Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) ekonomistlerinden Prof. Dr. Lale Karabıyık, hükümetin siyasi gerekçelerle şirketlere yaptığı baskınların ekonomiye büyük zarar verdiğini söyledi. Türkiye’nin yatırım endeksine göre 6 sıra gerilediğini dile getiren Karabıyık, vergi silahı sebebiyle hem yerle hem de yabancı yatırımcının yatırım yapmaktan korktuğunu vurguladı.

Türkiye’nin ekonomik durumunu ve geleceğe ilişkin endişelerini anlatan Karabıyık, 13 yıldır iktidarda olan AK Parti’nin ilk yıllarında var olan bir programı sürdürdüğünü ve belli bir büyüme oranı yakalandığını hatırlattı. 2002-2007 yılları arasında dünya ekonomisinin hızla büyüdüğünü ve Türkiye’nin de bundan payını aldığını kaydeden Karabıyık, bu süreçte bir taraftan da çok iyi bir yabancı girişi yaşandığının altını çizdi.

Sonraki dönemlerde hükümetin Merkez Bankası ve diğer kurumlara baskı kurması sonucu güven ortamının bozulduğunu ifade eden Prof. Dr. Lale Karabıyık, Türkiye’de bir istihdam sorunu olduğuna vurgu yaptı. Son dönemde genç işsizlerin oranının yüzde 20’lerde, üniversite mezunu işsizlerin oranının ise yüzde 30’larda olduğunu belirten Karabıyık, OECD ortalamasının yüzde 15 olduğuna dikkat çekti.

Ekonomi durmuşken, büyüme yavaşlamışken bile cari açık düştüğü zaman sevinen bir ülke haline gelindiğini söyleyen Lale Karabıyık, "Bu cari açık küçülmesi, ekonominin durmasından kaynaklanan bir küçülme. Ama ekonomi büyürken ihracat artıyor, cari açık düşüyorsa bu sevinilecek bir durumdur. Zaman zaman bütçe açığı küçüldü diye mutlu haberler veriliyor. Ama şuna bakmak lazım, vergi gelirleri mi arttı, bir para girişi mi var, neden küçüldü. Bütçe açığının, cari açık büyüdüğü için artan ithalat gelirinin bütçeye gelir yazılmasından dolayı küçüldüğünü görüyoruz." dedi.

GIDA FİYATLARINDAKİ ENFLASYON TÜFE’NİN ÇOK ÜZERİNDE

Prof. Dr. Karabıyık, bunun vatandaşa yansımasını ise şöyle açıkladı: "Ayşe teyze bir emekli maaşı alıyor, bakın Ayşe teyzenin bütçesinin büyük bir kısmını gıda enflasyonu alıp götürüyor. Vatandaşa yansıyan enflasyon TÜFE’nin kendisi değil, TÜFE’nin içinde vatandaşın hiç ihtiyaç duymadığı kalemler var. Orada emeklinin en çok ihtiyaç duyduğu gıdadır, konut ve ulaşımdır. Sadece konut ve ulaştırmayı bir kenara bırakınız, gıdanın enflasyonu bile TÜFE’nin çok üzerinde oluşuyor. Maaş zamları ise bunun altında kalıyor, sürekli yoksullaşma ortaya çıkıyor."

'BİR SABAH UYANDIK 10 BİN DOLAR ZENGİNLEŞMİŞİZ, VATANDAŞ BUNA GÜLDÜ'

Seçime 3 hafta kala kişi başı milli gelirin hesaplanması yöntemi değiştirilerek 10 binden, 9 bin 83 dolara inen kişi başı gelirin birden bire 19 bine getirildiğini anlatan Karabıyık, "Bir sabah uyandık ki 10 bin dolar zenginleşmişiz. Ama vatandaşın cebine giren belli. Sokaktaki vatandaş buna güldü… Ağustos koalisyon olmayacağı belli olduğundan itibaren güven endeksi düştü. 48 milyar dolar yabancı sermaye çekildi. 42 milyar lira da reel sektörün ekonomiye zararı oldu. Bu birkaç işadamının zararı değil, vatandaşın cebinden çıkan zarardır. Oysa CHP’nin projelerine kaynak nereden bulunacak diyen iktidara şunu söylemek istiyorum, verilen zarar bu kaynağın kat kaç üstündeydi. Oysa milli gelirin sadece yüzde 2.9’unu karşılar bizim kaynaklarımız. Bu kayıpları vatandaş dikkate alıyor, bunu sandığa yansıtacaktır." diye konuştu.

'ŞİRKETLERE BASKI NEDENİYLE TÜRKİYE 6 SIRA GERİLEDİ'

Prof. Karabıyık, şirketlere yönelik hukuksuz baskılar ve operasyonların ekonomiye verdiği zararı şöyle anlattı: "Vergi gücünü bir silah olarak kullanırsanız olmaz. İktidarlar kayıt altına alınan bir ekonomi ister. Ama bu demek değildir ki vergiyi bir silah olarak kullanıp, şirketlere gözdağı verecek şekilde kullanacaksınız. Yatırım kolaylığı endeksi var. Türkiye, vergi cezalarının politik anlamda kullanılması nedeniyle 6 sıra düşmüş durumda. Bu içerideki yatırımcı için de önemli, Türkiye’ye gelmek için yatırımcı için de önemli. Yani belli vergi kurallarına göre yapılacak vergi uygulamalarına evet, ama nasıl basına baskı yapılıyorsa, vergiyi de bu şekilde kullanmak son derece yanlıştır ve Türkiye’nin yatırım yapılabilir görüntüsüne olumsuz etki etmektedir." Karabıyık, AKP’nin tek başında iktidarda kalmasının ekonomi açısından da büyük risk oluşturduğunu dile getirdi.

GELİR DAĞILIMINDA 27 ÜLKE İÇİNDE SONDAN ÜÇÜNCÜYÜZ

Türkiye’nin gelir dağılımında da çok kötü durumda olduğunu belirten Karabıyık, 27 ülke içerisinde en kötü üçüncü ülke olunduğunu belirterek yani borçları ile boğuşan Yunanistan'ın bile Türkiye'den daha yukarılarda olduğuna dikkat çekti. Karabıyık, 27 ülke arasında Türkiye’den daha kötü durumda olan 2 ülkenin Şili ve Meksika olduğunu sözlerine ekledi.