MHP Malatya İl Başkanı Mehmet Erdem, AK Parti’nin hükümet kurma niyeti olmadığı için koalisyon çalışmalarının olumsuz sonuçlanmasının aşikar olduğunu belirterek, “Düne kadar bütün iktidarları askeri vesayet altında görenler bugün Cumhurbaşkanı'nın vesayeti altındadır. Cumhurbaşkanı da güçlü bir koalisyon hükümeti yerine ağırlıklı olarak erken seçim yapılması taraftarıdır.” dedi.

Mehmet Erdem, yaptığı yazılı açıklamada, oyalama süreci olarak nitelendirdiği koalisyon çalışmalarının bittiğini hatırlattı. Ülkenin kan ve gözyaşı içinde seçime götürüldüğünü ifade eden Erdem, son dönemde sistemli olarak hep MHP ve hem de Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’nin vebal altında tutulmaya çalışıldığını dile getirdi.

7 Haziran Genel Seçimleri'nden önce her yerde ‘önce ülkem ve milletim sonra partim ve ben’ ifadesini kullandıklarını anımsatan Erdem, bu ifadenin her zaman arkasında durulduğunu vurguladı.

“7 Haziran genel seçim sonuçlarına göre AKP’nin tek başına iktidar olma yetkisinin elinden alınmasına karar vermiştir.” diyen Erdem, şunları kaydetti: “Bu ‘13 yıllık AKP iktidarının ülkeyi yönetme şeklini artık istemiyorum’ demektir. Bu sonuç PKK’yi meşrulaştırma güya Kürt sorununun çözüme safsatasıyla Oslo’da Kandil’de ve İmralı’da ülkeyi bölme bin yıllık kardeşlik bağlarını gevşetme, daha sonra kopartma projelerini sindire sindire hayata geçirme çabaları Habur’da kurulan çadır mahkemeleri Dolmabahçe’de hükümete sunulan ve on maddelik İmralı tutamına bunun bir göstergesidir. Uygulanan güya çözüm sürecini seçmen çözülme süreci olduğunu görerek AKP’nin tek başına iktidarına gönül rızası olmamıştır MHP‘yi kandan beslenen şehitleri istismar eden Fatiha okumayı bilmeyen bir parti olduğu yönünde akıl almaz bir şekilde eleştirenler bu sonuç karşısında şaşkına dönmüşlerdir.”

Çözüm sürecinin kan ve gözyaşı ile sonuçlanmasının tüm müsebbibinin AKP hükümeti olduğuna işaret eden Erdem, şöyle devam etti: “Çözüm sürecini ‘şehitler gelmemesi ve anaların gözyaşları dindirilsin’ diye başlatanlar seçim sonrasında gelen şehitlere ve şehit analarına ne diyeceklerini bilemez oldular. Tüm müsebbibi AKP hükümetidir. Çünkü bu çözülme süreci süresince terör örgütü hem silah hem de insan sayısı bakımından güçlenmiştir. Son 40 gün içerisinde altmışa yakın vatan evladı şehit olmuştur. Dün MHP’ye ‘kandan besleniyor’ diyenler bugün şehitlerin naaşı başında nutuk atıyorlar. Siirt ve Diyarbakır’dan gelen acı haber içimize kor düşürmüştür. Bütün şehitlerimizi rahmetle anıyor yakınlarına büyük sabırlar diliyorum. Hükümetin bu karanlık ortamdan bir an önce kurtulması gerekiyor."

Hükümet kurma çalışmalarına da değinen Erdem, AKP’nin koalisyon kurma gibi bir düşüncesinin olmadığına vurgu yaptı. Kendinden önceki hükümetleri askeri vesayet altında olmakla suçlayan AK Parti’nin Cumhurbaşkanı vesayeti altında olduğunun altını çizen Erdem, şu ifadeleri kullandı: “Sayın Cumhurbaşkanı da güçlü bir koalisyon hükümetinin kurulmasına gönlü pek razı değil. Ağırlıklı olarak erken seçim yapılması taraftarıdır. Daha AKP ile CHP masadan kalkmadan seçim hükümeti neden azınlık hükümetinden bahsedilmiştir. 30 günü aşkın süre içerisinde ciddi bir görüşme olmadığı genel başkanlar ifade etmişlerdir. Görüşme MHP’ye gelince Genel Başkanımız Sayın Dr. Devlet Bahçeli’ye çirkin, ahlaksız ifadelerle güya eleştirmeye çalışmışlardır. Öteden beri Genel Başkanımız Bahçeli gerek koalisyona katılma gerekse dışarıdan destekleme için dört ilkeyi sıralamıştır. Ama AKP İmralı’dan gelen 10 emre sıcak bakmış MHP’nin ülkenin düzlüğe çıkmasına yol verecek ve ülkenin ve milletin gönlünü rahatlatacak ve millet için istenen dört şartı kabul etmemişlerdir. Ve böylelikle 2,5 saatlik görüşmenin sonunda MHP ile koalisyon görüşmesi sona ermiştir. Temayül olarak milletvekili sayısı MHP ile aynı olan HDP ile görüşülmemesi manidardır. Neden görüşülmediği açıkça belirtilmiyor. Ama AKP son üç yıldır HDP ile çok sıkı fıkı bir şekilde sürekli bir arada olmuşlardır. Zaten biri başkanlık istiyor biri toprak. Kafalarındaki bu çözülme projesini hiçbir zaman uygulamaya koyamayacaklardır. Buna Türk Milleti Çanakkale’de Kurtuluş Savaşı'nda Sevr’de müsaade etmemiştir, etmeyecektir."