CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi muhtarların sorunlarını İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk tarafından cevaplandırılması istemiyle TBMM gündemine taşıdı.

Milletvekili Hakverdi “muhtarlara ‘muhbirlik’ yakıştırması yapılmaktadır” ifadesine vurgu yaptığı önergede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın belli aralıklarla Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda muhtarlarla toplantı düzenlediğini ve son olarak sekizinci kez bir araya geldiğine işaret ederek, “Son toplantıda Erdoğan, ‘Benim muhtarım hangi evde kim var? Gelecek gayet uygun ve sakin bir şekilde kaymakamına, emniyet müdürüne bildirecek’ demesi ile bütün dikkatler muhtarlara çevrilmiştir. Onlarca sorunları bulunan muhtarlar, bu çıkış ile zor duruma düşmüştür. Çünkü muhtarlara ‘muhbirlik’ yakıştırması yapılmaktadır.” dedi.

Yerel seçimle iş başına gelen muhtarlara, 1944’te çıkarılan 4541 Sayılı Muhtar ve İhtiyar Heyeti Kanunu’na göre birçok görev verilmesine rağmen, bu görevleri gerçekleştirmek adına hiçbir yetki verilmediğine işaret eden Hakverdi, şöyle devam etti: “Kısacası tüzel kişiliği olmayan muhtarlar, yetkisiz yetkili kişiler konumundadır. Muhtarlar, devlet tarafından hak ettikleri değeri görmedikleri gibi sosyal ve ekonomik haklar bakımından da mağduriyet yaşamaktadır. Muhtarlar seçildikten sonra kendi imkanları ile makamlarını oluşturmanın yanı sıra gereksinimi olan araç ve gereçleri yine kendi imkanları ile sağlamaktadırlar. Ayrıca muhtarlık binalarının elektrik, su, doğalgaz, internet gibi her türlü giderleri de muhtarlar tarafından karşılanmaktadır. Asgari ücretin dahi altında ücretle çalışan muhtarlarımız, SGK primlerini de kendileri ödemektedirler. Yani ‘kaçak işçi’ statüsündedirler. Ayrıca yanlarında çalıştırdıkları personellerin giderleri de kendilerine aittir."

CHP'li Hakverdi, muhtarları Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda ağırlamak yerine sorunlarının çözümlerine ilişkin taleplerini dikkate almak ve bu sorunlarına bir an önce çözüm bulmak adına çalışmalar yapılmalısını isteyerek, bu çerçevede İçişleri Bakanı Öztürk’e şu soruları yöneltti: “Recep Tayyip Erdoğan ‘Kaçak Sarayı’nda emir ve talimat vermek amacıyla muhtarlarımızı sürekli olarak toplamaktadır. Siz de muhtarlarımızın dertlerini dinlemek ve sorunlarını çözmek amacıyla bir toplantı yapmayı düşünüyor musunuz?

Muhtarlara, il genel ve belediye meclislerinde temsil yetkisi verilmesi yönünde bir çalışma düşünülmekte midir?

Muhtarlık bürolarının giderlerinin (elektrik, su, doğalgaz ve ısınma) ve demirbaş malzemelerinin devlet tarafından karşılanması hususunda bir çalışma düşünülmekte midir?

Muhtar ödeneklerinin artırılması için bir çalışma yapılacak mıdır?

Muhtarların SGK giderlerini neden devlet karşılamamaktadır? SGK primlerinin devlet tarafından karşılanması hususunda bir çalışma yapılacak mıdır? Devletin muhtarları ‘kaçak işçi’ statüsünde çalıştırması sosyal devlet ilkesi bakımından uygun mudur?

Prim borcu olan muhtarlarımızın bir defaya mahsus borçlarının silinmesi için düzenleme yapılması düşünülmekte midir?

Muhtarların şehir içi ve şehirlerarası ulaşım giderleri ile ilgili bir çalışma düşünülmekte midir?

Yargılanırken 657 sayılı Devlet Memurları Yasası kapsamında değerlendirilen muhtarlar iş özlük haklarına gelince neden 657 sayılı Yasa'ya tabi tutulmamaktadırlar?

Net Asgari ücret Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 1000,54 TL olarak belirlenmiş ve bu ücretin altında işçi çalıştırmak yasak iken muhtarlarımızın aylık net maaşı/ödeneği 901,68 TL olarak belirlenmiştir. Asgari ücretin altında maaş/ödenek alan muhtarlarımızla ilgili bu yasak göz ardı mı edilmektedir?”