CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Türkiye’de ve dünyada demokrasi tarihinin seçmenle inatlaşanların ve ülkeyi erken seçime götürenlerin bedel ödediği örnekleriyle dolu olduğunu söyledi. Bugün bir hükümet ve özellikle Meclis'in çalışmasını istemeyen en belirgin iradenin Cumhurbaşkanı iradesi olduğunu belirten Özel, “Açıklamalarından da belli. Adalet ve Kalkınma Partisi, bu iradenin esiri bir şekilde ülkeyi erken seçime götürmeye çalışmaktadır. Bugüne kadar demokrasi tarihinde erken seçime götüren tarafların hep bedel ödediği, bunun faturasını ödediği bir süreçte biz bunun faturasının da Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından ödeneceğini değerlendiriyoruz. Bugün 18 eksiğimiz var diyenler yarın bu eksik sayılarının çok daha arttığını seçimden sonra göreceklerdir.” diye konuştu.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM’de basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, “Seçim için erken dediniz, 45 günlük süre dolduğunda nasıl bir hükümetle seçime gidileceğini düşünüyorsunuz?” sorusuna Özel, “45 günlük süre dolar ve hükümet kurulamamış durumdaysa Cumhurbaşkanı, Meclis başkanı ile görüşecek seçimlerin yenilenmesine karar verirse Anayasa'nın 116. Maddesine göre yapılacak. Bu yenilemede kurulacak hükümet 114. Maddede açıkça tarif edilmiştir. 114. Maddedeki seçim hükümeti anayasal bir zorunluluktur. Bunun hayata geçirilmesi gerekir. Bunun dışında Meclis'in bir seçim kararı almasını tarif ediyorsak 45 günlük süre içinde ve İçtüzüğün 95. Maddesine göre yapılması gerekir. Bu madde seçim kararını tarif etmekte. Meclis'te tüm kararlar doğrudan gelip Meclis Genel Kurulu'nda görüşülebilir ama içtüzüğe göre bir tek ayrık hüküm vardır; o da 95. Maddedeki seçim kararı. Karar olmasına rağmen kanun, teklif ya da kanun tasarısı olmasına rağmen Anayasa Komisyonu'nda görüşülmesini zorunlu kılmaktadır. İçtüzük 95. Maddesi seçimlerin yenilenmesine dair önergeler, 'Anayasa Komisyonu'nda görüşülür ve Anayasa Komisyonu raporu Genel Kurul'da gündemdeki bütün konulardan önce görüşüldükten sonra açık oya sunulur.' demektedir. Burada hiçbir esneklik yok, eğer bu karar olmasına rağmen herkes bugünlerde dile getirdiği konu, kararlar Meclis gündemine doğrudan gelebilir diyor, doğrudur tüm kararlar Meclis gündemine doğrudan gelebilir ama örneğin RTÜK’le ilgili kararlarda ayrı hükümler var, ama seçimlerin yenilenmesi kararı İçtüzük 95’e göre Anayasa Komisyonu'nda görüşülme zorunluluğu var. Böyle bir şeye niyet ediliyorsa Anayasa Komisyonu için partilerden üye alınması, komisyonun teşekkül etmesi, kendi başkanlık divanını belirlemesi ve çalışmaya başlaması gerekir. Bu demokratik olur, anayasal olur, iç tüzüğe uygun olur ve o noktada da CHP yerini alır ve tavrını orada ortaya koyar.” cevabını verdi.

Başka bir gazetecinin, “AKP seçim kararı alınması için Anayasa Komisyonu'nu kurmadan genel kurula getirirse ve oradan bir seçim kararı çıkarsa ondan sonra yapabileceğiniz hukuken ne var?” sorusuna Özel şu cevabı verdi: “Böyle bir şey yapmaya çalışacaklarını düşünmüyoruz. Ama öyle bir işin yapılması açık bir şekilde iç tüzük ihlali olduğu için bunun adı eylemli iç tüzük ihlalidir, görev Anayasa Mahkemesi'nin olur. Ancak böyle bir şeyi, iç tüzüğün bu kadar açık yazdığı bir halde Anayasa Komisyonu kurmadan, bu kadar net ifadeler varken böyle bir zorlama, demokrasiyi zorlamanın da ötesinde kuralları hiçe sayma olur ki o zaman ne Meclis' ne kurumlara ne kuruluşlara ne milletvekillerine ihtiyaç vardır. O zaman işte bir otoriter devlet anlayışı ile bir diktatörün söylediği her şeyi hayata geçirmeye çalışan bir zorbalıktan bahsedilmeye başlanır. Bunun Türkiye’ye bir katkı sağlamayacağı açıktır.”

Anayasa Komisyonu kurulması halinde CHP’nin üye verip vermeyeceğinin sorulması üzerine Özel, “Tabi. CHP, iç tüzüğe karşı kurulması zorunlu bir komisyona üye vermekten kesinlikle kaçınmaz.” dedi.

"ADALET VE KALKINMA PARTİSİ, CUMHURBAŞKANI'NIN İRADESİNİN ESİRİ BİR ŞEKİLDE ÜLKEYİ ERKEN SEÇİME GÖTÜRMEYE ÇALIŞMAKTADIR"

“Komisyondan seçim kararı çıkmaması mümkün olabilir mi?” sorusuna ise Özel, “CHP’nin temel yaklaşımı eğer bir hükümet kurulmuyorsa ve erken seçime gidilmesi gerekiyorsa o erken seçim konusunda erken seçimden kaçan taraf CHP olmaz. Bu çok net. Yapılan kamuoyu araştırmasına bakarsak, CHP’nin geçmişten getirdiği demokrasi kültürüne de bakarsak, kendi tarihinde biriktirdiklerine de bakarsak hiçbir zaman seçimden kaçan bir parti olmamıştır, aksine bu konuda da son derece uygun konjonktür vardır. Ancak bir seçime gidilirken onun Anayasa'ya, iç tüzüğe ve demokratik teamüllere uygun bir şekilde yapılması hepimizin savunması gerekenülke demokrasisi için savunması gereken bir durumdur.” karşılığını verdi.

“Başbakan Ahmet Davutoğlu açıklamasında 18 vekil vurgusu yaptı. Size göre Türkiye bir erken seçime giderse AKP 18 vekili alabilecek midir?” sorusuna Özel şu cevabı verdi: “Kısa süreli, özel gündemli, seçim odaklı denilen hükümet bir gözü ankette, aklı seçimde ve işine gelen düzenlemeleri yaparak mesafe almaya çalışan bir hükümet olacaksa biz bu işin içinde yokuz dedik. Dün de zaten ortaya böyle bir teklif geldi. CHP Genel Başkanı da, tüm yetkili kurullarının tam yetki ile görevlendirdiği genel başkan da böyle bir hükümetin içinde bulunmanın doğru olmayacağını; bir çözüm, icraat, yüksek profilli ve 4 yıllık ufku olan bir hükümetin kurulması gerektiğini söyledi. Onun için oturduk konuştuk. Bugün gelinen noktada eğer seçimler yenilenecek olursa Türkiye’de ve dünyada demokrasi tarihi geçmişi sürekli ülkelerde seçmenle inatlaşanların ve ülkeyi erken seçime götürenlerin bedel ödediği örnekleriyle doludur. Bugün Türkiye’de bir hükümeti ve özellikle Meclis'in çalışmasını istemeyen en belirgin irade Cumhurbaşkanı iradesidir. Bugün ki açıklamalarından da belli. Adalet ve Kalkınma Partisi bu iradenin esiri bir şekilde ülkeyi erken seçime götürmeye çalışmaktadır. Bugüne kadar demokrasi tarihinde erken seçime götüren tarafların hep bedel ödediği, bunun faturasını ödediği bir süreçte, biz bunun faturasının da Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından ödeneceğini değerlendiriyoruz. Bugün 18 eksiğimiz var diyenler yarın bu eksik sayılarının çok daha arttığını seçimden sonra göreceklerdir.”