Ankara Savcısı Serdar Coşkun’un Ulaştırma Bakanlığı’na yasalara aykırı olarak ‘muhalif medyayı susturma talimatı’ gönderdiği iddiasına muhalefet parti milletvekillerinden tepki geldi. CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar, Türkiye’de medyanın büyük kısmının otokontrol sistemiyle iktidarın dışında haber yapamadığını, son gelişmenin de bunların bir parçası olduğunu söyledi. MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal da muhalefetin yükselmesinden dolayı AK Parti’nin oy kaybettiğini, bunu önlemek için antidemokratik talimatla seslerinin kesilmeye çalışıldığını ifade etti.

Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu Savcısı Serdar Coşkun'un, skandal bir talimatla "Ulaştırma Bakanlığı’na yazı göndererek, muhalif partilerin sesini duyurabildiği televizyon, radyo ve internet sitesi gibi medya organlarının kullandığı devlete ait uydu bağlantılarını kapatmayı amaçladığı" iddiaları tepkilere neden oldu. Özellikle muhalefet parti milletvekili adaylarının tepkilerine nede olan skandal talimat hakkında CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar, "Bu gidiş iyi değil. Bu gidiş tam bir dikta gidişidir." yorumunu yaptı.

Türkiye’de büyük oranda demokrasi kanallarının tıkandığını anlatan Acar, "Medya zaten baskı altındadır. Otokontrol sistemiyle yürümektedir. Medyanın birçoğu iktidarın dışında haber yapamaz durumdadır. O nedenle bu yeni gelişmede bunların bir parçasıdır. Bu yeni gelişme Türkiye’de kesinlikle bu seçimlerde AKP’nin baskı altında devleti kullanarak, galip çıkmaya çalıştığı bir seçim haline gelmektedir. Bu gidiş tehlikelidir. Buna boyun eğmeyiz. Türkiye boyun eğmez." dedi.

Gelinen noktada AK Parti’nin demokrasi dışında ne varsa kullanarak iktidara tutunmak çabasında olduğuna dikkat çeken Acar, "Bu olaylar şunu gösteriyor ki AKP ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan artık gideceğini anlamış olmanın telaşı içinde baskı ve susturmaya yönelik devlet gücünü kullanarak seçim kazanma çabasına girmişlerdir. Bu büyük bir telaşın açıkça göstergesidir." dedi. Erdoğan’ın artık gitme noktasına geldiğini ve telaş içerisinde olduğunu belirten Acar, gittiği anda da kendisinden hesap sorulacağını kaydetti. Acar, Erdoğan’ın bundan dolayı Kur’an-ı Kerim’i eline alarak siyaset sahnesine çıktığını ve son olarak muhalif medyayı susturmaya çalıştığını söyledi. Acar, Erdoğan’ın muhalifi susturmak ve muhalif olan herkesi susturmak gibi bir çabanın içerisine girdiğini ifade etti.

'ANTİDEMOKRATİK UYGULAMAYLA MUHALEFET SUSTURULMAYA ÇALIŞIYOR'

MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal da ortada bir karar olmadan, bir idare mahkemesi karar vermeden, Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) kararı olmadan böyle bir uygulamanın yapılamayacağını söyledi. Savcının seçim döneminde yayın işlerine karışamayacağını anlatan Günal, seçimle alakalı bir durumda Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) karar vereceğini söyledi. Günal, bu uygulamanın muhalefeti susturmaya yönelik bir çalışma olduğunu kaydetti.

Tek adam diktatörlüğünün uygulandığına dikkat çeken Günal, "İnşallah 20 gün sonra halkımız buna son verecek. Bu devir sona erecek. 7 Haziran’da bunun hepsinden kurtulup daha demokratik, temel hak ve özgürlüklerin korunduğu bir Türkiye’ye geçeceğiz. Artık iyice çırpınıştalar. Neden yaptıkları belli. Oyları eriyor, muhalefetin yükselişini görüyorlar, milliyetçi hareketin yükselişini görünce sesimizi kesmeye çalışıyorlar medya kanalıyla. Antidemokratik. Muhalefetin sesini kısmaya yönelik, medyayı baskılamaya yönelik çalışma bunlar." ifadelerini kullandı.