MHP Grup Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili Oktay Vural, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Bu süreçte terör örgütünün, kötü niyetlerini hayata geçirmek için istismar ettiğini gördük. Kamu görevlilerinin gelişmeleri eksik veya yanlış değerlendirmesinin, bu konuda zafiyete yol açtığı anlaşılıyor.", İçişleri eski Bakanı Efkan Ala'nın ise, "Jandarma ya da Emniyet, herhangi bir terörist faaliyete engel olmak için validen onay almak zorunda değildir." sözlerini değerlendirdi. Vural, "Bu hareket, sürekli olarak kendisini zeytinyağı gibi üste çıkararak, başkalarını suçlayan bir hareket olmuştur. Yakında bu itirafları da yaşayacağız. Yakında, 'Şu Efkan beni aldattı.', Efkan diyecek, 'Beşir beni aldattı.'; bunlar birbirlerini "paralel", "tuzluk" olarak suçluyorlardı, şimdi hain olarak suçlamaya başladılar. Yakın bir zamanda göreceksiniz ki bunlar, 'Ben yapmadım, o yaptı. Asıl sorumlusu budur.' demek suretiyle kendilerini açığa çıkarmak için birbirlerini satacaklar." dedi.

MHP Grup Başkan Vekili Vural, AK Partili Binali Yıldırım'ın katıldığı bir toplantıda, Atatürk portresinin parti bayrağıyla örtüldüğü iddialarını değerlendirdi. Vural, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk resmini kapattıysanız yazıklar olsun. İzmir'e bile gelmeyin. Yok ondan sonra, 'Efendim, Osmanlı tuğrası'. Ecdadımız Osmanlı tuğrasının neyinden utanıyorsunuz? Yani senin ecdadın, yedi başlı ampul mü? Yedi başlı ampul, kimi temsil ediyor?" dedi.

Oktay Vural, MHP'nin İzmir 1. ve 2. bölge adaylarının seçim çalışmalarına başlanmasıyla ilgili etkinliğe katıldı. Adayların tamamı önce Cumhuriyet Meydanı'ndaki Atatürk anıtına, ardından da Konak Meydanı'ndaki Hasan Tahsin anıtına çelenk koydu, saygı duruşunda bulundu ve İstiklâl Marşı okudu. Burada değerlendirmelerde bulunan Milletvekili Vural, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve İçişleri eski Bakanı Ala'nın, çözüm sürecinde kamu görevlileri, jandarma ve polisle ilgili yaptığı açıklamaları değerlendirdi: "Bunlar suçluluk kompleksidir. Valilere, 'Operasyon yapmayın.' talimatı veren siyasi zihniyet, vatandaş bu konuda AKP'nin siyasi iradesini sorumlu tutunca bu sefer sorumluluğu kamu görevlilerine atıyor. Adama sorarlar, pekiyi bu kamu görevlileri kimler? Bu kamu görevlilerine talimatı verenler kimler? Siz değil miydiniz, 'Oslo'ya, İmralı'ya ben gönderdim.' diyenler? Sizler değil miydiniz, Parlamento'da bu konuda kanun çıkartan?Sizler değil miydiniz, bizim kamu görevlilerine yönelik eleştirilerimiz olduğu zaman, 'Sorumlusu siyasi partidir, bize yöneltin eleştirilerinizi.' diyenler? Şimdi gördüler ki bir numaralı sorumlu kendileridir."

'SUÇLARINI ÖRTMEK İÇİN BAŞKALARINI SUÇLUYORLAR'

Bugünkü kanlı tablonun bir numaralı sorumlusunun, Türkiye'yi yöneten zihniyet olduğunu iddia eden MHP Grup Başkan Vekili Vural, "PKK terör örgütünü muhatap alıp müzakere edenler, askerin, polisin elini kolunu bağlayanlar, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni iç güvenlikten çekenler, sizlersiniz sorumlu. Bugün gerçekten bu sorumluluklarının, bu suçluluklarının üstünü örtmek için şimdi başkalarını suçluyorlar. Yıllar oldu, yıllarca, 'Darbe, darbe var.' dediler, Ergenekon, Balyoz'dan bahsettiler, 'Elimizi, kolumuzu bağladılar.' dediler. Sonra, 'Efendim, kumpastır.' diyerek başkasının üzerine attılar. 12 yıl boyunca beraber birlikte olduklarını, rüşvet ve yolsuzlukla ilgili iddialar ortaya çıktığı zaman 'paralel' diye onları suçladılar. Şimdi terörle müdacedelede, 'Oslo'da PKK ihanet etti, çözüm sürecine ihanet etti.' diye PKK'yı suçladılar. Şimdi de kalkıp kamu görevlilerini suçluyorlar. Siz bostan korkuluğu musunuz? Siz bu memleketi yönetmiyor muydunuz? Dolayısıyla, 'Dün dündür, bugün bugündür.' demek suretiyle sorumluluk hırkasından kurtulacaklarını zannediyorlarsa bunun hesabını milletimiz muhakkak kesecektir. Sizlersiniz Oslo'da, İmralı'da, Dolmabahçe'de PKK'yı muhatap alanlar, onunla müzakere edenler, terör örgütünü masum gibi gösterenler, ona siyasi çözüm arayışları içerisinde politik olarak cesaret verenler. Sizler sorumlusunuz. Bu sorumluluğunuzun hesabını vereceksiniz." dedi.

Oktay Vural, konuşmasına şöyle devam etti: "Onu bunu suçlayarak değil, çıkın mert olun. Dik olun, dik. Bir gün olsun dik olun ama malesef bu hareket, sürekli olarak kendisini zeytinyağı gibi üste çıkararak başkalarını suçlayan bir hareket olmuştur. Yakında bu itirafları da yaşayacağız. Yakında, 'Şu Efkan beni aldattı.', Efkan diyecek, 'Beşir beni aldattı.'; bunlar birbirlerini "paralel", "tuzluk" olarak suçluyorlardı, şimdi hain olarak suçlamaya başladılar. Yakın bir zamanda göreceksiniz ki bunlar, 'Ben yapmadım, o yaptı. Asıl sorumlusu budur.' demek suretiyle kendilerini açığa çıkarmak için birbirlerini satacaklar. Sata sata bugünlere kadar geldiler ancak artık takke düştü, kel göründü. Bu sürecin bir tek sorumlusu var, AKP'nin yönetimidir, siyasi iradesidir."

'YEDİ BAŞLI AMPUL KİMİ TEMSİL EDİYOR?'

Oktay Vural, AK Parti İzmir milletvekili adayı olan eski Bakan Binali Yıldırım'ın katıldığı bir toplantıda, Atatürk portresinin parti bayrağıyla kapatıldığı iddialarını da değerlendirdi. Yıldırım'ın, örtülenin Atatürk portresi değil, Osmanlı tuğrası olduğunu açıkladığını hatırlatarak, "Acaba o portrede Ahmet Davutoğlu'nun mu fotoğrafı vardı?" diye sordu. Vural, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: "Yani eğer bir yeri ampulle kapatıyorsanız, o zaman onun görünmesini istemiyorsunuz. Şimdi çıkın, açık yüreklilikle söyleyin, vatandaşa göstermekten utandığınız ne var? Neden utanıyorsunuz? Şimdi Gazi Mustafa Kemal Atatürk resmini kapattıysanız yazıklar olsun. İzmir'e bile gelmeyin. Yok ondan sonra, 'Efendim, Osmanlı tuğrası'. Ecdadımız Osmanlı tuğrasının neyinden utanıyorsunuz? Yani senin ecdadın yedi başlı ampul mü? Yedi başlı ampul, kimi temsil ediyor? Bu da büyük ecdadımıza yönelik, büyük bir hakarettir. Yani acaba orada Ahmet Davutoğlu'nun resmi vardı da onu mu kapattılar? Bir de bu yönü var. Biliyorsunuz bu genel başkanlık konusundaki çekişmeler var. Nereden bakarsanız bakın, bu bir ayıp olmuştur. Bu ayıbın üstünü, şu ya da bu gerekçeyle örtmeleri mümkün değildir. Açıkçası havuz iradesinin geleceği noktada budur."