CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, hükümetin çıkarmak istediği İç Güvenlik Kanunu ile atanmış, devletten maaş alan ve AKP il başkanı gibi davranan valilerin, yargının yetkileriyle donatılacağını söyledi.

AKP’nin iktidara yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadele için geldiğini hatırlatan Özel, yoksulluğun ne durumda olduğunun ortada olduğunu söyledi. Dış borcun 100 milyar dolardan 400 milyar dolara çıktığını belirten Özel, vatandaşın kredi kartı borcunun da 4 milyardan liradan 79 milyar liraya çıktığını ifade etti. Yoksullukla mücadele bir yana, Türkiye’nin inanılmaz yoksullaşan bir ülke haline geldiğini dile getiren Özel, “Yolsuzluk dediğimizde de 17-25 Aralık yolsuzlukla mücadele sürecinde dört bakanın aklanması, AKP’nin son 10 yılda bütün dünyanın yolsuzluk karnesi en kötü hükümet olduğunu, bütün dünya ülkeleri arasında gösteriyor. Türkiye’ye yabancı yatırımcı gelirken risk faktörleri arasında Türkiye’de rüşvet alındığı ve adam kayırmacılığının olduğunu gösteriyor. Türkiye’ye yatırım için gelirken bunu Türkiye’nin kötü yanları olarak gösteriyor.” dedi.

Üçüncü başlığın ise yasaklarla mücadele olduğunu belirten Milletvekili Özel, “Her geçen gün biraz daha yasakçı, biraz daha baskıcı, biraz daha vatandaşı zapturapt altına almaya çalışan, kişisel hak ve özgürlükleri sınırlayan ve her şeyi bir tehdit algısına dönüştüren bir iktidarla karşı karşıyayız. Bir dönem simge siyasetine yaslanmışlardı, şimdi korku siyasetiyle sürekli birilerinin kendilerine darbe yaptığını düşünüyorlar, bir darbe algısı var. Bu sürecin sonunda daha sonradan kendilerinin kumpas olarak söyledikleri Ergenekon, Balyoz davalarını koydular ve bize, ‘Asker darbe yapacaktı.’ dediler. Daha sonra ikinci süreçte, ‘Bize Gezi'ciler darbe yapacaktı.’ dediler. Şimdi gelinen noktada, ‘Paralelciler darbe yapacaktı.’ diyorlar ama her konuda karşısında kendilerine muhalefet eden, eleştiren herkesi kendileri için bir tehdit algısı olarak görüyorlar. Geçtiğimiz süreçlerde bir barış süreci adı altında yaptıkları görüşmeler bir tarafa, Güneydoğu’da yapılan birtakım eylemlere karşı da o günlerin bir darbe girişimi olduğunu ifade ettiler. Devlet otoritesinin ortadan kalktığını, kamu düzeninin sağlanmasının yeni düzenlemelere bağlı olduğunu söylediler ve bir şeyleri bahane ederek yeni bir İç Güvenlik Kanunu tasarı getirdiler.” diye konuştu.

Özel, İç Güvenlik Kanunu tasarısının kişisel hak ve özgürlükleri sınırlayan, önleyici gözaltı denilen, yani birisinin suç işlemeden suç işleyeceğine kani olup ona engel olmak için gözaltı hakkı veren bir tasarı olduğunu söyledi. Özel, bu tasarının kaymakamları ve valileri cumhuriyet savcılarının yetkileriyle donatan, ‘Ben gözünden suçluyu tanırım’ mantığıyla karşıdan bakıp suçluyu veya suç işleme namzetini tanıyıp onu önleyeceğini söyleyen ve Ortaçağ'da dahi yapılmayan uygulamaları Türkiye’ye getirmeye çalıştıklarını kaydetti. Gelinen noktada zaten meselenin Türkiye’de kaymakamların AKP’nin ilçe başkanı, valilerin de il başkanı gibi davranması olduğunu savunan CHP Milletvekili Özel, “Şimdi bu parti, devletin atanmış maaşlı il başkanlarına cumhuriyet savcısı, yani yargıya ilişkin yetkiler tanımlıyorlar. Bu atanmış, devletten maaş alan ve AKP il başkanı gibi davranan valiler, şimdi yargı ile ilgili yetkilerle donatılacak, gözaltı yetkisi olacak.” dedi.

‘KENAN EVREN’İN 12 EYLÜL’DE YAPMADIKLARINI, AKP 2015 TÜRKİYE’SİNDE YAPIYOR’

Kamu görevinin böyle bir şey olmadığını söyleyen Özgür Özel, “Elinize verilen kolluk gücünü bu konularda kullanamazsınız. Polisin görevi, yapılacak demokratik eylemlerin, eylemleri yapacak kişiler açısından da güvenliği sağlanarak en geniş özgürlük ortamında, başkalarının özgürlüklerine zarar vermeden yapılmasını temindir. Modern dünya, özgürlükleri böyle tanımlar. Siz yapılmamış eylemi engellemeye çalışırsanız, bu geçmişte AKP’nin yazılmamış kitabı toplatması, oynanmamış bir eseri yasaklaması gibidir. GATA’da Kenan Evren Paşa yatıyor, yattığı yerden, sırtına yastık koymuşlar, televizyonda bu haberleri gülümseyerek izliyor ve, ‘Aferin bizim çocuklara, beni bile aştılar.’ diyor. Boynuz kulağı geçmiştir. AKP, Kenan Paşa’yı geçmiştir. Kenan Paşa’nın 12 Eylül’de yapmadığı işleri AKP, 2014 ve 2015 yılı Türkiye’sinde yapmaktadır. Demokrasi karnesi açısından fevkalade zayıf bir nottur. Türkiye’yi demokrasi, insan hakları, temel hak özgürlükler liginde küme düşürmek üzeredir. Hattâ şunu söyleyeyim, bütün gelişmiş ülkeler Süper Lig’de oynuyor, biz bir alt ligde oynuyorduk ama şimdi amatör lige düşmek üzereyiz. Bundan utanç duyuyoruz. Bu baskı ve zulüm düzeninin ortadan kalkacağını düşünüyoruz.” şeklinde konuştu.