MHP'nin 2012 yılındaki kongresinde genel başkanlığa aday olan İzmir eski İl Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partide yaşanan sürece ilişkin basın toplantısı düzenledi. Genel Başkan Devlet Bahçeli ve parti yönetimini eleştiren Dervişoğlu, MHP’de bazı kimselerin partililere "sus" demesine anlam veremediğini söyledi. Dervişoğlu, "Bazı zamanlar konuşmak değil, susmak ihanettir. Genel seçim var ‘sus’, yerel seçim var ‘sus’, seçim var ‘sus’, referandum var ‘sus’, cumhurbaşkanı seçimi var ‘sus’, listeler açıklanacak ‘sus’, hükümet kurulacak ‘sus’, yeniden seçim olacak, yine ‘sus’. Soruyorum sizlere, en son ne zaman konuştunuz?" dedi. Milletvekili listelerinde 2. ve 3. sıra adaylarının yerlerinin değiştirilmesini de eleştirerek, "Topu topu 20 kusur saat Meclis mesaisinde bulunan arkadaşlarımızın performanslarıyla ilgili bir sorun yoksa, değişikliği keyfilikten başka bir gerekçeyle açıklayabilmek mümkün değildir." şeklinde konuştu.

Bir otelde basın toplantısı düzenleyen Müsavat Dervişoğlu, sosyal medya üzerinden yaptığı bazı paylaşımların, gazete ve internet sitelerinde haberlere konu olması üzerine basın açıklaması yapma gerekliliğini hissettiğini belirtti. Açıklamasını zamanlama açısından uygun bulmayanlar olabileceğini aktaran Dervişoğlu, "Ancak unutulmasın ki bazı zamanlar konuşmak değil, susmak ihanettir. Soruyorum sizlere, en son ne zaman konuştunuz? Fikir namusumuza ve dava arkadaşlarımıza, en son ne zaman sahip çıkmamıza izin verildi. Susmamız gereken zamanları işaret edenler, sadakatimizin siperinde hak ve adalet gaspı yapmaktan asla geri durmuyorlar. Bütün bir ömrü, milliyetçi-ülkücü hareketin içinde geçirdim. 15 yıldır İzmir’de siyaset yapıyorum. Taşıdığım sıfatlar ve üstlendiğim sorumluluklar susmamı değil, konuşmamı emrediyor. Milliyetçi Hareket'in iktidara talip olmayan görüntüsü yüreğimi yaralıyor. Konjonktüre teslim olmamız, onunla yükselip yine onunla düşmeye rıza gösteren halimiz, mücadele şanlı tarihimizle bağdaşmıyor. Anlaşılması güç laflar sarfedip hakkımızda olumsuz bir algının oluşmasına zemin hazırlamak, sonra da algı yönetiminden şikayet edip cevabını vermekte zorlanacağımız sorulara muhatap kılınmamızı içime sindiremiyorum. Geleceğe dair doğru öngörülerde bulunmakla yetinerek, sadece söylediklerimizin doğru çıkmış olmasıyla gururlanmayı, kötü gidişe dur diyecek adımları atmaktan imtina etmeyi hazmedemiyorum. İşte bu sebeple stratejik araştırma merkezi değil, çağa ve geleceğe çağlara mühür vurma kararlılığı sergilenmesi, bir fikir hareketinin partisi gibi davranılması gerektiğine işaret ediyorum." dedi.

Eski milletvekilleri Sinan Oğan ve Meral Akşener gibi isimlerin bu genel seçim için aday gösterilmemesiyle ilgili soruyu da cevaplayan Dervişoğlu, “Siyasi karşılıkları bulunan kişiler, genel başkanla bazı sorunlar yaşıyor olabilir ama bir liderin, katlanması icap eden kişiler vardır. Genel başkanımız. bütün bunları görmezden geliyor.” dedi.

Yaptığı açıklamanın ardından kendisi için MHP’den herhangi bir ihraç kararı alınıp alınamayacağı sorulması üzerine Dervişoğlu, “Bu açıklamadan sonra birileri, 'MHP’ye zarar verdi.' diyeceklerdir. MHP’ye zarar vermek, en son yapacağım iştir. Keyfiliğe son vermek adına birilerinin konuşması gerekir. MHP’ye üyelikle tarif edecek hukuki bağdan çok fazlası var. Öyle bir durumda, başkalarının kaldıramayacağı boyutları oluşur. Hukuki mücadelemi sürdürürüm. Bu tür şeyler talimatla oluyor. Disiplin kurulu, partilerin de hukuki kurumudur. Eğer talimatla yapılıyorsa adalet duygusu kökünden zedelenmiş olur. Böyle bir riski olur.” cevabını verdi.

MHP’nin İzmir adayları için, “Eğer adaylar, ‘Bir dahaki seçimde akıbetimiz ne olur?’ diye aramıyorlarsa, bir dahaki seçime kadar köprünün altından çok sular akar.” diyen Dervişoğlu, “İnsanlarımız, ‘artık yeter’ deme noktasına geldi. İki bölgenin de liste başları belli. Adam değiştirmekte zorlanan bir üst yönetim var. Siyasi bir başarı da yok. İzmir’de 15 seneden beri siyaset yapıyor olmama rağmen adayları tanımıyorum. Bu kentin siyasi kültürüne hizmet etmem ve makamımdan dolayı halimi hatırımı soruyorlar. İki parti aramıyor, biri malum parti, biri de kendi partim. Genel başkana muhalefetim yok, eleştirim var. Eeleştiren tek de ben değilim. Hakkın ve adaletin olmadığı yerde sükut etmek, dilsiz şeytanlıktır ama dilli şeytan olarak anılmak istemiyorum. Eğer adaylar, 'Bir dahaki seçimde akıbetimiz ne olur?' diye aramıyorlarsa bir dahaki seçime kadar köprünün altından çok sular akar. 24 saat uzun bir zamandır, hiç belli olmaz.” dedi.

'BİLEREK YAPIYORSANIZ DEFOLUN GİDİN'

Müsavat Dervişoğlu, şöyle devam etti: "Genel başkan, her yerde ana muhalefet görevine talip olduğunu söylüyor. Ben halka gidip ne anlatacağım? 'Algıyı yönetiyorlar.' diyorlar. Algının yanlış yönetilmesine destek verirseniz, istedikleri malzemeyi vermiş olursunuz. 258 milletvekiliyle AKP'ye, 'Neden hükümeti kuramadınız?' diye kimse sormuyor da 80 vekille MHP'yi, 'kuramadın' diye suçluyorlar. Bunu sorumlusu iktidar partisi mi, biz miyiz? Bunları yapmayın diyorum. Teşkilatın sahada zorlanacağı sorulara maruz bırakmayın diyorum. Şimdi iş tersine döndü. Vatan, millet, Sakarya ile içeriyi toplamaya çalışıyoruz. 'Biz dememiş miydik' demekle olmuyor. Onu demeden yapman lazım. Ondan sonra bize 'hayırcı' diyorlar. Ben MHP'nin nelere evet, nelere hayır dediğini biliyorum. Farkında olmadan yapıyorsanız düzeltin ama bilerek yapıyorsanız defolun gidin."

Eski İl Başkanı Dervişoğlu, İzmir'de Neslihan Çelik’in aday gösterilmesini de eleştirdi: "Ben anlamıyorum bunu. Benim tanımadığım bir adayım var. Eğer böyle bir ihtiyaç hasıl olmuş olsa hepimizin tanıdığı bir aday bulmak kolay olur. Üç dönemdir bu hanımefendi aday. Genel başkanın danışmanı. Partiye nasıl geldiğini ben biliyorum. MHP'nin anket, kampanya işlerini yapıyor. Partiye fatura kesiyor. Partinin parasını da, itibarını da ona veriyoruz. Makamı da ona veriyoruz. Bu şimdi hak gaspı değil mi? Ama bu daha hiçbir şey, turpun büyüğü heybede duruyor."