CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, "Madem hazırlık sınıfları bu derece önemliydi o zaman soruyorum; Anadolu Liselerindeki hazırlık sınıfları neden AKP dönemi Milli Eğitim Bakanları tarafından kaldırıldı?" diye sordu.

Nur Serter, Meclis'te basın toplantısı düzenledi. Ortaokul 5'inci sınıfta, yabancı dil eğitimine ağırlık veren müfredat çalışmasını değerlendiren Serter, hazırlık sınıflarının yabancı dil öğrenimi açısından önemli olduğunu söyledi. Serter, hazırlık sınıfları kapatılırken ileri sürülen iddianın yeterli sayıda yabancı dil öğretmeninin bulunmaması olduğunu kaydetti. Bütün okullarda hazırlık sınıfı açılması halinde yabancı dil öğretmeni açığının nasıl kapatılacağının da açıklanmasını isteyen Serter, iktidarın yanlış uygulamalarla çocukların ve gençlerin yıllarını çaldığını, bunun hesabının mutlaka verilmesi gerektiğini kaydetti.

Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki FATİH Projesi'ni de değerlendiren Serter, bu proje ile ilgili verdiği soru önergesinde itham edilen şirketlerden birinin kendisi hakkında tazminat davası açtığını ve telefonla tehdit ettiğini söyledi. Serter, "Bakanlık mahkemeden kendisine gönderilen bir yazıya verdiği cevapta usulsüz işler yaptığını iddia ettiğimiz firmalardan birine teknik şartnameye uymadığı gerekçesiyle ceza kesildiğini bildirdi. Söz konusu şirket bana dava açmış, beni ölümle tehdit etmiş ancak Bakanlığın mahkemeye yolladığı belgede benim haklılığım bir kez daha kanıtlanmıştır." ifadelerini kullandı.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı hakkında verdiği gensoru önergesinin görüşmeleri sırasında FATİH Projesine ilişkin verdiği soru önergelerini Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'ya elden ilettiğini dile getiren Serter, "Bakanlık iki müfettiş göndererek bu konuda bir soruşturma başlatmıştır. Ancak müfettişler olayın arkasındaki yolsuzlukları soruşturmak yerine Nur Serter'e bu belgelerin nasıl ulaştığını sorgulamaya başlamışlardır." diye konuştu.

Ağrı'daki terör saldırısı ve ardından Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamaları değerlendiren Serter, "Biz İç Güvenlik Paketi'ne karşı çıkarken Türkiye'nin bir polis veya jandarma devleti olmamasını diliyorduk. Onun için bunca mücadeleyi sürdürdük. Keşke bu direnişimizde haklı olduğumuzun bu kadar kolay ve çabuk ortaya çıktığı bir süreç yaşanmasaydı." şeklinde konuştu.

Ankara Büyükşehir Belediyesi'nce Tandoğan Meydanı'nın adının Anadolu Meydanı olarak değiştirilmesine ilişkin soruya ise Serter, "Tandoğan Meydanı simgesel bir meydan, bu ülkede yaşayan cumhuriyet ülküsünü, Atatürk ilkelerini benimsemiş insanlar için taşıdığı önemli bir anlam var. Tandoğan Meydanı AKP'ye ne hatırlatıyor? AKP'nin yüreğinin korkuyla kasıldığı Cumhuriyet mitinglerini hatırlatıyor. Onun için Tandoğan Meydanı'nı suçlu ilan ediyorlar. Değerler meydanlara verilen isimlerle yaşamaz, yüreklerde, beyinlerde yaşar." karşılığını verdi.

Yeniden milletvekili aday listelerinde yer almamasına ilişkin soruyu da Serter, partisine yönelik bir kırgınlığı olmadığını belirterek, kendisinin seçim bölgesinde önseçime girdiğini ve bu sonucun ortaya çıktığını ifade etti. Serter, dileğinin CHP'nin değerlerini, ilkelerini temsil eden kadroların parti içinde temsil ağırlığı kazanması olduğunu vurguladı.

Serter, "Siyasete meslek olarak bakmadım, hizmet alanı olarak baktım. Koltuklar geçicidir. Kalıcı olan savunulan değerler, arkada bırakılan izlerdir. Bundan sonra da mücadelemi sürdüreceğim. Mücadele edilecek çok yer, çok alan var. Bunun illa ki turuncu koltuklar olması gerekmiyor." dedi.

Yeniden milletvekili adayı olmadığı için Meclis'te son kez basın toplantısı düzenlediğini anlatan Serter, basın mensuplarına özverili çalışmaları dolayısıyla teşekkür etti.