Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, dün TBMM’de gerçekleştirilen Meclis Başkanlığı seçimlerini “Dördüncü turda iki kişi yarıştı. Birisi Cumhurbaşkanının adayıydı, biri Davutoğlu’nun adayıydı. Neticede Cumhurbaşkanı’nın adayı kaybetti, Davutoğlu’nun adayı kazandı.” diye yorumladı. CHP’ye destek vermediği için MHP’ye yönelik eleştirilere ise “Bir köklü siyasi partinin manevralarını hesaplayabilmesi ve düşünebilmesi lazımdı. O manevrayı yapabilecek zamanı vardı, bunu öngöremediler. Kabahati kendilerinde arasınlar.” diye değerlendirdi.

Meclis’te gazetecilere açıklamalarda bulunan Semih Yalçın, Meclis Başkanlığı seçimlerinde son turda CHP’li aday Deniz Baykal’ı desteklemediğinden AKP’nin desteklediği İsmet Yılmaz’ın seçilmesine destek verdiği şeklindeki MHP’ye yönelik eleştirilere cevap verdi.

ASIL KOLTUK DEĞNEĞİ CHP’DİR

Semih Yalçın, “MHP, ne CHP’ye, ne de HDP’ye Meclis Başkanlığı konusunda bir söz vermediğine göre, ana muhalefet partisi durup da nasıl bir siyasi manevra yapması gerektiğini neden öngörmedi? Biz Ekmeleddin beyi çıkarırken, AKP’li milletvekillerine CHP’li milletvekillerine de hitap edeceği düşüncesiyle çıkardık. Kaldı ki hatırlatırım size Ekmel bey Cumhurbaşkanlığında CHP’nin bize teklif ettiği bir adaydı. Prezantabl bir adayı destekleyip de onu Meclis Başkanı yapma yerine sadece ve sadece kendi istediklerini yapmadık diyerek MHP’ye yüklenmeleri fevkalade yanlıştır. Asıl koltuk değneği 7 Haziran’dan itibaren CHP’dir, Sayın Kılıçdaroğlu’dur. Çünkü koalisyon ortağı olacağım şekliyle büyün kırmızı çizgilerinden vazgeçmiştir.” dedi.

Yalçın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ise “Herhangi bir rövanşist bir zihniyet içerisinde olmayacağız diyerek aşırı koalisyon isteklerini çok net bir şekilde ortaya koymuştur.” diye eleştirdi.

BAYKAL, CUMHURBAŞKANININ ADAYIYDI

MHP’li Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi dün MHP’nin bu tavrı, İsmet Yılmaz’a direkt destek vermemiş olmasına rağmen dolaylı bir destek verildiğini gördüğünde siyasi bir kıskançlığa işi dönüştürerek muhtemel bir AKP-MHP koalisyonunu var zannederek, sizin ifade ettiğiniz akla hayale gelmeyecek saldırılarda bulunmaktadırlar. Biz baştan ne dediysek onu yaptık. Biz Deniz Baykal’a sizi destekleyeceğiz diye söz de vermedik. Daha da ötesi sayın Deniz Baykal’ın Cumhurbaşkanı ile olan muhabbetinin doğru olmadığını, temayüllerde olmadığını da izah ettik. Hal böyleyken MHP kendi politik tavrını ortaya koyduğunda neden suçlanıyor, bunu anlamak imkansız. Ama netice olarak şunu söylemek lazım. Dördüncü turda iki kişi yarıştı. Birisi Cumhurbaşkanının adayıydı, biri Davutoğlu’nun adayıydı. Neticede Cumhurbaşkanı’nın adayı kaybetti, Davutoğlu’nun adayı kazandı. Bunu böyle görmesi gerekir Sayın Kılıçdaroğlu’nun.”

AKP İLE PAZARLIĞIMIZ YOK

Yalçın, son olarak Meclis Başkanlığı’nın koalisyon çalışmalarının bir parçası olduğu iddialarına ise şu cevabı verdi: “Bu seçim bu tespit şu an itibariyle MHP’nin AKP ile arka planda bir koalisyon ortaklığına girmesinin sonucu değildir. Bunun böyle görülmemesi lazım. Bugün itibariyle de söylüyoruz, açık ve net. Böyle bir görüşme yok. Örtülü açık gizli saklı. Herhangi bir kontakt yok. Bunun böyle algılanmaması lazım. Sayın Kılıçdaroğlu telaşa düşmesine hiç gerek yok. Arzu ediyorlarsa yine turlar başladığında bir AKP-CHP koalisyonunu kurarlar. Dışarıdan veya içeriden HDP’yi alma suretiyle hükümetsiz bırakmazlar bu ülkeyi diye düşünüyoruz. Hiç korkmasın. Bizim AKP ile böyle bir pazarlığımız yok. Biz siyasi ilkelerimiz bunu emrettiği için bu şekilde davrandık. Hepsi bundan ibaret.”


KABAHATİ KENDİLERİNDE ARASINLAR

Meclis Başkanlığı’nın önemli bir makam olduğu için muhalefetin bir ittifak kurması gerektiği şeklindeki görüşler sorulan Yalçın, son olarak da “O halde bunun düşünen zihniyetin bir köklü siyasi partinin manevralarını hesaplayabilmesi ve düşünebilmesi lazımdı. O manevrayı yapabilecek zamanı vardı, bunu öngöremediler. Kabahati kendilerinde arasınlar.” dedi.