SP Balıkesir İl Başkanı Ömer Taşkın, üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın katledilmesinin ardından AB Bakanı Volkan Bozkır'ın yaptığı açıklamaya tepki gösterdi. Bozkır'ın açıklamasını felaket olarak değerlendiren Taşkın, "Acılı ailenin takdire şâyan açıklamalarına karşılık sayın bakanın, silaha sarılıp hesabı kendisinin göreceğini ilan etmesi şaşkınlık yaratmıştır, çünkü bu olayın 25 yaşındaki faili, AKP iktidara geldiğinde 12 yaşındaydı. Bu caniyi ve toplumdaki bütün canileri, sizin iktidarınızın yürüttüğü bozuk ve zalim düzen bu hale getirdi." dedi.

Türkiye'nin büyük bir acıyı konuştuğunu belirten SP İl Başkanı Taşkın, önceden olduğu gibi olayın yine yanlış yerden ele alınıp tartışıldığını söyledi. Bu durumun kendilerini üzdüğünü belirterek, "Öncelikle bu ve benzeri olaylara can ve insan penceresinden bakılması gerekirken kadın erkek penceresinden bakmak, eğer bir kasıt yoksa büyük bir gaflettir. Bu tartışma zeminini doğru kabul edecek olursak, 15 gün önce çocuğunu boğarak öldüren bir annenin sebep olduğu vahşeti nereye koyabiliriz? Bebeğini evde bırakıp tatile çıkan annenin davranışını nereye koyabiliriz? Öz anne babasını boğarak öldüren evlatları nereye koyabiliriz?" dedi. Olaya sadece sonuç penceresinden bakmanın yanlış olduğuna işaret eden Taşkın, şunları kaydetti: "Olaya sebepler penceresinden bakıp ona göre değerlendirmeler yaparak, çözümler üretilmelidir. Bir olayda gerçeği okumak, gerçeği görmek için doğru yere bakmak yeterli değildir, aynı zamanda doğru noktadan bakmak gerekir. Böyle olmadığı sürece olayı sadece konuşmuş oluruz ve bir müddet sonra unuturuz. Bundan önce binlercesinde olduğu gibi Özgecan cinayeti, ne yazık ki sıradan bir adli vakanın çok ötesinde, yıkıcı sonuçları bulunan toplumsal bir soruna işaret etmektedir. Sorulması gereken soru şu: Suçlu kim? Vahşice öldürülen ve yakılan kızımız mı? Vahşeti işleyen cani mi? Yoksa toplumu bu hale getiren, insan fıtratına aykırı özelliklerle donatılmış bu sistem mi? İşte asıl araştırılması, konuşulması gereken nokta burasıdır.
Bu milletin evlatlarını eğiten değil, öğüten Milli Eğitim müfredatında evlatlarımıza, insanlığın temelini teşkil eden sevgi, saygı, şefkat, merhamet, canın korunması, malın korunması, inancın korunması, aklın korunması, neslin korunması öğretiliyor mu? Kısacası, kendine yapılmasından hoşlanmayacağı bir muameleyi başkasına yapmaması gerektiği, bu milletin evlatlarına öğretiliyor mu? Hayır. Bu yapılmadığı müddetçe ve bu milletin evlatlarının kalbine Allah korkusu yerleştirilmediği müddetçe yasal düzenlemelerin çare olmadığını ve olmayacağını üzülerek söylemek zorundayız. Kaldı ki AB'ye uyum adına yapılan düzenlemeler neticesinde idam kaldırılırken zina fiili suç olmaktan çıkarılmış ve serbest bırakılmıştır." Bu gidişatın tek sebebinin eğitimin yetersizliği olmadığını söyleyen Ömer Taşkın, yıkıcı medya yayınlarına da dikkat çekerek. "Medyadaki müstehcen yayınlar, televizyon dizileri ahlâkı ve fazileti yakıp yıkarken sebepleri dikkate almadan, sadece sonuçlara bakarak kınayanların samimi olduklarına inanmıyoruz. Bu riyakârlık." dedi.

Bakan Bozkır'ın açıklamasını tam bir felaket olarak nitelendiren Taşkın, "Özgecan kardeşimizin ailesinin, büyük acılarını kalbine gömerek, 'Canilerin devletimizce gereken cezaya çarptırılacaklarına inanıyoruz.' şeklindeki takdire şâyan açıklamalarına karşılık sayın bakanın, silaha sarılıp hesabı kendisinin göreceğini ilan etmesi şaşkınlık yaratmıştır. Sayın bakan, bu konudaki hassasiyetini göstermek istiyorsa ve gerçekten samimiyse yapması gereken örnek davranış, o cümleleri kullanmak yerine, 'Suçlu biziz.' diyerek istifa etmek olmalıydı. Neden? Çünkü bu olayın 25 yaşındaki faili, AKP iktidara geldiğinde 12 yaşındaydı. Bu caniyi ve toplumdaki bütün canileri, sizin iktidarınızın yürüttüğü bozuk ve zalim düzen bu hale getirdi. Sayın bakan, bu niyetle istifa edemeyecekse bile yaptığı bu gaf ve işlemiş olduğu şiddete teşvik suçu nedeniyle hemen istifa etmelidir." ifadelerini kullandı.