azaltılması için inşaat sektöründeki büyüme yetmez, sanayi sektörünün büyümesi için özellikle de yüksek katma değerli yenilikçi üretim modellerine ihtiyaç var denilirken, AKP hükümeti giderayak yeni 'kentsel dönüşüm' rantlarını tercih ediyor.

• Dış borçlanma, kalkınmada finansal araç olarak kullanılacağı yerde tüketime yönlendiriliyor. Alınan her bir dolarlık dış borç 0,55 dolarlık yeni borç yaratıyor.

• 2023 yılında ilk on büyük ülke arasında olacağı söylenen Türkiye, neredeyse ilk 20 listesinden çıkacak konuma geliyor.

• Konut stokunu eritmek için açıklanan projeler ile vatandaşa yeni borçlar yükleniyor.

• Vatandaş geçinmek için para bulamaz iken, kaçak sarayın bahçesine 108 milyar TL harcanıyor.

• 'Uçan Tabut' denilen F-4 tipi üç uçak kazasında 9 gün içinde 6 pilotumuz şehit oluyor, uçan sarayları kendilerine hak görenler kahraman pilotlarımıza uçan enkazı layık görüyorlar.

• Enflasyon düştü düşüyor diyorlar, gıda enflasyonu yüzde 30’ları aşıyor.

• Hemen her gün bir kaç kadın ya tecavüze uğruyor ya da öldürülüyor. Katillerine iyi halden indirim veriliyor.

• Uyuşturucu kullanımı ilkokullara kadar iniyor. Çocuk suçlu sayısı bir yılda iki katına çıkıyor.

• Toplumsal cinnet kritik eşikte patlamaya hazır bekliyor. Anneler çocuklarını, babalar eşlerini öldürüyor.

• Silahı eline alan katliam yapıyor. Kadın ve çocuğa karşı işlenen suçlar hızla artıyor.

• Hırsızlık ve öldürme suçları sadece son yılda yüzde yüz artıyor, vatandaşın ikametinde dahi can ve mal güvenliği kalmıyor.

• Kredi kullanan 15 milyon, aileleriyle beraber toplamda 60 milyonu aşan vatandaşımız 2014 yıl sonu itibariyle 355 milyar TL’lik borç altında inim inim inliyor. Hükümet aman istikrar bozulmasın yola devam diyor.

• İhtiyaç kredisinde 26 bin TL, araç kredisinde 58 bin TL, konut kredisinde 93 bin TL ortalama borç ile insanlarımızın gelirleri ve gelecekleri yıllarca ipotek altına alınıyor.

• Gelir dağılımı düzeldi diyorlar, en yoksul kesimin milli hasıladan aldığı pay 12 yıldır yüzde 6’da çakılmış duruyor. Emekliye 30 TL, asgari ücrete 50 TL zam uygun görülüyor.

• Türkiye’nin yolsuzluk algısı kötüleşiyor. Ülkemizin dışarıdaki itibarı hızla sıfırlanıyor.

• 2014 yılında 200 bin esnaf dükkan açarken aynı yıl 113 bin esnaf kepenk kapatıyor.

• 40 bin insanımızın katili örgüt elebaşı Türkiye’yi bölme planlarında çözüm sürecinin mimarı ve AKP’nin seçim ortağı olarak sunuluyor. Bölücü başının 10 maddelik 'çözülme' önerisi 'çözüm' önerisi olarak sunulurken, Türkiye parçalanıyor."