HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, seçim çalışmaları kapsamında geldiği Bitlis’te halka seslendi.

Eski Bitlis Sanayisi mevkiinde düzenlenen mitingte konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, konuşmasında sık sık AKP’ye yüklendi. İşte Demirtaş’ın Bitlis’teki önemli konuşmalarından satırbaşları:

BİZİM ORTAK AKLIMIZ MİLLETTİR

"Diyorlar ya HDP’yi bir üst akıl bizi yönetiyormuş. Amerika’dan İsrail’den bilmem nerelerden üst akıl bizi yönetiyormuş. Bak onlara buradan sesleniyorum. Zannediyorlar ki sizde bizde bu akıl yok, bir tek kendilerini akıllı zannediyorlar. Bizi ortak akıl yönetiyor, ortak vicdan yönetiyor. Kim yönetiyor bizi görmek istiyorsanız bak bunlar yönetiyor. Siz karar veriyorsunuz siz. Siz karar veriyorsunuz bizler yapıyoruz. Asıl olan sizsiniz, vekil olan biziz. Asıl akıllı olan sizsiniz, biz sizin aklınıza güveniyoruz. Ve Sizler ortak akılla, ortak vicdanla bir karar verdiniz. Bütün Türkiye'de barış itiyoruz, kardeşlik istiyoruz, bir arada ve özgürce yaşamak istiyoruz dediniz. Halk olarak bu kararı verdiniz, biz onun gereğini yapıyoruz. İşte Türkiye’nin her tarafından çıkan bu ortak akılla Türkiye’yi yönetmeye hazırlanıyoruz. HDP'nin kadrolarıyla Ankara'da yönetime, iktidara doğru yürüyoruz inşallah. Bunu tek bir kimlikle mezheple yapmıyoruz. Irkçılık, milliyetçilik, mezhepçilik yaparak iktidara yürümüyoruz. Bütün Türkiye’yi kucaklayarak, herkse gönül diliyle kucaklaşarak helalleşerek Ankara’da iktidara yürüyoruz.


BUNLAR HZ. MUHAMMED'İN DEĞİL, YEZİD'İN YOLUNDAN GİDİYORLAR

Şimdi Biz HDP olarak bütün Türkiye’de ki inançları insanlık değerlerinde buluşturmak için uğraşıyoruz. Kendine İslam partisiyiz diyenler kendi meydanlarda bizim inançlarımızı yuhalatıyorlar. Bunu yapıyorlar yav. Bize Zerdüş diyip hakaret ediyorlar, bize kafir deyip hakaret ediyorlar, dinsiz deyip hakaret ediyorlar. Yapmıyorlar mı? Yapıyorlar. Her gün meydanlarda inançlarımızı yuhalatarak oy toplamaya çalışıyorlar. Ben zaten defalarca bunların kimin yolundan gittiğini anlatmaya çalıştım. Bunlar Hz. Muhammed'in, bunlar Ebu Zehrin yolundan gitmiyorlar. Bunlar Emevi soyundanlar, Yezid'in yolundan gidiyorlar. Hırsızın, talancının, lüksün ve israfın yolundan gidiyorlar. Bu yüzden Bitlis, Bitlis kararını verirken vicdanına danışarak karar vermeli. Bana diyorlar ya batıda başka doğuda başka konuşuyorlar. Bak burada seydaların şehrinde, beş minarelerin şehrinde tekrarlıyorum; Bizim nazarımızda, bir müslüman ile bir hıristiyanın, bir Sünni ile bir Alevi’nin asla farkı yoktur. O da insandır, o da insandır. Biz hepsinin hakkını, hukukunu savunacağız. Hepsine sahip çıkmak bizim insanlık borcumuz, görevimizdir. Biz kime karşıyız biliyormusunuz. Biz zalime karşıyız, hırsıza karşıyız, eli kanlıya, katile karşıyız, onlara karşıyız. Yoksa insanların diniyle, inancıyla, imanıyla niye alay edelim, hakaret edelim, niye tehdit edelim. Biz Bitlis’te de bunu söyleyecez, Ankara’da da Edirne’de de. Çünkü bizim kardeşliğe, barışa ihtiyacımız var. Bir arada yaşamaya ihtiyacımız var. Bizim artık savaşlara, bizim gerilime, bizim kana, gözyaşına artık son dememiz lazım. Bununda yolu herkesin eşitliğinden geçer.

'AKP’Lİ DEĞİLSEN MÜSLÜMAN DEĞİLSİN' DİYORLAR

Bunların yeni icat ettiği bir şey var. 'AKP’li değilsen Müslüman değilsin' diyorlar. Bunu söylüyorlar. Maalesef kendi kafalarından İslamın şartı olarak bir şey daha uydurdular AKP’li olmalısın, Müslüman olman için. AKP’ye oy vermiyorsan kafirsin. AKP’ye biat etmiyorsan din düşmanısın. Böylesine ucuz bir politika olur mu?

İNANANLARIN VİCDANINI VE TEMİZ YÜREĞİNİ SÖMÜRMEYE ÇALIŞIYOR

Meydanlarda gece gündüz ağlaya ağlaya duruyor ikisi. Bu komedi dans ikilisi meydanlarda ağlaya ağlaya dolaşıyorlar. Bak az kaldı. Şimdi kaybedeceklerini anladıkça dini, inancı nasıl sömürebilirim diye elinden geleni yapıyorlar. Az kaldı göreceksiniz belki mitinge, sahneye seccade serip, namaz kılacak. Bakın görün namaz kılıyorum bana oy verin diyecek. O noktaya geldi. Çünkü; biliyorki Müslüman vicdanlıdır, inanan imanlı olan vicdanlıdır. Mazlumdan ezilenden yanadır. O nedenle inananların vicdanını sömürmeye çalışıyor. İnananların o temiz yüreğini sömürmeye çalışıyor.


BAKARA, MAKARA DİYEN BAKAN'I SARAY'A DANIŞMAN YAPTILAR

Şimdi hatırlar mısınız bilmem. Bunun yanında bir tane Avrupa Birliği Bakanı vardı. Hani telefonda Kuran’ın ayetleriyle dalga geçmiş, 'bakara makara' demişti. Hatırlayanınız var mı? Hatırlıyorsunuz değil mi? Allah korusun bizden birisi bunları söylemiş olsaydı şu anda bizi darağacına çekecektirler. Peki ne yaptılar bu Bakan'ı Kuran ayetleriyle 'bakara makara' diye dalga geçen Bakan'ı ne yaptı biliyor musunuz? Saray'da danışman yaptı onu şimdi. Saray'ın danışmanı oldu. E tabiî ki öyle Cumhurbaşkanı'na öyle danışman. Öyle başa, öyle tarak. Elbette ki İslamı, dini en çirkin şekilde kullananları da kendine danışman yapacak ki ekip tamamlanmış olsun. Hırsızı rüşvetçiyi yanına alacak ki ekip tamamlanmış olsun.


GELİN TELEVİZYONDA TARTIŞALIM, HODRİ MEYDAN

O gün benim saz çalmamla, benim türkü söylememle alay ediyor, hakaret ediyor kendince. Bak defalarca çağrı yaptım. Bitlis’ten tekrarlayayım. Ben çaldığımı söylüyorum. Sen çaldığını söyleyebiliyor musun, söyleyemiyor musun? Ben çaldığımız söylemekten utanmıyorum, sen de çaldıklarını söylemekten utanmıyorsan sen de söyle. Bak bunlara yüreği yetmez.

DAĞLARDAN KURŞUN SESİ DEĞİL, KUŞ SESİ GELİNCEYE KADAR DEVAM

Bizim birinci işimiz, ilk görevimiz bu ülkede her şeye rağmen barışı sağlamak olacak. Göreceksiniz başaracağız. Yıllardır uğraşıyoruz. Bunu kesinlikle hayata geçireceğiz. Dağlardan kurşun sesi değil, kuş sesi gelinceye kadar, dağlardan gençlerimizin cenazesi değil, analarına kavuşacağı gün gelene kadar uğraşacağız ve inşallah başaracağız. İl işimiz barıştır. Burada barış, ortadoğu’da barış olacak. Suriye’de, Irak’ta, Filistin’de, Mısır’da, Yemen'e kadar her yerde barışı sağlayacağız. Buradaki halkın ezilenlerin, mazlumların yanında olacağız.


MURSİ’NİN İDAMINI DURDURMAK İÇİN BİRLİKTE KAHİRE'YE GİDELİM

Bakın gece gündüz Mısır, Rabia deyip meydanları dolaşıyor. Mursi’nin neden idama mahkum edildiğini biliyor musunuz? Bunlar Mursi’ye gaz verdiler gaz. 'Yürü, biz arkandayız' dediler. Ama öyle bir yere getirdiler ki darbeyle karşı karşıya kaldı. Arkasında kalmadılar. Şimdi Mısır’da Mursi idam edilmek üzere yine arkasında durmuyorlar. Mursi'yi gaza getirip Türkiye arkandadır yürü diyen bunlar ama bu gün sahip çıkmayan yine bunlar. Mursi'nin arkasında durmayan yine bunlar. Ben Cumhurbaşkanı'na buradan sesleniyorum: Gel ülkenin Cumhurbaşkanı'sın gece gündüz bize hakaret ediyorsun. Gece gündüz bize tehditler yağdırıyorsun. Yinede açık çağrı yapıyorum. Gel birlikte bir heyet oluşturalım. Ben de o heyetin içine gireceğim, sen de heyete Cumhurbaşkanı olarak başkanlık yap. Birlikte Mısır’a Kahire’ye gidelim. Mursi’nin idamını durdurana kadar da ordan çıkmayalım. Beraber orda idamı durduralım. Hadi bakalım. Biz hazırız. Gel birlikte Gazze’ye gidelim. Gazze’deki ablukayı kaldırmayana kadar çıkmayalım. Biz buna hazırız. Sen samimiysen buyurun beraber yollara düşelim. Buyurun meydanlarda Rabia deyip insanları kandıracağına gel yollara düşelim Mısır’da da Filistinde de direnişin öncüsü olalım. Haydi bakalım. Varsan birlikte gidelim. Yapamazlar değerli kardeşlerim yapamazlar. Bunlar asla hiçbir konuda samimi olmadılar, samimi davranmadılar. Hep yalanlar üzerine, iftira üzerine, çirkin kampanyalar yaparak bizi durdurmaya, engellemeye çalıştılar. Ama çok şükür halk vicdanlıdır. Vicdan berraksa gerçekleri ve hakikatleri görüyor. İşte Bitlis Meydanı bunun tanığıdır.

BİZ OYLARA SAHİP ÇIKACAK DİSİPLİNİ YAKALADIK

Bu seçim kritiktir. Yalanların dolanların üzerine kurulmuş İslami değerlere zarar vermiş iktidarı durdurmamız lazım. HDP kadrolarıyla özüyle sözüyle halkın içinden çıkmıştır. Parlamentoya hep birlikte gidelim ki özümüzde sözümüzde bir olsun. Her yerde umut ve heyecan büyümüş durumda. Biz haksızlık yapmadık. İnatla kararlılıkla çalışmaya devam ediyoruz. Alnımızın teriyle bugüne kadar geldik. Biraz daha sabırla çalışmaya devam etmemiz lazım. Tek bir oyumuzun bile boşa gitmemesi lazım. Bitlis bugün çok önemli bir ittifak gerçekleştirdi. Bitlis eskisinden daha güçlüdür. 3 vekille oraya gideceğiz, 3 vekille. Sandıklara da sahip çıkmamız lazım. Sandıklardan oy çalınmasını engellememiz lazım. Oy çalmayı düşünenler girişimde bile bulunmasın. Hırsızı sandık başında yakalayacak ekibi tamamladık. Biz oylara sahip çıkacak disiplini yakaladık.

ÜNİVERSİTE SINAVINI KALDIRACAĞIZ

Yurt dışında yaşayan bir çok Bitlisli kardeşim var. 7 Haziran akşamına kadar bütün sınır kapılarında oy kullanmaya devam edebilirler. Tembellik yapmayın mutlaka sınır kapılarında oylarınızı kullanın diye rica ediyorum. Parlamento'da yapacak çok işimiz var. Memleketimizde yoksul işsiz aç bırakmayacağız. Çünkü yoksulluğun ne olduğunu biliyoruz. Üniversite sınavlarını kaldıracağız. Puanlarınıza göre üniversiteye gidebileceksiniz. Üniversite sizin hakkınızdır hakkınız ne sınavı. Sınavı kaldıracağız. Zorunlu askerliği kaldıracağız. İsteyen askerliğini yapar isteyen vicdani ret yapar. Çiftçi kardeşlerim sizin derdinizi en iyi bilenler bizleriz. Dünyanın en güzel ballarını üretiyorsunuz. Ellerinizde kalıyor. Dünyanın her yerine balınızı satmak devletin görevidir. Devlet size yük olmayacak devlet size köle olacak köle. HDP öyle bir parti olduğu için bunların hepsini başaracağız. Sizler destek verdiğiniz sürece biz de dik durmaya doğru durmaya devam edeceğiz. Allah hepinizden binlerce defa razı olsun. Bu mübarek günde Allah dualarınız kabul etsin."