MHP Manisa milletvekili adayı Zeynel Balkız adaletten, insan hakları ve onurundan ayrılan bir yönetimin yaşayamayacağını ve batacağını söyledi. Allah’ın bir kanunu olduğunu ve bunun değişmeyeceğini belirten Balkız, “Bu kanun değişmez. Bu kanun, ‘Adaletten, insan haklarından, insan onurundan ayrılan bir yönetim yaşayamaz ve batar.’ diyor. Bize ve halkımıza bugüne kadar umut vaat etmiş bu siyasi ekolün, 2002 ile 2015 arasındaki farkında görüyoruz ki bu adalet mefhumu tam tersine çevrilmiş. Yani biz adalet projesiyle başlamışız, şu anda hiçbir ekonomik gerekçe göstermesek dahi adaletsizlik üslubuyla ve yönetim tarzıyla devam ediyor.” dedi.

MPP adayı Balkız, açıklamasında şunları kaydetti: "Bu partinin geçmiş versiyonlarının da kapatılmasına sebep olan mahkeme kararları, Anayasa Mahkemesi kararları ortada. Ne diyoruz onlara? Geçmişe baktığımız zaman 367 garabeti diyoruz. Nereden çıkardınız bunu? Kanunda, tüzükte, yönetmelikte olmadığı halde sırf bir partiyi kapatmak için bunu gerekçe olarak kullanıyorsunuz. Cumhurbaşkanı seçtirmemek için kullanıyorsunuz diyoruz. Partinin kapatılması için ortaya sürülen şeyleri, hukuki gerekçe olmadığı halde sanki varmış gibi bu hakimleri, bu savcıları siyasi olarak kullanıyorsunuz ve onlara baskı yaparak partiyi kapattırıyorsunuz. Siyasi sistemi altüst ediyorsunuz, yıkıyorsunuz. Bugün geldiğimiz noktada ne diyoruz? O günkü 367 garabetinin yerine bugün sulh ceza hâkimliği garabeti var. İnsanlar, bırakın insanları, hayır müesseseleri basılıyor. İnsanlar, tek kelimeyle üniversitelerden sürülüyor ve hâkimler, savcılar verdikleri kararlardan dolayı tutuklanıyor. Zerre kadarcık bir şey için dağları deviren bu iktidar, ayakkabı kutularıyla malı götüren dört bakanını korumak için cumhuriyet savcılarına teslim etmedi. 'Size güvenmiyorum' dedi, çünkü kendi yargısı yoktu o zaman. Meclis'e geldi ve Meclis'te de kendi adamlarının oylarıyla göndermedi. Şimdi bütün bunları görüp dururken nasıl güveneceğiz? Nasıl itimat edeceğiz? Nasıl yeniden teslim edeceğiz ve teslim olacağız? Bu süreç başlamıştır. Bu yıkım sürecidir ama bu sistem yıkılıp gidecektir. Yerine kurulacak olan sistemi sağlam yapalım, sağlam temeller atalım, sağlam temelleri olsun. Burada da bizim güç kuvvet ve kudret içerisinde olmamız gerekiyor. Hiçbir haksızlığa imza atmayacağımıza ve hiçbir haksız karar almayacağımıza, hiçbir haksızlığın, hukuksuzluğun ve zulmün içerisinde olmayacağımıza itimat ettirip böyle bir sistem kurmak istiyoruz.”