MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, Ege Üniversitesi Ülkü Ocakları Teşkilat Başkanı Fırat Çakıroğlu’nun, PKK bölücü örgüt yapılanması tarafından saldırıya uğrayarak şehit edildiğini söyleyerek, Türk milletine başsağlığı diledi. Medyadaki, "karşıt görüşlü öğrenciler arasında çıkan kavga" ifadesinin doğru olmadığını savunan Vural, “Şunu ifade etmeliyim ki çeşitli üniversitelerde PKK’nın gençlik yapılanması, maalesef bu üniversitelerde eğitime öğretime giden gençlerimizi terörize etmektedir. Bunları defalarda dile getirdik. Bu konuda bir yapılanma olduğunu ifade ettik. Bunlarla ilgili çadırlar kuruluyor. Burası Ege Üniversitesi, teröristbaşının posterleriyle çadırlar, günler düzenleniyor. Kandil değil, Ege Üniversitesi. Türk bayrağı taşıyan öğrenciler saldırıya uğruyor. PKK, üniversitelerde şenlikler düzenleniyor. Elinizi vicdanınıza koyun, buna tepki duyacak insanlar, karşıt görüşlü insan mı olacaklar? Vicdanı olan herkes, üniversitedeki böyle yapılanmaya tepki koyar.” dedi.

'BİZİ DİNLİYORSUNUZ, OLUP BİTENLERİ GÖRMÜYOR MUSUNUZ?'

Çakıroğlu'nun bıçaklanarak hayatını kaybetmesiyle ilgili olarak MHP Grup Başkan Vekili Vural, partisinin İzmir il binasında basın toplantısı düzenledi. Üniversitelerdeki illegal yapılara değinen Vural, hem emniyet hem YÖK hem de üniversiteyi uyardığını, hattâ TBMM’de toplantı düzenlediğini söyledi. Ege Üniversitesi’nde çekilen fotoğrafları da basın mensuplarına gösterdi. Fırat’ın, kantine gittiği sırada bıçaklandığını kaydeden Vural, “Ben soruyorum size, ‘karşıt görüşlü öğrenciler kavga etti, biri öldü’, pekiyi ben soruyorum, devlet, rektörlük nerede? Bunlar yoldan geçerken mi kavga ettiler? Bu devlet görmez mi, bilmez mi? Daha önceki gerginliği görmez mi? Niye tedbir alınmıyor? PKK’nın neden üniversitedeki örgütlenmesine müdahale edilmiyor? Bir emniyet böyle bir yapılanmayı bilmez mi, görmez mi, duymaz mı, tedbir almaz mı? Ne kadar kolay, 'gruplar kavga etti, birisi öldü', PKK yapılanmasına karşı tedbir alınması gerekmektedir.” sözleriyle tepkisi ifade etti. Ege Üniversitesi’nde yaşanan olaylardan devletin haberi olmadığını söyleyen Vural, “Bizi dinliyorsunuz, izliyorsunuz, her yaptığımızı takip ediyorsunuz, pekiyi bu olan bitenleri görmüyor musunuz, bilmiyor musunuz? Nasıl bir devletsin, nasıl bir rektörsün sen?” diye sordu.

'HASTANE, KAMPÜSE 700-800 METRE'

Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun bıçaklandıktan sonra kan kaybından öldüğünü söyleyen Oktay Vural, “Kampüs içerisinden hastane, herhalde 700-800 metre. 16.50’de arandığı, ambulansın geldiği saatin 17.30 olduğu söyleniyor. Bu nasıl bir şey ki beş ambulans aynı anda geliyor? Birbirlerini mi beklediler bunlar, ne oldu? Üniversitenin, İzmir'in güvenliğini sağlayamıyorsunuz. Bir şiddet ve teröre eğilim varsa bunu organize edenler, yönlendirenler vardır. Siz bunlarla konuşuyorsunuz, tedbir almıyorsunuz. Gerçekten Türkiye'nin güvenliğini düşünenlerin, bu güvenliği bozanları bulmaları lazım. Fırat'ın kıyısındaki koyunu değil de gencecik kardeşimiz Fırat'ı koruyamadınız.” diye konuştu.

'MOLOTOFÇU AHMET'

TBMM'de görüşmeleri devam eden İç Güvenlik Paketi’ne yönelik ağır eleştirilerde de bulunan Oktay Vural, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu kastederek 'Serok Ahmet', 'Molotofçu Ahmet' ifadelerini kullandı. Vural, "Serap’ı yakanlar, taş atan çocuklar yasasından faydalandı. Ey molotofçu Ahmet, sen önce Serap'ı yakan molotof kokteylini atanların içerisinde KCK üyesi MİT görevlisine elemanı kim görev verdi, sen onun hesabını ver. Serap'ı yakanların, açık grevi yapmaları karşılığında bunları masum istekler gösterip Serap’ı yakanların taleplerini kim yerine getirdi, sen önce onun hesabını ver. PKK adına suç işleyenler, aynı zamanda örgüt üyesi olurken cezalandırılırken AKP, örgüt üyesi olarak cezalandırılmasını suç olmaktan çıkardı ve PKK terör örgütünün suç işleme alanını genişletti. Siz kim, terörle mücadele kim? Şimdi utanmadan, sıkılmadan molotof kokteyli bilmem ne diyorlar. PKK ile kurduğun kirli ilişkileri açıkla. Haddini bilmeden MHP'ye dil uzatanlar, önce kaleşnikoflularla kurduğu kooliasyonun hesabını versin. Serap'ı öldürenler, PKK ile kurduğu seçim işbirliğinin hesabını versin. Düzenleme yapacaksınız biz varız. Bu konuda hukuk devletinden, tarafsız yargıdan uzaklaştıracak girişimlere karşıyız. Molotof, demir bilye, bomba bu düzenlemelere varız ama Meclis'te güvenliği sağlayamayanlar, ülkede güvenliği nasıl sağlayacak? Meclis'te iç tüzüğü uygulamayanlar, vatandaşa nasıl uygulayacak? Serok Ahmet'e sesleniyorum, terörle mücadelede alınması gereken tedbirleri getirin, desteğe hazırız. Jandarmayı da Damat Ferit gibi İçişleri Bakanlığı'na bağlamayalım." dedi.