MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun parti kapatmayı zorlaştırmaya yönelik teklifini değerlendirdi. MHP'ye yönelik komploların üzerinin örtülmek istendiğini vurgulayan Vural, amacının PKK siyasallaştığında bunun kapatılmamasını sağlamak olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın halkı tehdit ettiğini dile getiren Vural, "Senin isteklerin, PKK'nın istekleri kabul edilmezse; Türkiye'de kan mı gövdeyi götürecek? PKK silahı ile millet tehdit ediliyor." diye konuştu.

Vural, Meclis'te basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı olarak seçilen ancak cumhurbaşkanı makamını dolduramayan, verdiği görevleri yerine getiremeyen Erdoğan'ın, cumhuru tehdit etme makamına dönüştürdüğünü dile getiren Vural, Erdoğan'ın her gün birisini tehdit ettiğini ifade etti.

'CUMHURBAŞKANI MAKAMI DENGE VE DENETİM DEĞİL HUZURSUZLUĞUN, İSTİKRARSIZLIĞIN KAYNAĞI'

"Cumhurbaşkanı görevini yapmamak milletin iradesini yok saymaktadır." diyen Vural, "Cumhurbaşkanı makamı denge ve denetim makamı olması gerekmektedir ancak eylem ve söylemlerle cumhurbaşkanını bu konumu, bu yaklaşımları huzursuzluğun istikrarsızlığın kaynağı olmaya devam ediyor ve cumhur kaybediyor. Bu nedenle cumhuru temsil etmemektedir. Ekonomi ve siyasi olarak cumhur kaybetmektedir." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "400 vekil verin bu iş huzur içinde çözülsün" açıklamasını eleştiren Vural, Meclisi tehdit ettikten sonra şimdi de cumhuru tehdit ettiğini söyledi. "17 Aralık'tan bu yana gözüne uyku girmeyen bu zihniyet, milletin değil kendi huzurunu aramaktadır." diyen Vural, "Kanlı mı olur kansız mı olur; kiminle tehdit ediyorsun?" ifadelerini kullandı.

MİLLET SENİN MARABAN MI?

Erdoğan'ın hangi güçleri göreve çağırdığını soran Vural, bunun dikta söylemi olduğunu vurguladı. "Demokrasiye açık bir düşmanlık, milli egemenlik düşmanlığıdır." diyen Vural, "Millet senin maraban mı?" diye sordu. Milletin tehdit edildiğini anlatan Vural, milletin kullanacağı iradesiyle huzursuzluk tehdidiyle tehdit edildiğine dikkat çekti.

"Senin isteklerin, PKK'nın istekleri kabul edilmezse; Türkiye'de kan mı gövdeyi götürecek?" diye soran Vural, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın PKK silahı ile milleti tehdit ettiğini söyledi. Demokrasi ayıbı işlendiğini belirten Vural, "Vatandaşa 40 satır mı 40 katır mı denilmektedir." ifadelerini kullandı ve Erdoğan'ı kınadı.

Kabataş olayına da değinen Vural, Erdoğan'ın bu olay üzerinden kadını da sömürdüğünü söyledi. Erdoğan'ın açıklamalarını hatırlatan Vural, görüntü var denmesine rağmen şimdiye kadar bunun ispatlanamadığını vurguladı. Olay üzerinden siyaset ve kadın sömürüsü yapılmasının en büyük sorun olduğuna dikkat çeken Vural, Kabataş meselesinde ailenin hassasiyetini de gözardı eden Erdoğan'ın hala bu sorunu gündeme getirmesinin kadını sömürmesi anlamına geldiğini kaydetti.

'AMAÇ PKK'YI SİYASALLAŞTIRIP KAPATILMASININ ÖNÜNE GEÇMEK'

Parti kapatmaya ilişkin de Vural, Başbakan Davutoğlu'nun açıklamalarının algı operasyonu olduğunu gösterdiğini söyledi. MHP'ye kapatma davası açacak kimsenin henüz anasının karnından doğmadığını dile getiren Vural, parti kapatma sürecinde MHP'yi HDP ile birlikte göstermeye çalışanların aynı eksende buluştuklarına dikkat çekti.

"Partimizin kapatılmasıyla ilgili bir tedirginliğimiz yok. Bizden korkanlar haram paracılardır, rüşvetçilerdir, bölücülerdir, demokrasi ve hukuk devleti düşmanlarıdır." diyen Vural, MHP'ye yönelik komploların üzerinin örtülmek istendiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı, Başbakanı, havuzu, yandaşı, candaşının bu şekilde algı operasyonu yürütülmesinin bu algının bir parçası olduğunu dile getiren Vural, amacının PKK siyasallaştığında bunun kapatılmamasını sağlamak olduğunu kaydetti. PKK'nın siyasallaştırılıp kapatılmasının önüne geçilmesinin sağlanmak istendiğini dile getiren Vural, Başbakan Davutoğlu'nun parti kapatmaya yönelik kanuni değişiklik teklifine de tepki gösterdi. Vural, amacın çözüm süreciyle birlikte siyasallaştırılacak PKK'yı koruma altına alma içgüdüsü olduğunu ifade etti. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in paylaştığı haritaya tepki gösteren Vural, paylaşımdan dolayı bakanı kınadı.

'KURUMLARIN İÇİ BOŞALTILIYOR'

TÜBİTAK'ın Gaziantep'te görülen bir davada harddisk dijital analiz incelemesi talebini "Kurumda son 6 ayda personel değişiklikleri sebebiyle ehliyetli personel olmaması" gerekçesiyle reddetmesinin sorulması üzerine Vural, durumun endişe verici olduğunu belirterek, "Türkiye'de kurumların içi boşaltılıyor, kurumları çökertiliyor. Şimdiye kadar yapılanlar kurumları içten çökertme operasyonudur. Yargı mensupları tarafsız ve bağımszılıktan uzaklaşıp siyasallaşma dönemine girilmiştir. Kurumsal bir çöküş meydana gelmektedir. TÜBİTAK'ın içi boşaltıldı. Parti devletine dönüşülüyor. Milletin devleti olmak istenmiyor. Çok üzüntü verici bir boyut. Eğer eleman yoksa TÜBİTAK kapatılsın. Hisli bakan onun yerine cevap verebilir. Bütün kurumların kapasitesi ortadan kaldırılmıştır. Tablo endişe vericidir." şeklinde konuştu.

'GÜL'ÜN ADAYLIĞI SUNİ TENEFFÜSTEN ÖTE BİR ANLAM TAŞIMIYOR'

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün adaylığına ilişkin bir soruya Vural, "Suni teneffüsten öte bir anlam taşımıyor. Ekonomi, dış politika çökmüştür. PKK terör örgütü ile mutabakat yapma noktasına gelmiştir. Suni teneffüs arayışlarıdır." karşılığını verdi.

Bir başka soru üzerine Vural, parti kapatma ve iç güvenlikle ilgili AK Parti'den bir randevu talebi olmadığını belirterek onların PKK ile görüştüklerini söyledi. Amacın PKK'yı siyasallaştırıp kapatılmasının önüne geçmek olduğunu vurguladı.