MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, hiçbir çocuğun ölümü hak etmediğini belirterek "O çocuğu öldüren sıfatı ne olursa olsun, devletin polisi de olsa, terör örgütünün bir mensubu da olsa onun tek bir ismi vardır: Katildir. Onun sıfatı öldüren kişiye göre değişmez. Bu çocuğu öldüren katilin suçu kadar, o çocuğu oraya çıkaran terör örgütü de en az o polis kadar katildir." dedi.

Meclis'te basın toplantısı düzenleyen Türkkan, sözde Ermeni soykırım iddialarını değerlendirdi. Yaklaşık 100 yıldır bu iddiaların dile getirildiğini hatırlatan Türkkan, 24 Nisan'a kadar bu konunun harlanacağını belirtti. "Türk milleti soykırım yapmamıştır. Yaptığı sadece kutsal vatan toprağını savunmaktır." diyen Türkkan, Türklerin Ermenilere soykırım uyguladığını söylemenin koskoca bir yalan olduğunu vurguladı. Ermenilerin 2,5 milyon soydaşımızı eziyet ederek katlettiğini belirten Türkkan, dünyanın bunu bilmesini istedi.

Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan'ın Çanakkale'ye davet edilmesini, Çanakkale ajandasına Ermeni soykırım anıtının fotoğrafının konulmasını esefle kınayan ve lanetleyen Türkkan, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'na çağrıda bulunarak "Bugüne kadar zorla gittiğiniz Çanakkale’ye bu yıl 23-24 Nisan’da gitmenize gerek yok. Boşuna zahmet etmeyin. Siz o tarihlerde atlayın özel uçaklarınıza Erivan’a gidin, Sarkisyan ile beraber soykırım anıtında saygı duruşunda bulunun, çiçek bırakın, sonrada kiliseye gidip mum yakın. Ölen Ermeniler için dua edin. Oradan da Kandil’e geçin eli kanlı teröristlerle, canilerle aracısız olarak masaya oturun, son pazarlıklarınızı da yapın ve bitirin."

Bir soru üzerine Türkkan, şekillerle uğraşan bir iktidarın yine bir şekle başvurmasının kaçınılmaz bir sonuç olduğunu ifade etti. Türkkan, "Kaçak sarayda, haram sarayda, haramzadelerin sarayında o bornozlu yeniçeriye benzettikleri askerlerle resim çektirmesi sadece ve sadece komedi. Söyleselerdi bizde iyi tarihçiler var, onlara yardımcı olurduk. Hangi kostümleri giymeleri gerektiğini söylerdik. Ama zannediyorum kaçak saraydaki danışmanların, en son çare diye asker, giysisiz kalınca kendi bornozunu geçirmiş askerin sırtına öyle resim çektirmişler. Sanki Bursa kaplıcalarında gibiydiler hakikaten." şeklinde konuştu.

Cizre'deki bir çocuğun polis tarafından öldürüldüğüne ilişkin görüntülerin sorulması üzerine ise Türkkan, "Bizim öğretimizde çıplak çocuk gördün mü giydireceksin, aç çocuk gördün mü doyuracaksın, şefkate muhtaç çocuk gördün mü seveceksin. Hiçbir çocuk, ama hiçbir çocuk ölümü hak etmiyor. Rengi, dili, dini, babasının ideolojisi, kendi ideolojisi, etni sitesi asla ve katta bir çocuğun ölümü hak ettiği anlamına gelmez. Cenab-ı Allah hiç kimseye o çocuğun annesinin babasının yaşadığı duyguları tattırmasın. O çocuğu öldüren sıfatı ne olursa olsun, devletin polisi de olsa, terör örgütünün bir mensubu da olsa onun tek bir ismi vardır: Katildir. Onun sıfatı öldüren kişiye göre değişmez. Bu çocuğu öldüren katilin suçu kadar, o çocuğu oraya çıkaran terör örgütü de en az o polis kadar katildir. O çocuğu meydanlara salan, kende kötü emellerine, eylemlerine alet eden terör örgütü de o polisten daha masum değildir." karşılığını verdi.

TBMM Başkanlığı İdari Teşkilatı'nın, Mecliste Çevre Dostu Meclis Projesi kapsamında kullanılmış kağıtlardan yapılan bloknottaki belge ve tutanakların Meclis Soruşturma Komisyonu raporunda yer alan belgeler olduğuyla ilgili bir soruya da Türkkan, kendisine not defterinden gelmediğini söyledi. Tapelerde yer alanların daha önce hepsinin yazıldığını dile getiren Türkkan, "Yolsuzluk komisyonunun yaptığı sadece sadece gaz alma operasyonudur. Milletin gazını almaya çalıştı, o gazı da almayı beceremediler. Ama çok umutlu ve mutluyum; iyiki Meclis bu rezilliğin üstünü örtmeye çalıştı. Zira bütün Adalet ve Kalkınma Partisi'nin yolsuzluğu 3 tane daire, bir tane saate kilitlenip gidecekti. Bu tapelerde yer alanlar iyice çözülürse, tapelerde yer almayanlar, hala dosyalarda arşivlerde bekleyenler de meydana çıkarsa bilinizki bu hükümet geçmiş dönemde dünyanın en büyük yolsuzluklarını yapan hükümet." dedi.

Torba yasayla ilgili bir soruya Türkkan, selin önünden kütük kapmaya çalışan bir hükümetin olduğuna dikkat çekti. İktidarın gider ayak 'nasıl son darbeyi vururum' hareket tarzı olduğunu dile getiren Türkkan, "Haziran ayında yapılması muhtemel seçim öncesi şuana kadar henüz kamuoyu tarafından duyulmamış, henüz kamuoyunun bilgilendirilmediği öyle dosyalar ortaya çıkacak ki bunların bir daha insan içine çıkacak yüzleri kalmayacak. Valla herkes heybede birşeyler saklıyor." diye konuştu.

Başbakan Davutoğlu'nun "Doğan görünümlü Şahin" gibi olduğunu belirten Türrkan, Cizre'de çocuğun öldürülmesiyle ilgili bilgi verilmediğini söyledi. AK Parti İstanbul Milletvekili İsmet Uçma'nın kadına yönelik şiddetin önlenmesinde, mahallilik kültürü ve mahallelik teklifiyle ilgili soruya ise Türkkan, "O arkadaşımızın soyadını biliyor musunuz? Ona daha doğduğu gün uçma demişler. Yani fazla uçmuş." karşılığını verdi.