HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, hükümetin kendilerine yönelik 'illegal yöntemlere başvuruyorlar' şeklinde açıklamalarına cevap verdi. Üç konuda illegal yöntemlere başvurduklarını ancak bunları hükümetin ricası üzerine yaptıklarını anlatan Önder, "Evet illegal yollara saptık. Birincisi esir alınan askerlerimizi kurtarmak için. İkincisi Lice’de alıkonulan iki uzman çavuş için. Hükümetin bizden ricasıyla, yasal hiçbir karşılığı olmadan, onları aldık. Üçüncüsü Süleyman Şah Operasyonu. Ordunun orada kalan aracı, ekipmanı bu ülkeye nasıl getirildi? Bunlara Genelkurmay bir açıklama getirirse en azından hakşinaslık yapmış olur." dedi.

HDP Grup Başkanvekilleri İdris Baluken ve Pervin Buldan ile İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Meclis HDP Grup Yönetim Toplantı Salonu'nda çözüm sürecine dair açıklamalarda bulundu. Bu toplantıyı aynı zamanda Öcalan adına yaptıklarını dile getiren Önder, "Hükümetin yalpalayan tutumu hakkında kendisine bir fikir vermişti, böyle bir şey olması durumunda süreçten çekileceğine dair çok önemli uyarılarda bulundu bize. Biz müzakere heyeti olarak şunu talep ediyoruz. Artık Öcalan'la yeniden görüşecekseniz ve biz de gideceksek sayın Öcalan'ın statüsünün sizin belirlediğiniz anlamda bir yasal çerçeveye ya da hükümet tarafından kamuoyuna deklare edilmesine ihtiyaç vardır. Bu olmadan artık sizin oyuncak gibi sorumsuzca, hoyratça ikide bir ileri geri gidişlerle bölge halkı üzerinde oynamanıza izin vermeyeceğiz, buna da alet olmayacağız." diye konuştu.

Bu riyakarlıkla şurdan şuraya gidilemeyeceğini belirten Önder, çözüm süreci için uluslararası gözlemciler, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere Avrupa Parlamentosu, Uluslararası Af Örgütü, İşkenceyi Önleme ve İzleme Komitesi'nin devreye girmesi için çağrıda bulundu.

Hükümetin kendilerine yönelik 'illegal yöntemlere başvuruyorlar' şeklinde açıklamalar yaptığını hatırlatan Önder, "Evet illegal yollara saptık. Birincisi esir alınan askerlerimizi kurtarmak için, bizim işimiz değildi. Daha MGK’da çerçevelenmemişti, yasası çıkmamıştı, inisiyatif aldık, resmi müzakere başlamadan o askerlerimizin yuvalarına dönmeleri için, bir milletvekilinin yapmaması gereken yasayla yetkisini almadığı birçok görüşme, çaba ve diplomasi yürüttük. O askerlerimizi sağ salim evlerine getirdik. İkincisi Lice’de alıkonulan iki uzman çavuş için. Hükümetin bizden ricasıyla, yasal hiçbir karşılığı olmadan, bizim boynumuzun borcu olmayan bir işi bir hafta sonra evlenecek bu iki uzman çavuşumuzun burunları bile kanamadan düğünlerine yetişebilmeleri için şurda gördüğünüz heyet üç gün lice dağlarında gezdik, onları aldık. Biz gezerken asker operasyon yapıyordu, aldık onların yavuklularıyla kavuşmasını sağladık. Üçüncüsü Süleyman Şah Operasyonu. Bu konuda bizim ne yaptığımızı, operasyonun salimen sonuçlanabilmesi için tam bir işbirliği, güç birliği, gönül birliğiyle yürümesi için yaptıklarımızı en iyi bu ülkenin hükümeti ve Genelkurmay'ı bilir. Ordunun orada kalan aracı, ekipmanı bu ülkeye nasıl getirildi? Bunlara Genelkurmay bir açıklama getirirse en azından hakşinaslık yapmış olur. Sessiz sedasız yaptık. Bunun karşlığı illegal faaliyetler yürüttüğümüz suçlaması olmamalıydı." şeklinde konuştu.

Halen bu meselenin toparlanabileceğini ifade eden Önder, bu anlayışla gidilecek olursa yolun sonuna gelinmiş olacağını belirterek, "Bizim muhatabımız Türk halkları, Türkiye kamuoyudur. Dar iktidar hesaplarıyla bunu kendi geleceklerine kurban etmek istiyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. Bunun yolu, barışı ve demokrasiyi kaybetmek değil, tam tersine ona daha fazla sahip çıkmayla olur. Hükümete son uyarı yapıyoruz: Bunun yolu barışı terk etmek değil, ona daha fazla sahip çıkmaktan geçer. Onları nitelikli bir yeniden değerlendirmeye davet ediyoruz. Ciddiyeti ellerinden bırakmamaları gerektiğini öğütlüyoruz." dedi.