MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türk okullarının kapatılmasına yönelik talebini eleştirdi. Milli Eğitim Bakanlığı'nın da okul açabileceğini dile getiren Vural, vatandaşların faaliyetlerinin niçin engellendiğini sordu.

Türkiye Cumhuriyeti'nde ilk defa bir Cumhurbaşkanı'nın Türk vatandaşlarının kurduğu Türk okulu olarak bilinen bir takım müesseseleri kapatmak için devreye girdiğini anlatan Vural, şöyle devam etti: "Bunun hukuki gerekçesi nedir, amaca ve hedefi nedir? O zaman adama sorarlar, bunların Türkiye'de okulları yok mu? O okulları da mı kapatacaksınız? Allah akıl fikir versin. Olmaz yani. Asıl rahatsız edici konu; şu veya bu şekilde bir ülkenin içinde kurulu bir müesseseyle ilgili hukuk çerçevesinde o ülke değerlendirir. Birisi gelecek bize dışarıdan şunları kapatın diyecek. Böyle olmaz. Bizim yurt dışında ihraç ürünlerimiz var, kesinlikle almayın bu Arçelik'i, Beko'yu almayın; niye? Hukuk devletinde bunlar olmaz. Bir ülkenin Cumhurbaşkanı, kendi vatandaşlarının haklarını ve itibarını koruması gerekirken bunlarla ilgili adım atması ve o ülkelerin kendi içişleriyle ilgili bir konuyu gündeme getirmesi gerçekten son derece yadırgatıcıdır. Bunları bir paranoya şeyi olarak görüyorum. Bunlarla ilgili somut olarak bir şeyiniz varsa devletler arası ilişkiler çerçevesinde çözersiniz. Ama bunu bir siyaset aracı haline getirerek siyasi amaç için kullanmak doğru bir şey değildir. Bir ülkenin Cumhurbaşkanı kendi vatandaşlarının yaptığı faaliyetleri düşmanlık olarak değerlendirmesi, hele hele başka ülkelerde Türk bayrağının olmasından rahatsız olması doğru değildir. Milli Eğitim Bakanlığı açacaksa açsın, güzel bir şey olur. Kaldı ki Türkiye'deki eğitim hali zaten perişan. Keşke gitsin Türk Eğitim Derneği açsın, Çağdaş Eğitim açsın, yapabilen herkes açsın ama vatandaşlarımızın yaptığı faaliyetleri cumhuru temsil eden bir kişinin kötülemesi doğru birşey değil. Gidiyorlar yurtdışında yabancılara şikayet ediyorlar diye gelişmeler konusunda, Türkiye'deki gelişmeleri anlatanları bunlar ajan, casus yerine koyuyorlar. Şimdi sayın Cumhurbaşkanı sen de aynı şeyi yapıyorsun. Burada bir ölçüye ihtiyaç olduğu açıktır. Eğer hukuka aykırı bir şey varsa o ülkeler değerlendirmelerini yaparlar sen de bununla ilgili bilgin varsa devredersin. Ama bunlarla ilgili topyekün oradaki insanlara bizim medeniyet havzamızın açıkçası oluşturduğu bu çalışmaları fiilen kapatmak Türkiye'nin gözden geçirmesi gereken bir politikadır. Bu üslubu Cumhurbaşkanının gözden geçirmesinde fayda mülahaza ediyorum."