İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İESOB) Başkanı Zekeriya Mutlu ve CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam, İzmir Lokantacılar ve Pastacılar Odası Başkanı ve AKP İzmir İl Başkan Yardımcısı Aykut Yenice’nin, haksız kazanç ve nitelikli dolandırıcılık iddialarına sert cevap verdi. İESOB Başkanı Mutlu, oda başkanları ve esnaf temsilcileriyle düzenlediği toplantıda, suçlamalara belgeleriyle cevap verdi. Mutlu, Yenice’ye esnaf sisteminin koruyucusu ve Ahilik teşkilatının kurucusu sayılan Ahi Evran’ın, "Edep yahu" sözüyle karşılık verdi. Mutlu, Yenice’nin asıl amacının Susam’ın yeniden milletvekili olmasını engellemek olduğunu söyledi. Toplantıya, eleştirilerin hedefini olan Susam da katıldı.

AKP İl Başkan Yardımcısı Yenice’nin, İESOB Başkanı Mutlu ve Milletvekili Susam hakkında BESAŞ A.Ş. ile ilgili 150 milyon liralık bir soruşturma yürütüldüğünü iddia ederek, sorumluları olarak gösterdiği Susam ve Mutlu’nun görevlerinden ayrılmasını istemişti. Yenice, nitelikli dolandırıcılık suçlaması da yaptığı Susam’ın, esnafın sırtından milyonlarca lira rant sağladığını iddia etmişti.

Aykut Yenice’nin, odaların ödediği aidat ve ödemeleri kötüye kullanıldığı iddialarına cevap veren Mutlu, “2001 yılında oda başkanlığına seçildiğim tarihte İESOB’un 72 bin TL borcu vardı. Şimdi kasamızda, 3 milyon 458 bin TL kaynağımız var. Kurumsal kimliğimiz ve çalışanlarımızla güçlendik.” dedi. Her zaman kanunların yanında olduğunun altını çizen Mutlu, kendisinin lokantacı esnafına Aykut Yenice’nin başkanlığının geçersiz olduğuna dair bir yazı gönderdiği iddialarına da, “Aykut Yenice, üyeliğinin düştüğü konusunda kamuoyuna yanlış bilgilendirmeler yapıyor. Aykut Yenice, seçimlerin olduğu tarihte vergi mükellefi değildi. Ben de kanunda ne yazıyorsa onu talep ettim. Eğer benim vergi mükellefi olmadığım söz konusu ise ben de yüzde 95’in desteği ile odaya başkan olamazdım. Edep yahu.” şeklinde cevap verdi. Yenice’ye, "İzmir’e atanan yeni hakim sen misin?" diye sonran Mutlu, şöyle devam etti: “Bir kurum, birisi hakkında şikayette bulunduğu zaman müfettiş orada bir tahkikat yapar ve bu şekilde devam eder. Bunlar bir karar değildir. Bunun dışındaki durumda savcı, bizleri çağıracak ve hüküm verecektir. Bu dosyalar karar değil. Nereden alıyorsun bu yetkiyi? Yoksa İzmir’e atanan yeni hakim sen misin? Biz bu filmi gördük. Biz bu filmi her seçim öncesi gördük. Amacın ne olduğunu biliyorsunuz. Kendisi de söylüyor, 'Bizim amacımız, Mehmet Ali Susam’ı vekil yapmak değil.' diyor.”

‘DAHA ÖNCE BERAAT ETTİK’

Daha önceki süreçte de dava açıldığını hatırlatan Mutlu, “Savcı inceledi ve beraat ettik. Yargıtay onadı. Eğer bir dava daha açılırsa oraya da gideriz. Yaptığını kabul etmeyen şerefsizdir. Daha yargılama başlamadan ahkâm kesmek, yorum yapmak insanlığa sığmaz. 'Bunlar daha önceki davayı bir şekilde halletti.' diyor. Ne zamandan beri Türkiye’de davalar bir şekilde hallediliyor? Bu yapılan, o hakimlere, savcılara hakarettir.” diye konuştu.

‘AMAÇ BİZİM YERİMİZE GEÇMEK’

Yapılan açıklamaların siyasi olduğunu ifade eden Mutlu, şöyle devam etti: “Bu iddiaları mahkeme kararı gibi sunmak adil değildir, insanlık dışıdır. 'Mehmet Ali Susam seçilmesin, Zekeriya emekli olsun, biz oturalım.' diyorlar. 'Biz bu desteği alalım, başka birini çıkaralım.' diyorlar. Beni arkadaşlarım seçmiş, ben daha buradayım. Her şeyin bir yöntemi var, kurulda aday olursun, seçilirsin.”

‘SİZ HESAP YAPMAYI BİLMİYORSUNUZ’

CHP Milletvekili Mehmet Ali Susam da kendisine yönelik BESAŞ ile ilgili suçlamalara cevap verdi. “Ben bu şirketle ilgili hiç konuşmadım. Sanki biz BESAŞ’ta yolsuzluk yapmışız gibi bir algı oluşturdular. Şirketler, hesaplarını genel kurullarında konuşurlar.” diyen Susam, iddialara yönelik şunları söyledi: “Ben BESAŞ’ı yönetirken 485 ortak vardı, milletvekilliği için ayrıldığımda da başarılı bir şirket olarak duruyordu. Ayrıldığımda şirketin kasasında parası, bankalarda kredisi, her türlü itibarı vardı. Toplam olarak ortaklardan topladığımız para 2 milyon 950 bin TL, kâr payı olarak dağıttığımız para 2 milyon 700 bin TL. Ya siz hesap yapmayı bilmiyorsunuz ya da dayak yememişsiniz. Ben ayrıldıktan sonra hep çamur attılar. Müfettişe götürdüler, rapor hazırlattılar. Biz o davadan yargılandık. Yargıtay’da, milletvekiliyken, dokunulmazlığım varken, haksız kazanç elde ettiğim gerekçesiyle yargılandım ve beraat ettim. Biz aklandık, siz Allah’ın huzurunda nasıl aklanacaksınız? Yine bir tetikçi müfettiş bulmuşlar, soruşturma açıyorlar. Dosya bilirkişiye gitmiş, daha dava açılmamış. Ben bu şirkete şerefimi, onurumu, paramı, her şeyimi koydum. Aldığım her karar doğrudur, attığım her imzanın arkasındayım.”

‘O DOSYAYI KILIÇDAROĞLU'NA BEN GÖTÜRDÜM’

Susam, söz konusu iddialarla üzerinde siyasi baskı kurulmaya çalışıldığını savunarak, “Mehmet Ali Susam siyasi, biz onu bu dosyalarla baskı altında tutalım, konuşamasın diyorlar. Aslanlar gibi konuşuyorum, konuşmaya da devam ederim. Dava da açılırsa gider hesabını da veririm. Kılıçdaroğlu gelmeden bir gün önce tezgah kuruyorsun. Ben Meclis’te bir misyonun temsilcisiyim. Sanıyor musun ki Kılıçdaroğlu’nun dosyalardan haberi yok? Ben o dosyaları kendim götürdüm. Ben o Meclis’te esnaf adına hizmet ediyorum. Bu yüzden önseçime girmedim, kontenjan adayıyım. Benim milletvekilliğine ihtiyacım yok. Ben gerekliysem bu partiye, bu örgüte, beni milletvekili yapın dedim. Esnaf, 'Bizim Meclis'te bir tane temsilcimiz var, o da Mehmet Ali Susam’dır.' dediler. 'Biz onu Meclis'te istiyoruz.' dediler. Beni seçeceklerse kontenjan olarak seçecekler, seçmeyeceklerse kendileri bilirler.” şeklinde konuştu.