CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, 1 Kasım genel seçimi için aday listelerinin YSK’ya teslim edildiğini hatırlatarak, “Cumhuriyet Halk Partimiz de İzmir 2. bölgede 7 Haziran seçimlerinde 6. sıradan milletvekili seçilmiş bulunan şahsımı, bu seçimlerde 7. sıradan göstermiş durumdadır. Daha önce adaylığı YSK tarafından düşürülmüş bulunan bir arkadaşımız da önseçim sıralamasındaki yerine uygun olarak listede 6. sıradaki yerini almıştır. Cumhuriyet Halk Partimiz'in sadece İzmirimiz'de değil, ülkemizin tüm seçim çevrelerinde son derece birikimli, başarılı ve nitelikli adayları ile halkımızın huzuruna çıkmış olduğunu düşündüğümüzde, aslında kimin kaçıncı sıradan aday gösterilmiş olduğunun pek bir önemi de bulunmamaktadır.” dedi.

CHP Milletvekili Sındır, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti: “Önemli olan, 13 yıldır iktidarda bulunan, ülkemizi ekonomik ve sosyal anlamda karanlığa sürükleyen, parlamenter demokrasinin yerine başkanlık sistemi adı altında, tüm yetkilerin tek adamda toplandığı, merkezileştiği totaliter, diktatoryal bir anlayışı getirmeyi hedefleyen, inanç, düşünce, ifade, örgütlenme ve her türlü hak arama özgürlüklerini sınırlayan ve hattâ ortadan kaldırmaya çalışan, hukuk ve adaleti sadece kendinden olanlar için hak sayan, çağdaş demokrasilerin en temel göstergesi olan yasama, yürütme ve yargının kuvvetler ayrılığı ilkesini yok eden, terörden, çatışmadan, kaostan beslenen ve sayısız vatan evlatlarımızın, askerimizin, polisimizin ocaklarına ateş düşüren, yurttaşlarımızı etnik kimlikleri, mezhepleri ile ayrıştıran, kutuplaştıran, yoksulluğu ve açlığı yok etmek yerine yönetmeyi ilke edinen ve korku, baskı ve zulümle yönetme anlayışını alışkanlık haline getiren AKP hegemonyasına artık dur diyebilmektir. Bu bağlamda önemli olan, hangi ismin milletvekili olduğundan veya olacağından çok, aydınlık geleceğimizin teminatı Cumhuriyet Halk Partimiz'i iktidara taşıyacak, siyaseti ve demokrasiyi vesayetten kurtaracak yeter sayıda ve nitelikli kadroların Türkiye Büyük Millet Meclisimiz'e taşınabilmesidir. Bunun için hangi etnik kimliğe veya inanca sahip olursa olsun kendisini ilerici, demokrat, yurtsever ve aydın olarak ifade eden bütün yurttaşlarımızın, siyasetüstü birlik ve dayanışmasına gereksinim bulunmaktadır.”