MHP Manisa Milletvekili Zeynel Balkız, Koza-İpek Holding bünyesindeki şirketlere kayyum atanması, Bugün ve Kanaltürk televizyonlarının karartılmasının bir gasp, aynı zamanda haberleşme hakkının ve teşebbüs hürriyetinin ihlali olduğunu söyledi. Türkiye’nin hukuk bakımından, hukuki uygulamalar bakımından Ortadoğu ülkelerinden farksız olduğunu savunan Balkız, kayyum atanmasının bir darbe olduğunu ifade etti.

MHP Milletvekili Balkız, bu operasyonun cumhuriyetin 92. yıldönümüne hiç uymadığını savunarak, “Çünkü cumhuriyetle biz, halkın iradesinin yönetime tam olarak yansımasını ve özellikle can, mal, yaşama ve teşebbüs hürriyetinin sağlanmasını anlıyoruz. Oysa ki bu operasyonla tam bir gasp olayı ve aynı zamanda haberleşme hakkının ve teşebbüs hürriyetinin ihlalini açıkça gördük, çünkü malum, ülkemizde değişik medya grupları var. Bunların iktidar yanlısı olanları var, iktidar karşıtı olanları var. Bu operasyon sonunda öyle bir eylem yapıldı ki karşı medya grubunda çalışanlar, yani rakip grupta çalışanlar bu operasyon sonucunda Koza-İpek Holding Grubu’na kayyum atandı. İktidar bizzat muhalefet yaptığı için bu operasyonu yaptı ancak iktidar milletvekillerinin ve bakanlarının, yani yönetimin yakınları bu operasyon sonucunda kayyum olarak atandı. Bunlar tamamen hukuka aykırı olan şeyler ve şunu rahatlıkla söyleyebilirim, Kanaltürk ve Bugün televizyonu, Koza-İpek Holding grubu ve şirketlerine yapılanlar, eğer murat ederlerse iktidar tarafından her esnafa, her tüccara ve Türkiye’de, 'ekonomik özgürlüğe sahibim' diyen her firmaya yapılabilir, çünkü bunun altında yatan gerçek, tamamen antidemokratik bir uygulamayla hukuk rafa kaldırılarak, hattâ hukuk siyasi emellere alet ve araç yapılarak, özellikle yargı siyasi emellere araç yapılarak bu operasyon gerçekleştirilmiştir. Hattâ pervasızca, seçime bir hafta kala bu olay gerçekleştirilmiştir.” dedi.

'BU BİR DARBEDİR'

Bunun bir darbe olduğunu söyleyen MHP Milletvekili Balkız, “Ben şöyle ifade ediyorum, ortada kayyum atanan ve el koyulan 22 şirket var ve bu 22 şirketin mal varlığına el koyma ve yönetme operasyonudur bu. Daha önce aynı operasyon, belli zorlamalarla Bank Asya’ya da yapılmıştı ve ülkemizde bugün hukukun üstünlüğünü konuşmak mümkün değil. Türkiye hukuk bakımından, hukuki uygulamalar bakımından Ortadoğu ülkelerinden farksızdır. Batı liginden düşmüştür. Gelişmiş devletler, batı hukuku bu olaylara maalesef farklı bir gözle bakmaktadır ve dünya şaşırmaktadır. Türkiye, nasıl hukuk devleti olacaktır? Türkiye, Avrupa Birliği (AB) kriterlerine göre 23. faslın açılmasını istiyor bu görüşmelerde. 23. fasıl, temel haklar ve yargılamayla ilgilidir. Bu uygumalar olurken Türkiye, nasıl 23. faslı AB’de açacak? Onu görmek lazım; merakla bekliyorum ve ülkem adına da üzüntü duyuyorum.” şeklinde konuştu.

'DİKTATÖRLÜK ÇABASI, HUKUKA AYKIRILIK GIRLA GİDİYOR'

Türkiye’de bir diktatörlük çabasının, hukuku aykırılığın gırla gittiğini iddia eden Zeynel Balkız, “Dün istikrarın ölçüsü olarak tek parti iktidarı özlenirken, anılırken bugün maalesef bu uygulamaları gören halkımız, istikrarı koalisyon ve geniş tabanlı bir koalisyon olarak ve daha çoğulcu bir yönetim anlayışı olarak görmektedir. Bu bakımdan vatandaşımızın ölçüleri bile değişmiştir. Diliyoruz 1 Kasım seçimleri, halkın iradesine uygun bir yönetim şeklini ortaya çıkarır. Diğer türlü herhalde bu üzüntülerimiz devam edecek gibi görünüyor.” dedi.