HDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani, 7 Haziran Milletvekili seçimleri için Doğu ve Güneydoğu’daki 18 şehre 20 bin özel görevli polis gönderilecek olmasını Meclis gündemine taşıdı.

İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na soru önergesi veren Zozani, 7 Haziran 2015 Milletvekili Genel Seçimleri yaklaştıkça, siyasal iktidarın seçime dönük kendi iktidarını korumak ve seçimin kaderini kendi lehine değiştirmek adına yaptığı girişimlerin artmakta olduğunun görüldüğünü ifade etti. Basına yansıyan haberlere göre; Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen bir genelgeyle Kürtlerin yoğunluklu yaşadığı Doğu ve Güneydoğu Bölgesi’ndeki iller ile Akdeniz Bölgesi’nden de Mersin ve Adana olmak üzere 18 kente, toplamda 20 bin civarında polisin, 15 Mart’tan seçimlerin olduğu 7 Haziran’a kadar üç ay süreyle özel görevlendirmeyle gönderileceğinin iddia edildiğini dile getiren Zozani, "Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Zeki Çatalkaya imzasıyla Kürt coğrafyasındaki 18 ilin Emniyet Müdürlüğü’ne gönderilen genelgede; 7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak olan 25. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri’nde alınacak güvenlik tedbirlerinin etkin ve verimli yürütülmesi amacıyla ilgili genelge doğrultusunda geçmiş yıllardan farklı olarak 3 ay öncesinden geçici görevlendirme yapılacaktır… Görevlendirilecek takviye kuvvetlerin en geç 15 Mart 2015 tarihinde görev mahallinde olacak şekilde seçim sonrasına kadar yaklaşık 3 ay süreyle görevlendirilecektir… şeklinde ifadelerin yer aldığı kamuoyuna yansımıştır. Bu gerekçeyle; Diyarbakır’a 1500, Cizre’ye 500, Hakkâri’ye 600 olmak üzere; Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Hakkâri, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Ağrı, Erzurum, Iğdır, Bingöl, Bitlis, Muş, Tunceli, Van’a ve yine Kürtlerin yoğunluklu yaşadığı Akdeniz Bölgesi’nden Mersin ve Adana’ya toplamda 20 bin civarında özel görevli polis gönderileceği belirtilmiştir. Eğer söz konusu genelgedeki iller bu şekildeyse, bu görevlendirmelerin; Kürtlere dönük ve özellikle partimiz HDP’nin çok etkili olduğu illerde seçim sürecini kolluk gücüyle baskı altına almasına dönük bir hazırlığa işaret etmektedir. Bu noktada genelgenin esası; kamu düzeni ve iç güvenlik gerekçe gösterilerek, doğrudan Kürt seçmene ve partimize dönük bir baskı ve tehdit içeren nitelikte olup, AKP’nin başarısı için seçimleri polis gücüyle manipüle etme gayesi taşımaktadır." dedi.

Bu bağlamda Zozani şu soruları yöneltti:

- Emniyet Genel Müdürlüğü’nün Kürtlerin yoğunluklu yaşadığı coğrafyadaki 18 ile böyle bir genelge göndermiş midir?

- Göndermişse, 20 bin özel görevli polisin söz konusu illere gönderilme gerekçesi nedir? Adı geçen illerin her birinde ayrı ayrı kaç polis görev yapmaktadır? Söz konusu illerde polis veya bir bütün halinde kolluk gücü açığı var mıdır?

- Kürtlerin yaşadığı coğrafyaya has bir genelge gönderilmesinin nedeni, seçim sürecinde bölgede kolluk gücü eliyle bir baskı oluşturmak ve seçimleri siyasal iktidar lehine manipüle etme gayreti midir?

- Genelgeye göre görevlendirilecek polislerin en geç 15 Mart 2015 tarihinde görev mahallinde olacağı belirtildiği göz önünde bulundurulduğunda, söz konusu illere takviye polisler gönderilmiş midir? Gönderilmiş ise bunun il bazında sayısal değeri nedir?

- Genelgede yer aldığı iddia edilen ‘geçmiş yıllardan farklı olarak’ ifadesi ne anlama gelmektedir? Bu seçimdeki görevlendirmenin, geçmişteki seçimlerdeki uygulamalardan veya görevlendirmelerden farkı nedir, ne olacaktır?

- Seçim bölgem olan Hakkâri’ye iddia edildiği gibi 600 polis gönderileceği doğru mudur? Hakkâri’de mevcut durumda görev yapan polis sayısı kaçtır?

- Hâlihazırda söz konusu illerde ve Hakkâri’de görev yapan kişi başına düşen polis sayısı ülke ortalamasından ve AB standartlarının üzerinde değil midir? Eğer üzerindeyse, neden takviye polis gönderilme ihtiyacı doğmaktadır?

- Geçici gönderilecek polislerin; maaş dışındaki güvenlik, beslenme, temizlik, konaklama ve barınma dâhil bütün ihtiyaçlarının gittikleri illerin valilikleri tarafından karşılanacağı bilgisi doğru mudur?

- 20 bin civarındaki polisin sözü geçen bütün masraflarının Valilikler tarafından karşılanacağı düşünüldüğünde, bu 3 aylık bütün masrafların kamuya maliyeti nedir? Bu maliyet, hangi bütçeden karşılanacaktır?

- Seçimlere dönük Bakanlık ve Hükümet olarak, polis gücüyle güvenlik odaklı yaklaşımların, özellikle demokratik çözüm ve barış sürecinin ruhuna uygun düşmeyeceğini ve kolluk eliyle yaratılan baskının provokatif bir sürece evrilme ihtimali olduğunu düşünmüyor musunuz?